Suriye'de IŞİD rüzgarı ekenler ülkelerinde fırtına biçiyor.

Fitne merkezi batı bloku (ABD, İngiltere Fransa) yanlarına Katar, Arabistan ve Türkiye’yi de katarak hep birlikte Suriye’nin kuyusunu kazdılar.

Dünyanın bütün itini kopuğunu uçaklarla Türkiye üzerinden Suriye’ye doldurdular.

Parasını Suudi Arabistan ve Katar’dan aldıar.

Silahları ABD, İngiltere ve Fransa temin etti.

Lojistik depo Türkiye’ydi. Tırlar seferber edilmişti.

Vahabilik kendilerine ideoloji edildi.

Dünya’nın en büyük “katiller ordusu” IŞİD’i faaliyete geçirdiler.

İsim de güzeldi.

“Suriye’li Silahlı Muhalifler”

Suriye’nin bütün kentlerinde, aynı dün Paris’te, bugün Nice’de olduğu gibi her gün katliamlar yaptılar.

Tezgahı kuranların medyası bir ağızdan bu katliamları Esad’ın üstüne yıkıyordu.

Suriye’de taş üstünde taş kalmıyordu.

Tezgahı kuranlar azgınca, iştahla oyunlarını sürdürmeye devam ediyorlardı.

Taa ki, ipler ellerinden kaçıncaya kadar.

O zaman dahi aynı oyunu sürdürüyorlardı.

Hatırlayın.

Paris katliamının ardından dahi Hollande’nin suçu Esat’a yıkma söylemleri devam ediyordu. Suruç katliamından sonra yöneticilerimizin IŞİD’e toz kondurmamalarındaki gibi…

Şimdi bu ülkeler ettiklerini buluyorlar. Faturayı masum insanları ödüyor.

Suriye’de Rüzgar ektiler, fırtınayı kendi ülkelerinde biçiyorlar.

Açın, ister sevin ister sevmeyin ama bu dönem boyunca Ertuğrul Özkök’ün yırtınırcasına yaptığı “sınırımız Peşaver’leşiyor” mealinden uyarılarını bir de şimdi okuyun.

Belki yüzlerce yazısında tutulan yolun şu günlere getireceğini söyledi, kimse tınmadı.

Böyle nice uyarılar IŞİD’çi propaganda makinasının yaygarası içinde duyulamadı….

Daha dün İstanbul’da, bugün Nice’de oldu, yarın, öbür gün kim bilir daha nerelerde olmaya devam edecek.

Şu yazıyı okuyanlardan sadece bu saldırılardan kurtulma şansı bulanlar bu gelişmeleri izleyebilecek….

Kenan IŞIK