Suriye bizim iç sorunumuz mu?

Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da, ABD ve AB nin girişimleri sonucu ortaya yeni bir durum çıkmış bulunuyor. Adına demokratikleşme denen ve aslında hiç de öyle olmadığını hepimizin de gördüğü bir olay. 

ABD Ortadoğu'nun kaynaklarına göz dikmiş ve o kaynakları elde etmek için saldırılarını sıklaştırmış bir durumda olduğu dönemlerde her nedense Türk politikacıların iştahları kabarmakta ve pastadan pay alma hevesine kapılmaktalar. Şimdi tam da o yaşanıyor. Bir taraftan içte bu planlara karşı çıkmaya çalışan odaklar yok ediliyor, diğer taraftan da politikacılar aracılığı ile halka gaz verilmeye çalışılıyor. 

Efendim artık sabırlar tükendi, Suriye sivilleri katlediyor gibi bahanelerle saldırıya zemin hazırlanmak isteniyor. Diğer taraftan da Suriye içindeki ayaklandırılan guruplara destek veriliyor. Ortadoğuda hizaya getirilmeyen bir devlet bırkılmayana kadar bu hareketin devam edeceğini görmemezlikten gelmek veya görmemek mümkün mü. O zaman kendimize sormamız gerekmez mi bizim ülkemizde ki PKK lı isyancı teröristler ayaklanıp asker ve polise açıktan saldırmaya başladığında olacak olayların sorumlusu kim olacak veya olayların bastırılması için kimler sorumlu olacak. 

Şu anda PKK nın silahlı saldırıları devam ederken bir yandan da BDP nin özerklik ilan etmeleri ne anlama geliyor. Bir gün birleşmiş milletler toplanır ve siz Suriye'deki muhaliflere destek veripte kendi ülkenizdeki muhalif gurupların haklarını nasıl göz ardi edersiniz derse ne söyleneceğini merak ediyor. Devletimizin bunu bilmemesi düşünülemez. O zaman bizim bilmediğimiz bir plan mı var onu da merak etmiyor deyilim. Şimdi bakıyorum. Sadece hükümet değil muhalefette aynı dili konuşuyor. Yarın bir iç savaşın ya da iç ve dış savaşların arasında kalırsak hepimizin zarar göreceğimizi düşünüyorum.