Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '15

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Sürekli patinaj, sürekli patinaj, nereye kadar gider Kiralık Aşk?

Sürekli patinaj, sürekli patinaj, nereye kadar gider Kiralık Aşk?
 

Defne ve Ömer’in ilişkileri başladığında, üç bölüm boyunca, konuşalım deyip konuşamadılar da bir türlü bunalttılar ya, işte o yeniden hortladı. Şimdi de Defne Ömer’e her şeyi itiraf edecek… Edeceğini


Bir çuval inciri berbat etmek,

Yani yolunda giden bir durumu, yanlış davranışlarla bozmak…

Durum budur…

Kiralık Aşk, Kiralık Aşk’ı yapanlar tarafından, yavaş yavaş yok ediliyor.

Doğru, dün yayınlanan bölümüyle birinci oldu…

Peki bu birincilik uzun ömürlü mü olacak?

Sanmam...

Hikayede, çekimlerde bu şekilde  yol alındığı sürece bir süre daha gider diyelim geçelim…

Zira Karagül sezonun yayınlanan ilk bölümüyle bile, Kiralık Aşk’ın ensesine yapıştı.

Hele hele de diğer kanalların güçlü işleri henüz sahaya çıkmamışken.

Tabi ki hep beraber izleyip göreceğiz ama Ömer Defne ikilisini seven ve aslında sadece onlar için Star TV karşısına oturan izleyiciye fena ayıp edildiğini düşünüyorum.

Niye mi?

Buyurun hep beraber bakalım…

02.10.2015 tarihli Kiralık Aşk.

Bölüm 15…

Dizinin hatırı sayılır büyük bir bölümü yine boş sahnelerle donatılmıştı.

 

Neriman’ın kızı Sude geldi.

Hemen geldiği sahne ile başlayalım işe.

Sude gelir, eve girer, salonu geçer, bahçeye annesinin yanına gider.

Annesi hadi salona geçelim yapar, salona girer ve ikili koltuğa otururlar.

Niye oraya geçerler?

Bilmiyoruz…

Eylem aynı, oturmak…

Hava güneşli, malum anne kız beyaz tenli, kızarmaktan korkuyorlardır belki?

Olabilir.

Geçtiler içeri.

Yok, orada da rahat edemediler, totoları yanmış gibi kalktılar,

“Neriman gel sana bir şeyler hazırlayalım” dedi ve kızı aldı mutfağa götürdü.

Mutfağa girdiler, Neriman yemek namına bir şey yapmadı. Çam servis tabağının kapağını açtı.

Peki, olsun bakalım…

Sonra…

Sude “hadi bahçeye çıkalım” dedi ve bahçeye çıktılar.

Niye?

Cevap yok…

Oradan oraya, oradan oraya…

Gidelim, hadi gidelim…

Bahçe, salon, mutfak, bahçe…

Sanki boğaz hattında geziyorlar.

Bu arada hayırlı olsun Yasemin İso ilişkisi başladı.

Yasemin o gün işe gitmedi ve evde kahvaltı yaptılar.

Ev sahnelerinin hepsinde Yasemin’in saçlar dalgalı.

Dışarı çıkmaya karar veriyorlar.

Yasemin “ben hazırlanayım” diyerek odadan çıkarken, İso “tamam kapıda bekliyorum” dedi.

Bir sonraki sahne…

Yasemin ve İso yarış pistinde.

Yasemin’in saçlar düz fönlü. Bildiğin kuaför fönü…

Yani İso kapıda beklerken; Yasemin yıkanmış, giyinmiş, kuaföre gitmiş, düz fön çektirmiş, kapıda bekleyen İso’ya varmış.

Bu arada İso ile Yasemin’in pistte araba kullanma sahnelerini uzunca seyrettirdiler bize.

Niye?

Bilmiyoruz.

Romantik mi?

Değil.

Zengin fakir hayat, statü farkı çatışmasına mı hizmet ediyor?

Hayır.

O sahneyi çıkarın, dizide bir eksiklik hisseder misiniz?

Hissetmeyiz.

E niye var o zaman?

Kuvvetle muhtemel zaman doldurmak için.

Ve gelelim azıcık izlettirilen Defne Ömer ikilisine…

Defne’ye asistanlığı bıraktırmak hataydı diye yazmıştım…

Baş Rol Kim, Yan Rol Kim, Figüran Kim? Zafer Sarhoşu, KİRALIK AŞK…

Döndürdüler ama saçma sapan bir nedenle.

Neymiş, Defne’nin Ömer ile konuşabilmesi için asistanı olması gerekiyormuş.

