Süper rezaletin son derbisi, şampiyonluk ve kiralık katiller

Süper rezaletin son haftasına gelindi. Tesadüfe(!) bakın ki şampiyonluk da son maça kaldı! Dünya tarihinde bir ilki başararak "futbolcusu, yöneticisi, menajeriyle herkesin şike yaptığı ama sahanın temiz olduğu" teoreisiyle "Yılın Buluşu" ödülüne aday olan TFF; lig tarihinde yaşanmamış şekilde bir de "şampiyonluk maçı" icat etmiş oldu.

Maçın sonucunun, şampiyonun adının artık bir önemi yok! Çünkü bütün oyun "para üzerine ve para üzerinden" oynanıyor. Kim şampiyon olsa birileri "işin içinde iş olduğu" inancından sapmayacak! Şampiyon olan "her şeye rağmen şampiyon olduk, herkesi yendik" diyerek bu saçma sezonun şampiyonluğuna anlam katmaya çalışacak!

Artık Türkiye'de futbol adına konuşulacak fazla bir şey yok.. Ancak yine de adetten olduğu üzere maçla ilgili birşeyler yazalım..

Fenerbahçe; bu süper rezalet haftalarında sahasında hiç yenilmedi, Galatasaray 1 kez yenildi.. Şartlar eşitlenebilir!

Galatasaray kazandığı 2 maçını da deplasmanda kazandı ama Fenerbahçe de evinde puan kaybetmedi!

Bu yıl oynanan 3 maçta 1'er galibiyet beraberlik ve mağlubiyet alan takımlardan; Fenerbahçe sahada en az 250 dakika "ezik" oynadı! Ancak üstün oyununa rağmen Galatasaray Kadıköy'den sadece beraberlik çıkarabildi.  Üstüne de Arena'da rakibine mağlup oldu..

Kelimeler, istatistikler, rakamlar anlamsız. Bence artık bu derbi de anlamsız! Şampiyonluk da anlamsız..

Bu sezonun tek şampiyonu var.. Biz ahmaklara binlerce dekoder satan (Ben almadım ama yine de alanlardan kendimi soyutlayamıyorum nedense) Lig TV!

Bizler de aslında, şampiyon olduğumuzda şampiyonluğumuzu değil, Lig TV'nin "kazancını" kutluyoruz!

Başımızı kumdan çıkaralım.. Şu şike ve PFDK saçmalığına bir çözüm bulalım.. Emre'yi Trabzona götürmeyerek ortamın gerilmesini engelleyelim.. Kendi adaletini sağlamak adına "ırkçılıktan daha beter" tekme savuran Zokora'nın takımla ilişkisini keselim! Maçtan sonra basın toplantısında rakibin başkanından taraftarına ve futbolcusuna kadar her şeyiyle utanmadan dalga geçen sporcu maskeli, mafya özentisi kılıklı, ahlaksız insanları futboldan derhal uzaklaştıralım!

İkide bir televizyonlara çıkıp "kupamı isterim" demek yerine; Türkiye'de "yalan" olan adaleti uluslararası mahkemelerde arayıp hakkımız varsa savunalım.

8 yıl boyunca yönettiği takımı; UEFA tarafından "men" tehlikesiyle başbaşa bırakan adamları TFF başkanı seçmeyelim.. Her kimin zabiti olarak oraya geldilerse o efendilerine de fırsat vermeyelim.

Sırf Lig TV kazansın diye Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzon, Beşiktaş taraftarlarını birbirine düşman ettiniz..

Sizin yaptığınızı teröristler yapamadı bu ülkenin insanına!

Bu alanda da bir ilki başardınız sevgili TFF! Şimdi deri koltuklarınıza rahat rahat kurulup maçları "hiçbir vicdan eziyeti çekmeden" izleyebiliyorsanız....

Türk futbolunun kiralık katilleri; sizleri tebrik ediyorum!

Başta dediğim gibi; şampiyonluğun hiçbir önemi yok. Büyük ihtimalle Galatasaray şampiyon olacak.. Ama ben; içimdeki bunca sarı-kırmızı sevgisine rağmen en ufak bir şekilde kutlamayacağım. Böyle bir ligde şampiyonluğun tek sevinilecek yanı Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılabilmek olacaktır. Ona da eloğlu izin verirse!

Sevinecek olan varsa şampiyonluk herkese hayırlı uğurlu olsun! Ancak bu kimsenin sevinmesini haketmeyecek bir şampiyonluk olacak!