Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '16

 
Kategori
Güncel
 

Suriye'den kaçanları kınayan "kahramanlar", Ankara'da iki bomba patlayınca kaçacak yer arar oldular!

Suriye'den kaçanları kınayan "kahramanlar", Ankara'da iki bomba patlayınca kaçacak yer arar oldular!
 

internetten alınmıştır


Suriye çağın zulmüne uğradı... Milyonlarca insan mağdur oldu... Ülke yıkıldı, insanların yuvaları dağıldı... Nerdeyse dünyanın tüm akbabaları Suriye'ye üşüştü; tonlarca bomba bıraktılar şehirlerine...

Böyle bir ortamda orada yaşayan insanların bir kısmı kaçıp canını kurtarmak istedi... Kitleler halinde bize sığındılar... Bir kısmıda Batı'nın kapılarına sığınmak zorunda kaldı.

Türkiye, kendine sığınanara imkanlarını zorlayarak en iyi şekilde bakarken, Batının "medeni" halkı, bu mültecilere pislik gibi baktı... Mültecilerden kurtulmak için şimdi bin takla atıyorlar.

Ya o "medeni" Avrupa'nın merkezlerinden birinde yaşanan neydi: İki paralık adamlar, üç kuruşluk bozukluklarını atarak, mülteci kadınlarını kapışmalarını seyrettiler, büyük bir zevk içinde...

Dünya bu çirkinliği de gördü... Suriyeli mazlumların yaşadıklarını ve onlara karşı devletlerin milletlerin tutumlarını tarih yazacak hiç şüpheniz olmasın.

Gelelim bizdeki kuru kahramanların tutumuna... Attı mı mangalda kül bırakmayan bu "vatanseverler", Suriyelileri savaşmadıkları, kaçtıkları için kınadılar durdular.

Türkiye'ye gelmelerinden büyük rahatsızlık duydular... Önümüzden lokmamız eksiliyor, diyenler bile oldu. Niye ülkelerinde kalıp savaşmıyorlar diye demediklerini bırakmadılar.

Sonra ne oldu?... Emperyalist taşeronu terör Ankara'da iki bomba patlattı, bizim "kahramanların" ciğeri ortaya çıktı.

Nerdeyse, hepsi birden kaçacak başka yerler arar oldular... Sokağa çıkmaya korkanından, yaşadığı ülke için hayıflanan, devlete saldıran bin türlü ödleklik çeşitleri sergilediler.

Ne yazılar okuduk, ne manşetler gördük çığlık çığlık... Korkaklar, insanları da korkutmak için teröristin patlattığı bombayı "parlatmak" için ellerinden geleni esirgemediler.

Elbette, bir tek insanımızın bile burnu kanamasın... Değil, bir hain bomba, bir çata pat bile patlamasın... Ama böyle demekle böyle olmuyor işte!

Bugün Çanakkale Zaferimizin yıldönümü... Şimdi bir düşünelim bakalım; eğer o gün insanlar, "ne oluyor, niye savaşıyoruz; devlet ne yapıyor" deseydi ve hepsi başka bir ülkeye kaçmayı hesaplasaydı ne olurdu?

Ama onlar öyle demediler... Çocuklarını "kınalayıp" savaş meydanına gönderdiler... Yurtlarının kapısına gelip dayanmış düşmanı o kapıdan içeri sokmadılar. Bunun için vücutların siper ettiler.

Bütün bunlar gerçekten yaşandı... Hayal değil, efsane değil Çanakkale bir gerçekti... Ama bakıyorsun, dün Çanakkale edebiyatı yapanlar, bugün iki bombadan sonra korkudan girecek delik arıyor.

Allah beterinden korusun... Çok şükür ki güçlü bir devletimiz var ve bu alçaklar böyle kalleş vuruşlardan fazlasını yapamazlar.

Ama eğer Suriyelilerin yaşadıklarının onda birini yaşasak, Suriyelileri kat be kat geçecek mülteci akını Türkiyeden olacak!!... Hepsi kaçacaklar!

Bu mudur?... Mustafa Kemal'in askeri olmak bu mudur?... Muhtaç olduğu kudret asil kanında mevcut Türk olmak bu mudur?... Vatansever olmak bu mudur?

Yaa işte böyle... Gerçek kahramanlar ve sahte kahramanlar böyle zamanlarda ortaya çıkar.

Bu milletin büyük çoğunluğu vatanında ve vatanı uğrunda ölmeyi tercih eder... Bunu defalarca isbat etmiştir. İnanmış insanlara yerin üstü de altı da birdir. Bizi hiç bir hain, hiç bir satılmış korkutamaz!!

Korkaklar, iki yüzlüler şimdiden kaçıp gidebilir.

Tabii o çok bağlı oldukları çağdaş Batı'lılar bunları kabul ederse!!

Çanakkale'nin 101.yılında şehitlerimizi bir kere daha rahmetle ve minnetle anıyorum... Gerçekten çok büyüklermiş!

Not: Bu yazıyı yazdıktan sonra akşamüstü haber sitelerine PSV taraftarlarının küçük düşürdüğü kadınların mülteci değil, İstanbuldan gitme romanlar olduğu haberi düştü... Sonuçta yapılanlar insanlara yapıldığı için, yazıyıda değişiklik yapmadım.

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..