Suriye’deki kimyasal ‘katakulli’si

Seymour Herts’in, London of Review Books’tan, Radikal’in, 12/12'de, dilimize aktardığı makalesine göre; Obama dünyayı fena şekilde kandırmış… Herts’in yeni ve eski istihbaratçılardan aldığı bilgileri analiz ettiği yazısı uzun ve biraz da karışık… Madde madde özetlersek daha iyi anlaşılacak. Seymur Herts şunları söylüyor:

1.      Barack Obama, 21 Ağustos’ta Şam yakınlarındaki kimyasal saldırıdan Esad’ı sorumlu tutarken hikayenin tümünü anlatmıyordu.

2.      Saldırıda kullanılan “sarin” sinir gazına Suriye’de erişimi olan tek tarafın Suriye Ordusu olmadığını, El Nusra’nın da mebzul miktarda imal kabiliyeti olduğunu biliyordu.

3.      Kimyasal saldırı olduğunda Nusra’nın da zanlı olması gerekirdi ama Obama yönetimi Esad’a saldırıyı haklı gösterecek biçimde işine gelen istihbaratı tercih etti.

4.       İstihbaratçılar, saldırıdan Esad’ın sorumlu olduğuna dair yönetimin sunduğu garantileri “katakulli” olarak niteliyor ve “saldırı esad’ın işi değil” diyordu.

5.      20-23 Ağustos tarihlerinde Obama’ya sunulan istihbaratta, Esad’ın kimyasal saldırı yaptığı veya buna dair hazırlık yaptığıne ilişkin bir istihbarat yok.

6.      Suriye Ordusunun bir kimyasal saldırı hazırlığı yapması halinde bundan, bu ülkeyi izleyen “sensörler” sayesinde hem ABD, hem de İsrail anında haberdar olur ve istihbarat servisleri acil alarma geçerler… Hâlbuki bu tarihlerde “acil alarm”a geçilmemiş. Bu, istihbarat olmadığını gösteriyor. Yani Amerika, dünya kamuoyundan fazlasını bilmiyordu.

7.      Suriye’deki sensörler, Aralık 2012’de, bir kimyasal deposunda “sarin” üretimi işareti yakalamıştı. O zaman kamuoyu önünde, “bunun kabul edilemez olduğu” şeklinde Esad’ı uyaran Obama, niye Ağustos’taki saldırı öncesi aynı uyarıları yapmamıştı?

8.      Obama, bahar aylarında, “Suriye muhalefetinin kimyasal silah edindiğine dair bir bilgi olmadığını” iddia etmişti. Oysa, CIA tarafından en geç Mayıs sonunda, ABD ve BM’nin terör örgütü addettiği Nusra’nın sarin çalışmalarıyla ilgili Obama yönetimine brifing verildi. O dönemde Nusra Guta dâhil Şam civarında faaldi.

Bütün bunlar niçin gizlendi, istihbarat raporları çarpıtıldı, kamuoyu yönlendirilmeye çalışıldı?

Maksat Suriye’ye füze saldırısı düzenlemekti. Ama,

9.      ABD’nin bu saldırı planı asla kamuoyu desteğini kazanamadı ve Obama hızla çark edip, Rusya’nın Suriye’nin kimyasal silahlarının imhası planına sarıldı.

10.   İronik olan şu ki, Esad’ın kimyasal silahları imha edilincei sarine erişebilecek tek güç olarak Nusra ve onun müttefikleri kalıyor.

Yazıda bu bilgilerin kimlerden alındığına ilişkin isimlere de yer veriliyor. Bu kandırmacanın ABD’nin daha evvel yaptığı Vietnam ve Irak operasyonlarını hatırlattığı dile getiriliyor.

Dünyayı ve Amerika’yı onlara benzer bir felaketten kim kurtarmış?

ABD kamuoyu!

Nitekim bu dev ülkeyi kendi halkından başka bir güç durdurmayacakmış gibi gözüküyor… Yönetimi bir çılgınlık yapmasın diye Amerikan halkının uyanık olması için dua etmek gerekiyor herhalde!