Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '17

 
Kategori
Psikoloji
 

Şüphe!...

Şüphe!...
 

Aşk abdest gibidir. Şüpheye düşerse bozulur. (Mevlana)

Şüpheler, en kötü gerekçelerden daha zalimdir. (Jean B. MoIiere)

Şüphe, kişinin bir olaydan dolayı duyduğu güvensizlik ve emin olamama duygusu olarak yaşanır. Bu duyguyu inanç ve inançsızlık arasında kalmış bir duygu olarak tanımlayabiliriz. İnsanlar bunu bazı hallerde gereksiz ve aşırı yaşanan bir duygu olarak kabul edebilir. Şüphe duygusunu aşırı uçlarda yaşayan kişiler paranoyak ya da kuşkucu olarak adlandırılır. Bu duygu bir yargıdan ya da hükümden önce yaşanan tereddütle birlikte ortaya çıkmaktadır. Bunun nedenleri yaşanan olayın inandırıcılığıyla bağlantılıdır. Bu etki kişiden kişiye değişim göstermektedir. Paranoyak kabul edilen kişiler çoğu hallerde tereddüt yaşamaktadır. Psikologlara göre şüphe kişinin kendi fobisi olduğu görüşünü yansıtır. Şüphe duygusu insanlara göre doğru bilgilere ulaşmak için kullanılan bir araçtır.

Şüphe bir hastalık mıdır?

Psikolojik hastalıkların hastalık olarak görülebilmesi için yaşamı etkisi altına alması ve kişilerin işlevselliğini bozması gerekir. İnsanlar yapıları gereği günlük hayatlarında değişik olaylardan dolayı şüphe duygusunu yaşar. Bu duygular genellikle hayatı etkilemeden yaşanır. Ancak bazı kişilerde bu etkiler geçici olmaz. Düşüncelerinde sürekli olarak kendilerine gelecek zararları, aldatılmaları var ederek, yaşam kalitelerini bozacak düzeyde bir yaşam sürerler. Düşünceleriyle doğru orantılı kanıtları ararlar, bunları şüphe duydukları olaya uydurmaya çalışırlar. Düşüncelerini doğrulayacak öfke duygusunu yaşar, mutsuzluk ve kaygı duyarlar. Bu aşamadan itibaren şüphe yerini psikolojinin hastalık olarak kabul ettiği paranoyaya bırakır. Bu etkilerin önü alınamadığından, toplumda bireylere zarar verici eylemler yaşanmaya başlar. Kişiler şüphelerinin doğru olduğu düşüncesini taşıdığından, tedavi için bir harekette bulunmaz. Bu kişilerin tedavi olması çevresinden gelen etkiler doğrultusunda gerçekleşir. Kişiyi tedavi olması gerektiğine ikna edecek bir yakını varsa, bu zararlı düşüncelerinden kurtulabilir.

Kesin olan bir şey var. Bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek düşünmektir. Düşünmekse var olmaktır. Öyleyse var olduğum şüphesizdir. Düşünüyorum, o halde varım. İlk bilgimbu sağlam bilgidir. Şimdi bütün öteki bilgileribu bilgiden çıkarabilirim.' (Descartes)

Düşünürler şüphe üzerine çok kafa yormuşlar. Peki, nedir gerçekten bu şüphe denen durum, nereden çıkıyor? Şüphe herhangi bir konu üzerine bizim vardığımız bir yargı türüdür. Yani bizdendir, bizi yansıtır. Herhangi bir konudan şüphe etmemiz demek o konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımız anlamına gelir ki derhal bilgiye çok kolay ulaşılabilen bu çağın nimetlerinden faydalanıp bu eksiğimizi gidermeliyiz. Denilebilir ki; Aynı konu üzerinde farklı görüşler olabiliyor. O zaman tek doğru sizin içinizden gelendir.

Birde bir kişiden şüphe etmek var ki o tamamen sizin kendinize güvensizliğinizdendir. Kişi sizin için yanlışsa gereğini yaparsınız olur biter. Ancak sizde o kişinin yanlış olup olmadığını anlayacak kadar bilgi, sezgi yoksa kendinize güvenemezsiniz ve şüpheye düşersiniz. Yapılacak en mantıklı hareket, derhal yeterli bilgiye erişip, sezgilerinize de güvenip konuyu kapatmaktır. Aksi hem size hem de (farkında ise) karşınızdakine acı verecektir.

İzmir.01.03.2017

 

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..