Sürç-i Lsan Eyledimse, Affola...

Yazıya başlarken, her ne kadar doğru ifadeler kullansam da daha ilk üç saniyede tipten kaybedeceğim kitlelere de SELAM diyorum. Sevgili MB yazarları, aranıza katılalı henüz çok kısa bir süre oldu. Yazı yazmakta olsun, kendimi tam anlamıyla ifade etmekte olsun, daha kat edecek çoook yolum olduğunu biliyorum. Ben ilk, ‘aktivasyonunuz başarıyla tamamlandı ‘mesajını aldığımda çok heyecanlanmış sabaha kadar uyuyamamıştım. Bana göre her şey o kadar mucizevi bir şekilde olmuştu ki, üstelik sadece kendi çabalarımla…

Resmimden ve bazı yazılarımdan gördüğünüz kadarıyla kimine göre yobaz zır cahil, kimine göre dindar veya aşırı tutucu bir etki bırakıyormuşum. Aaa parti simgesi olabilme ihtimalini de unutmayalım. Çok doğru belki de haklısınız düşünsel olarak henüz tam manasıyla aşamadığım yerler var. Ama düşüncelerin görüntüye yansımasına katılmayanlardanım. Fikir Fikirdir. Ben burada yazacağımı öğrendiğimde sizler gibi tecrübeli bilinçli yazarların yardımlarıyla eksik olan yerlerimi tamamlarım diye düşünmüştüm. Örneğin, ben yapıcı bir eleştiri çok nadir gördüm.

Sorabilir miyim neden böyle?

Ne olmak istediğimi bağımsızca tespit ederek kendi dünyamda herkese REST çekip karar veriyorum, ‘yazar olacağım’ kimseye bakmadan yoluma devam ediyorum. Ve şimdi burada sizlerleyim…

Sevgili yol arkadaşlarım;

Neden kimin değil de, ne söylenildiğine bakamıyoruz?

Ben dolabımda çürüyen meyvelerde bile sağlam yerlerini arıyor hemen kestirip atmıyorum. Koca bir ağaç birkaç çürük meyve verdi diye dipten kesilip atılır mı?

Herkesin yazılarını okuyorum. Hatta Yılmaz abinin reaksiyon isimli yazısında yaptığım yoruma verdiği cevabı bile ters anladım. (Ne diyelim boşluğuma geldi kusura bakmasın. yaptığım ikinci yorumu yayınlamadığı için Yılmaz Çetingöz'e teşekkür ediyorum.) Sonra Bir başkası ilk kez yorum yapmıştı onaylamayı bilmediğimden küt diye sildim. O kendini biliyor ama ben adını da unuttum.( kusura bakmasın) Acemiyim ya ondan...

Ben bu platformun medyanın bir kolu olarak, her birimizin bir vücudun azası olduğunu düşünüyorum. He müdür ama baştır, ama kıç! Artık onu bilemem.(Gemi tabiri olarak kullandım) Ama sonuçta hepimiz insanımıza katkı sağlamaktayız.

Bazen bakıyorum he beni hiç ilgilendirmiyor tabi durduk yere niye atlıyorum ki değil mi sazan gibi? Duyarlılığıma verin siz. Hatta cahil cesaretime, ben zaten her geçen gün ne kadar cahil olduğumun farkına varanlardanım.(Hamdolsun ki)

Böyle dindar kelimeler edince benden rahatsız mı oluyorsunuz. Ne yapalım? Belki benim de rahatsız olduğum şeyler vardır. Ama herkesin yolu yordamı ayrıdır. Özgürlüğüne önem veren insanlar başkalarınınkini de tıpkı kendileri gibi düşünebilmelidir bence, empati deyin saygı deyin ne derseniz deyin…

Ben öyle yapmaya çalışıyorum. Ben de tepkisiz kalmayanlardanım. Lakin düşüncelerimi önce gerçekten hayatın içinde oturtmadan söylediklerimin çiğ tadı vereceğinden faydalı olmamasından çekiniyorum. Gerçek bir İNSAN olmadan bazı konularda susmak en dürüstçesi olacaktır. Diye düşünüyorum  

Burada yazılanların bir kısmından algıladığım kadarıyla burada da insanlar ikiye ayrılıyor. Ama ben ayrılmak istemiyorum. Mutlaka birleşmenin bir yolu olmalı diye düşünüyorum.

Kainata baktığımızda bir renk cümbüşü görüyoruz. Hepsi karma karışık ama birbirini tamamlıyorlar. Neden birleşemiyoruz? Neden sevişemeyip her alanda savaşmayı ihtiyaç görüyoruz? Bizler de birbirimizi tamamlayıp güzel bir hareket başlatabiliriz.

Bir gemi okyanus ortasında içindeki yolcu ve mürettebat birbiriyle didişirse o gemi nereye varacak?

Herkese Sevgi ve selamlarımı, sürç-i lisan eyledimse af ola diyerek Saygılarımı sunuyorum…

MERYEM KADIOĞLU