Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

06 Eylül '13

 
Kategori
Güncel
 

Suriye'ye geniş kapsamlı operasyon

Suriye'ye geniş kapsamlı operasyon
 

ABD Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek, yeni kendine bağlı “uydu devletler” yaratmak için Büyük Ortadoğu Projesini adım adım uygulamaya sokmaktadır.

ABD BOB projesini gerçekleştirme hayalinin arkasında ise iki gerçek yatmaktadır.

Birinci gerçek asla vaz geçemediği İsrail’i korumak, kollamak, İsrail’i Ortadoğunun “jandarması” yapmaktır.

İkinci temel neden ise AB ülkeleri ki - başta İngiltere ve Fransa olmak üzere - Ortadoğu’daki zengin enerji kaynaklarını kontrol etmektir.

ABD ve AB ülkelerinin bu projelerini gerçekleştirmek için 90 lı yıllarda Irak işgal edilmiş, binlerce Müslüman kanı dökülmüştür.

Arap baharı diyerek Mısır, Suriye karıştırılmış, ortaya koydukları kirli ve çirkin projelerle bölgesel mozaikler kaşınmış, mezhepsel, etnik iç savaş körüklenmiş, sonuçta da Ortadoğu’da İslam coğrafyasında ABD ve AB ülkelerin döktüğü kanı bir tarafa bırakın, binlerce Müslüman kanı “müslümanı müslümana kırdırarak” dökülmesine vesile olmuştur.

Bütün bu olaylar bölgemizde olurken ve Ortadoğu “kan gölüne” dönmüşken bu cumhuriyetin kurucusu ve lideri olan Mustafa Kemal bugünkü yöneticilerimize “Yurta sulh, cihanda Sulh” prensibini ortaya koymuşken, bizi yöneten AKP iktidarı Ata’nın bu düsturunu ne kadar yerine getirmiştir.

Dün 600 yıl Osmanlı himayesinde yaşayan, Osmanlı toprakları altında bulunan ve Osmanlı idaresi altında islamı ve özgürlüklerini alabildiğince kullanan Ortadoğu’daki müslüman kardeşlerimiz ne zaman Osmanlı zor duruma düşmüş, ne zaman ki bugünün AB ‘nin emperyalist güçleri  bugün  olduğu gibi dünde( İngiltere ve Fransa)Osmanlının Ortadoğu’da ki topraklarını işgal etmiş maalesef Arap halkı Osmanlıyı emperyalistlerle bir olarak arkadan hançerlemiştir.

Geçmiş tarihimizde bize ihanet eden, Müslüman olmasına rağmen haçlı zihniyetiyle birlikte arkamızdan “hançer sokan” bu Müslüman kardeşlerimize, komşularımıza bugünde yine yardım elimizi uzatmak, Müslüman ve günahsız halkı koruyup kollamak hem görevimiz, hem de huzurlu ve güvenli bir Türkiye için zorunluluktur.

Sonuç olarak;

Kan gölüne dönen Ortadoğu’da özellikle de Irak ve Suriye’de Türkiye Cumhuriyeti ve bu cumhuriyeti yönetenler sorunları çözerken ve politikalarını ortaya koyarken iki şeye dikkat etmesi gerekmektedir;

Birincisi ve en önemlisi kargaşa ve kaos çıkarılan ülkeler bizim sınır komşularımız ve tarihsel, kültürel bazda bağlarımız olan ülkelerdir.

İkincisi ve en önemlisi; Geçmişte bizi arkadan hançerlemiş olsalar da ölen de, öldürülen de ve ırzına geçilende bizim gibi Müslüman olan, aynı kitaba, aynı peygambere inanan insanlardır.

Türkiye bu kanın durmasını istiyorsa ortaya koyacağı politikalarda bu iki gerçeği göz ardı etmemek zorundadır. Aksi halde ABD ve AB’nin taşeronluğunu yapar, Siyonizm’e İsrail’e “Wan minute” diyen Başbakan İsrail’in Orda doğu’daki emellerine hizmet eder.

11 yıldır ülkeyi idare eden ve milletten yetki alan AKP iktidarı yukarda anlatmaya çalıştığımız “Ortadoğu gerçeklerine” ne derece riayet etmiştir, neler yapmıştır.

