Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '20

     
    Kategori
    İlişkiler
     

    Sürekli Anlayış Göstermek

    Bu yaşadığım belki de bir orta yaş sendromu olabilir. 

    Belki de sadece her şeyi ben abartıyorumdur. 

    Belki de etrafımda olup biten her şey gerçekten normaldir de, içinde anormal olan bir tek benimdir. 

    Aksi halde yaşadığımız topluma bu kadar yabancılaşmamız nasıl açıklanabilir ki? 

    Yalnız olmadığımı bildiğim için söylüyorum bunları. Bir yerlerde tanımadığım ve varlığından hiçbir zaman haberdar dahi olamayacağım bengillerden oldukça fazla olduğunu biliyorum. 

    Hayır aslında yanlış söyledim. Azınlık! 

    Evet olsa olsa azınlık olabiliriz biz. Aksi halde dünya daha yaşanabilir bir yer olabilirdi diye düşünüyorum.

    Dur ya yazık şu böceği ezmemeyim de pencere kenarına koyayım. O nasıl olsa oradan yolunu bulup bir şekilde gider... diyen biri dünyaya ya da topluma ne kadar zararlı olabilir ki zaten.

    Evet evet benim gibi hassas kalpli çok aptal var bu dünyada.  Ve alınmayın ama bence siz de o aptallardan birisiniz. 

    Bir marketin kasasında sıra beklerken kimsenin önüne geçmezsiniz siz bilirim. 

    Gece yarıları boş sokakta arabayla korna çalarak gitmez, uyuyan insanları rahatsız etmezsiniz. 

    Toplu taşımada insanları rahatsız etmeyeyim diye telefonunuzun sesini de kısarsınız siz. 

    Karşıdan karşıya geçmekte olan yaya görünce, ayağınızı birazcık gazdan çekerek yavaşlarsınız. 

    Oturduğunuz apartmandaki insanlar her ne kadar öküz olsa da onlara ''merhaba, iyi akşamlar, günaydın'' demeyi ihmal etmezsiniz. 

    Alt komşu rahatsız olmasın diye yüksek sesle müzik dinlemez veya tepinmezsiniz. 

    Terinizi sildiğiniz peçeteyi cebinize ya da çantanıza koyarsınız. 

    İnsanları dini inançları, tuttuğu takımları ya da giyim kuşamlarıyla yargılamazsınız. 

    Ama tüm bunları aynı zamanda içinde yaşadığınız toplumdan da beklersiniz. 

    Aptallığımız da burada gizli zaten. 

    Bir yerden sonra bu insanlara anlayış göstermek, sizi gerçekten yormaya başlayacak ve yeter uleynnnnn... deyip bir patlama yaşayacasınız. 

    Aslında acı olan bir şey daha var. O da her seferinde bu patlama noktasına gelip patlayamamak. Yani kısaca delirememek. 

    İşkence gibi resmen. Her seferinde aynı noktaya gelip tekrar başa dönmek. Sonra tekrar başa ve tekrar aynı noktaya. 

    Bu biraz da niçe nin dediği gibi canavarla savaşırken, canavar olmaya benzemeye başlıyor. 

    Açıkçası kendi adıma canavarlaşmaktan (delirmekten) korkuyorum. Bir yandan da ulan nereye kadar anlayış göstereceğiz, alttan alacağız bu insanlara diyorum. 

    Neydi bi laf daha vardı...? 

    Dünya hassas kalpliler için cehennem gibidir. - Geothe, goethe , gethoo.. 

    Eeee siz ne düşünüyorsunuz? 

     

    Ayrıca şurada yazar: https://ciplakyazar.com

     
    Kayıt tarihi
    : 29.04.19
     
     

    Toplumsal sorunlar, deneme, öykü, blog yazarlığı, hikaye, araştırma ve eleştiri konularına yer ve..