Süper polisler, yetkiler ve düşündürdükleri..

İktidar gider ayak köklü anayasa değişiklikleri çıkarmaya çalışıyor.
Key hesaplarının ödenmesi için yasa çıkarıyor.
Yıllardır toplumda AB karşıtlığının yükselmesine neden olan suç ile savaşmak için Polis'e süper yetkiler getiren yasa çıkarıyor. Bu hız biraz kafaları karıştırıyor, düşünmeye itiyor insanı.

Bu arada tonlarca mısır ithalatı için çıkan kararname arada kaynıyor. Neyse biz konumuza dönelim.
Polis memurlarının zor koşullarda çalıştığını hepimiz biliyoruz. Aldığı üç kuruş maaş ile ay sonunu getirmek için tüm memurlar gibi sihirbazlık yapıyorlar.

Hangi yasa çıkarsa çıksın polisimizi ekonomik olarak başı dik yaşatacak bir düzenleme yapılmaz ise sorunlar pek çözülemez.

Ülkede ne acı ki devlete işgören memur siyasetin müdahaleleri sonucu neredeyse iktidarın işgöreni konumuna çekilmiştir. Batılı çağdaş ülkeler gibi "Devlet"in memuru aşamasına pek geçemiyoruz. Yapılan atamalar, ödüllendirmeler ne yazıkki iktidarın ekseninde bir yapı oluşmasına yol açıyor. Burada kendini bu döngünün dışında tutanları ayırmak gerekir. Ancak geçmişte ve bu gün ülkeyi yöneten siyasi eğilimlerin, eğitime, emniyete özel önem verdiklerini kamuoyu biliyor.

Memurun onca sorunu varken, yasaları ne kadar iyi veya kapsamlı çıkarırsanız çıkarın sonuç almak için devlette şeffaflığı egemen kılmadığınız sürece, olumsuz gelişmelerin olmasını da engelleyemezsiniz. Özlük hakları, yükselme ve atamalarda objektif kriterler getirmezseniz yine sorun olacaktır.

Ülkemizin kısa tarihinde yetkilerini olumsuz anlamda kullanan devlet görevi gören örneklere rastlamak için fazlaca araştırmaya gerek yok.

Toplumun kaygısı verilen yetkilerin siyasi iradenin beğenisine hitap edecek şekilde kullanılması kaygısıdır. Ortaya konulan yasalar veya yetkiler demokratikleşme çabalarına engel olmamalıdır. Siyasi erkin etkisini sıfırlayacak, müdahalelerinin önünü kapatacak, yapılanmalar gerçekleştirilir ise, ülke çağdaşlaşmaya devam eder. Aksi olduğunda ise, otoriter bir yapılaşma egemen olur ki, bu aklı başında hiç bir yurttaşın istemeyeceği bir durumdur.

Hukukun ve toplumdaki adalet duygusunun kökleşmesi için gerekli olan düzenlemeler yapılmalı. Bu güven doğal olarak devlete güven'e dönüşecektir.

Çağdaş demokrasiyerdeki gibi siyasetin memuriyete etkisi azaltıldığı ölçüde sağlıklı sonuçlar alınabilir.

Çoğunlukla polis ailesinde bir tek çalışan olduğu düşünülüp, ekonomik ve sosyal sorunlarının ortadan kaldırılması için gerekli düzeltmeler yapılmazsa, yeni yetkiler istenmeyen gelişmelere de yol açabilir.

Günümüzde ekonomik sıkıntıya girerek yaşamına son veren polis, öğretmen gibi bir çok memur olduğunu unutmamak gerekir. Yasaları uygulayacak olanlar, evine götüreceği ekmeğin hesabını yaparken, yaptığı işte yeterli başarıyı yakalayamazsınız.. Midesinin sesini bastıramayan memurun süper olmasını beklemek, hayal kurmaktan başka bir şey değildir..

* Fotoğraf Milliyet.http://www.milliyet.com.tr/2007/05/25/son/sonsiy23.asp