İnandık mı?

Hayır…

Bu arada Defne ve Ömer yine bir asansör yolculuğu yaptı…

Ve öğrendik ki, onların şirkette asansörde telefon çekiyor.

Tünele girdim, asansördeyim, alo alo, sesin gelmiyor koca bir yalanmış, bunu da öğrendik.

O da yetmedi, Defne’nin üzerine kötü bir mizansenle kahve döküldü,

Ömer “sen çıkabilirsin eve git” dedi.

Defne “buradayım yapacak bir şey yok, ev uzak” cevabını verdi?

Sanırım Defne evi uzak diye geceleri de şirkette kalıyor.

Bu arada hayırlı olsun, yeni bir "konuşmamız lazım" sendromu daha doğdu.

Defne ve Ömer’in ilişkileri başladığında, üç bölüm boyunca, konuşalım deyip konuşamadılar da bunalttılar ya, işte o yeniden hortladı.

Şimdi de Defne Ömer’e her şeyi itiraf edecek…

Edeceğini söylüyor…

Bir bölüm bitti, edemedi…

Haftaya da izleyeceğiz net bilgi.

Üçüncü haftayı görür mü?

Allah korusun, herkese sabır diliyorum.

Bu arada tabi ki açıklamaması lazım diyorum ama açıklayıp dizinin omurgası ile oynanabilecek kadar hata üzerine hata yapıyor yaratıcı ekip.

Tıpkı Defne'ye asistanlığı bıraktırmaları gibi...

Sorun hikâyenin karanlıkta el yordamı ile ilerlemesi.

Strateji, plan, program yok.

En büyük eksikse, iyi bir ikinci adam ve kadın olmaması...

 

Vardı...

Yasemin ve Sinan, niye bilmiyorum yok ettiler.

Sinan Yasemin’e âşıktı.

Yasemin Ömer’e…

Şimdi…

Sinan Defne’ye…

Yasemin İso’ya…

Gelecekte…

Sinan Sude’ye…

Yasemin İso’ya…

Deniz yani Trampa’nın sahibi Defne’ye…

Yani Defne’ye diziye giren her adam illa âşık olacak klişesine devam.

Ama Ömer, yani asıl arzulanan kişiye âşık olacak,  çatışma yaratacak kadın yok.

Hayatımda bu kadar istikrarsız ilişki ağı anlatan dizi izlemedim.

Ödül gecesinin zayıflığını, gereksizliğine girmiyorum.

Defne’nin makyajının fenalığına susuyorum.

Net bir olay yerine küçük saçma olaycıklar yaratmalarını anlamıyorum.

O olaycıklar için diziye giren ve tez zamanda etkisiz elemana düşen karakterlere vah vah diyorum.

Yönetmenlik çok kötü…

Duyguyu bir türlü yaşayamıyoruz.

Işık kötü.

Ömer’in evine Necmi’nin geldiği sahnelerde ışığı öyle bir basmışlar ki, birbirlerinin üzerine gölgeler düşüyordu.

Kapının dışına konulan ışık, kapı açılınca buram buram patlıyordu.

Gereksiz boş planlar kullanılarak, zaten iyice zayıflaşan hikâye, çelimsize bağlıyor.

Kısacası,

Kiralık Aşk hala yaz dizisi kıvamında ilerliyor.

Tavsiyem,

Acilen bir senaryo danışmanı ile çalışılması…

Arka jenerikte dönen senaryo danışmanı titrinde iki isim var;

Biri Müge Turalı Pak ki kendisi işin yapımcısı…

Yapımcılar zaten işe karışır, gerekli yönlendirmeleri yapar, son söz onlarındır.

Niye kendini senaryo danışmanı diye yazdırdığını anlayamadım.

Diğeri de Müge Turalı’nın eşi Haktan Pak.

Onu Kremden ve Ruhumun Aynası dizisinde aldığı rollerden tanırsınız.

Yani her ikisi de aslında senaryo danışmanı değil.

 

Bu nedenle de Kiralık Aşk sevenlerinin hatırına, acilen işin uzmanı biriyle çalışmalılar.

Yoksa…

Tabi ki bir süre daha, Defne ve Ömer hatırına izlenir Kiralık Aşk.

Sonra?

Bir bakmışsınız herkes küsmüş, herkes gitmiş…

Televizyon dünyasına dair diğer yazılarımı okumak için bibaksana blogunu ziyaret edebilirsiniz. :)

 

 
Toplam blog
: 172
: 1971
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Okur, gezer, izler ve yazar...                 ..