Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '11

 
Kategori
Siyaset
 

Suriye Türkiye ile savaşa hazırlanıyor

Arap Ligi Suriye'de kanlı çarpışmaların durdurulması için sunduğu projeye  rağmen, çatışmanın devam edeceği ve bu projenin kısa zamanda iflas uğrayacağına kimsenin kuşkusu yok. 

Çarpışmaların uzaması rağmen, Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın halen iktidarda kalması Suriye yönetiminin tahmin edildiği kadar da aciz olmadığını, aksine, yönetimin olup bitenlere karşı yeterince bağışıklığı olduğunu söylemeye revac veriyor.

Aslında benzer sorun Şam siyasi eliti için yeni bir kaos değil. 

Tarihe bir göz atarsak, 1982 yılında "Müslüman kardeşler" ın Suriye'nin Hema şehrini ele geçirmesini ve Hafız Esad rejiminin bu sorunu çok "basit" yolla - bombardıman yoluyla çözdüğünü görürüz. Yaşanan olaylardan sonra "Müslüman kardeşler" hareketi Suriye'nin siyasi hayatından neredeyse tam olarak silindi.

O zaman Hafız Esad'ın bu hareketi İslam fundamentalizmin önlenmesi için gerekli bir adım olarak değerlendirilse de, bugün Suriye'de yaşananlarda  İslam unsuru fark edilmez derecededir. Fakat bu hiç de İslam amilinin olmadığı anlamına gelmiyor.

Aksine, bugün Mısır devriminden önce ABD'nin terör örgütü olarak tanıdığı, devrimden sonra ise görüşmelere hazır olduğu "Müslüman kardeşler" mevcuttur.

Öyle ki, ABD'nin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Haziran ayında yaptığı açıklamada Mısır'da siyasi güçlerin değiştiğini dikkate alan ABD'nin ülkedeki tüm siyasi partilerle, özellikle, "Müslüman kardeşler" la ilişkilerini yeniden yapabileceğini söyledi.

Tabii ki, bölgedeki siyasi durumu dikkate alarak, şimdiden ABD "İHVAN" (Müslüman kardeşler) ilişkilerinin hangi yönde gelişeceğini söylemek doğru değildir.

Suriye'de yaşanan olayların fonunda en dikkati çeken olaylardan biri de Ortadoğu üçgeni sayılan Ankara-Şam-Tahran ilişkisidir.

İstisnasız olarak, çıkan olaylarda üç taraf kendi çıkarılarının korumak amacı var. 

Şam ülkede istikrarı ve Esad yönetimini koruyup saklamaya çalışıyorsa, Tahran Suriye aracılığıyla bölgedeki çıkarlarını - "Şii hilali" nı koruyup saklamaya çalışıyor. Çünkü Suriye'de iktidarın değişmesi İran'ın Lübnan'a uzanan elinin kesilmesine neden olabilir.

Osmanlı nüfuzuna iddia eden Ankara ise Tahran'ın bölgede zayıflaması ile bu boşluğu kolaylıkla şarj güce sahip olduğu düşüncesindedir.

Türkiye'nin "Sabah" gazetesinin adı çekilmeyen özel hizmet organlarına dayanarak verdiği bilgiye göre, Suriye İsrail ile ülkedeki muhalefetin izlenmesi için yoğun işbirliği yapıyor. Gazetenin verdiği bilgiye göre, İsrail'in insansız uçakları çarpışmaların merkezi sayılan Hamadakı durum hakkında bütün bilgileri Suriye istihbaratına aktarır. Gazetede o da belirtiliyor ki, Kasım 11-de Adana'da kazaya uğrayan insansız uçak Hatay'daki Suriye kamplarını izlemeyi planlamıştı.

Suriye'de yaşanan olayların ilk aşamasında iktidar orduya tam olarak güvencesi vadı sa, daha sonra ordudan Albay Riyad Musa'nın ve Kürt asıllı Albay Hüseyin Hörmüşün ayrılarak "Özgür Suriye Ordusu" nu tesis etmesi siyasi elitanı orduya yönelik politikasına yeniden bakınmaya zorladı ve Cumhurbaşkanı Esad'ın kardeşi Mahir Esad özel "reformlar" yapmak verildi.

Kürt asıllı Hüseyin Hörmüşe gelince, Suriye muhalefetinin iddiasına göre, Türkiye'ye kaçan Albay türk istihbarat servisleri tarafından Suriye genelinde gözaltına alınan türkiyeli subaylarla değiştirilip, daha sonra Suriye'de idam edildi.

İşte Albay Hüseyin Hörmüşün katlı Kürtlerin keskin itirazına neden olmuştu.

Suriye'de beklenen devrimin baş tutmamasının esas nedenlerinden biri de bu zamana kadar iktidara karşı çarpışan silahlı ordunun olmamasıdır.

"Özgür Suriye Ordusu" nun tesis edilmesi ise Esad yönetiminin zayıflamasına yol açan faktörlerden biri olabilir.

Yaşanan olayların fonunda ise Suriye'nin Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim ilginç bir beyanatla konuşma yaptı. El Muallim zorunlik olursa iktidarın ve istikrarın korunması için savaşacağlarını bildirdi.

Tabii ki, yeterince siyasi tecrübeye sahip Suriye yönetiminin böyle  beyanatla yanıt vermesi tesadüf değildir ve bu, içe yönelik bir açıklama değil. Istisnasız olarak, bu bildirinin Türkiye'ye ünvanlandığını söylenebilir.

Suriye siyasi eliti iyi bilir ki, devrim dalgasının kuruma üye ülkelere sirayet edeceğinden ehtiyatlanan Arap Ligi Şam'a karşı ciddi adım atmayacaqsan, gerçek tehlike ise Ankara'dır.

Hatta "İhvan" ın Suriye Bürosu Başkanı Riyad Şufka Suriye halkının Batı'nın değil, sadece Türkiye'nin müdahalesini istediğini belirtti.

Olaylar  onu söylemeye esas verir ki, ergeç Ankara Suriye'de yaşanan gelişmelere askeri müdahale edebilir.

Tabii ki, bu, PKK terörü ile yüz yüze olan ve bu karttan Ankara'ya karşı kullanılacağını bilen Türkiye için kolay olmayacak.

Öte yandan Irak'ta uzun yıllardan beri faaliyet gösteren "Mehdi ordusu" nun Suriye'ye geçeceği de istisna edilmiyor. 

Ankara'nın muhtemel müdahalesinden sonra iktidarın devrilmesi ile Kaddafi senaryosundan ihtiyat eden Beşşar Esad'ın İran sığınak alacağı istisna değil.

 
Toplam blog
: 6
: 965
Kayıt tarihi
: 15.12.11
 
 

Gazeteci Yazar   ..