BOP Eş başkanı olan Başbakan ABD’nin bu projesini gerçekleştirmesi için, partisi ve partisine oy veren büyük bir kesim “Muhafazakar ve mutaasıp” olmasına rağmen;

Irak’ta işgal güçlerinin 1.5 milyon müslümanın katledilmesine göz yummuştur. Irak’ın vurulması ve Müslüman kanının dökülmesi için “İncirlik Hava Üssünden” uçakların kaldırılarak Irak’ı bombalamasına izin verilmiştir.

Müslüman ve muhafazakârlığından şüphe etmediğimiz Başbakan; Irak işgali sırasında;

“ABD askerlerinin sağ salim ülkelerine ve ailelerine dönmeleri için dua ediyorum” diyebilmiş, 1.5 milyon müslümanın katledilmesine ,yüz binlerce Müslüman kadının tecavüze uğramasına ise seyirci kalmıştır.

Dün “kardeşim Esat” dediği ve beraber Bakanlar Kurulu toplantısı yaptığı, ailece tatiller yaptığı Esat, ABD diretmesi ve dayatması üzerine birden bire “Eset” oluvermiş ve başbakanımızın bir numaralı düşmanı olmuştur.

Irak’tan sonra Suriye’yi de İsrail’in çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn etmek isteyen ABD ve Avrupalılar Suriye’yi de karıştırmayı bilmiş,içerde giderek gücünü ve karizmasını kaybeden başbakan ise Suriye’yi ve Esat’ı kendisine hedef seçmiş, Suriye’yi kan gölüne çevirmeyi de becermiştir.

Suriye’yi Esat’ın zulmünden kurtarmak için Muhaliflerin sopasına sarılmış, silah, mühimmat yanında bu çapulcuları eğiterek de destek vermiş, masum Suriye halkını bir taraftan Esat’ın güçleri, diğer taraftan da muhalif güçler katletmiş, bugün sayıları yüz binleri bulan masum Müslümanlar yok edilmiştir.

Suriye’de ki oyunun dama taşları ABD, AB olmuş, Mısır’da Libya’da olduğu gibi “müslümanı müslümana kırdırma” temel hedef seçilmiş, bizim başbakanımız ise bütün bu olaylar olurken adeta “Yetmez ama evet” diyebilmiştir. Dün ecdadıma Haclı seferlerini dayatanlar, bugün aynı haçlı seferlerini emperyalist emellerini gerçekleştirmek için Müslümanı müslümana kırdırmakta, yüzyıllardır birlikte yaşadığımız bu toprakların Müslüman insanlarının kırdırılmasına ve Haclı seferlerine destek olmak için “taşeronluğa gönüllü soyunmuş” bir Müslüman başbakan ve Müslüman bir İslam ülkesi olan Türkiye Cumhuriyeti ortada durmaktadır.

Maalesef ve maalesef işin gerçek ve acı tablosu da burada yatmaktadır.ABD ve AB Suriye’ye direk bir “kara harekatı “ düşünülmediğini açıklarken bizim başbakanımızı bu karar tatmin etmemiş olacak ki;

“Eset’e yapılacak sınırlı bir harekât yeterli değildir, mutlaka geniş kapsamlı bir operasyon yapılmalıdır, biz Türkiye olarak her türlü koalisyonda yer alır, gereğini de yaparız” diyebilmiştir.

Buradan Sayın Başbakan’a sormak lazım;

“Sayın Başbakan her türlü koalisyonda yer verdiler ve size de Suriye’ye yapılacak Kara harekatını verdiler, Türk ordusunu Suriye bataklığına soktunuz, sonuç alıp alamayacağınız meçhul, bırakın sonucu girdiğinizde Türk askerine kimi öldürmesini, kimi vurmasını emredeceksiniz. Yani siz müslümanı müslümana kırdıran emperyalist güçlerin isteklerini mi yerine getireceksiniz.

Bugün Suriye’de kirli bir oyun oynanmakta, Sayın Başbakan’da bu oyunun bir parçası olabilmek için “Haçlı zihniyetlilere” adeta yalvarmaktadır. Türkiyeyi bu batağa sokacaklar öncelikle tarih önünde sonrada millet önünde “müslümanı katletmenin” hesabını mutlaka verecektir, vermek zorundadır.

Sonsuzluk  (Osman Özeker) 05.09.2013 

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..