- Kategori
- Güncel
Suriye'ye Gözdağı Vermek İçin Kime Güveniyoruz?
- Evvet efendim, nic‘olur halimiz?
- Var mı bir bilen?
- Yanı başımızdaki komşumuz, kardeşimiz! Suriye ile savaşa tutuşmak üzereyiz amma ve lakin yemiyor… Putin kardeşin bu işe sıcak bakmadığını biliyoruz. Gözlerini uzaklara dikiyor, sert bir duruş fırlatıp, “Haaaaa” diyerek, ülkemiz ve devletimiz muktedirlerine hafif yollu tarafından gözdağını gönderiveriyor.
- “Savaş çılgınlık…” demekten dilinde tüy bitmiş bir yurdum insanıyım netice itibariyle…
- Yoksa savaşın çılgınlık olmadığını iddia eden birileri mi var?
- Tabii ki yok… Lakin savaşa hevesli görünen birileri var yurdumun coğrafik ve siyasi sınırları içerisinde. Ve bu hevesliler, savaşın bir çılgınlık hadisesi olduğunu bilseler de hangi akla hizmet savaşa, “bir iki bir iki” diye davetiye çıkarırlar ki? İşte mevzuunun bu yanını çözememiş bulunmaktayım, kusurum affola…
- Peki ya, tamam biz de savaşa çılgınlık diyenler var, ama ilaveten “Ne yapalım, zorunlu kaldık” diyecek kadar izandan çıkmış olmayı da ihmal etmiyorlar. Yani efendim “Zorunlu kaldık”.
- Niye ki?
- Neden ki?
- Hangi sebepten ki?
- Ah Amerika ah… Gözün kör olsun emi… Gittin Vietnam’a, boyunun ölçüsünü aldın, akıllı durmadın. Gittin Irak’a bulaştın, batağın içerisine saplandın, o bataktan çıkamadın, tabutlar sınırlarından girince neye uğradığını şaşırdın… Yetmedi, bir de Afganistan…
- Bataklıklara bulaşıp işin içinden çıkamadığını görünce, değil mi, buldun bizim gibi akıllı ülke muktedirlerini, “Hadi bakalım, biz sıramızı savdık, sıra siz de” deme noktasına gelip, işaret fişeğini çaktın.
- Sanırım ABD savaşa bulaşarak, ikinci bir Irak vakası, ikinci bir Afgan vakası yaşamak istemiyor…
- Pardon efendim…
- Ne ikincisi, bilmem kaçıncı vakaları.
- Sahi yahu, sermaye için ABD’li yoksul halk çocukları olmuş, Türkiyeli yoksul halk çocukları olmuş, fark eder mi?
- Ne diyordu Karl Marks, (Ulen ne kadar kızarsanız kızın, ille de Marks’tan alıntı yapacağım, var mı daha ötesi?), “Kapitalistler için her şey paradır, ölen insanlar hiç birisinin umurunda bile değildir”
- Marks’ın bu cümlesini hangi kitabında okumuştum, hatırlamıyorum. Belki de masa başı tartışmalarından birisinde, ara sosu olarak geçmiştir. Ama hiç kimse inkâr edemez bu gerçeği… Bu cümle bir başucu özdeyişidir. Günümüz de gelişmekte olan hadiselere dair de cuk oturmaktadır.
- Ah hocam ah… Şimdi seni andım yine… Hatırlasana, bize ne derdin? “Emperyalizm kriz bölgelerini çok sever. Zira her kriz bölgesi ve çatışma alanı, yeni silahların kullanılma ve deneme mekânlarıdır.”
- Yalansa “Yalan” deyin.
- Neyse muhterem kardeşlerim, biz de alt emperyal güç olma sevdasında olan bir siyasal iktidar var. İktidarımız ille de “Ortadoğu da bizden daha büyük yok” demek istiyor ve bir şekilde diş göstermeye çalışıyor.
- Lakin şu söz zihnimi gıdıklıyor işte, “Filler tepişirken, olan çimenlere olur”.
- Başta ABD ve Rusya, arkalarından Çin, Fransa, İngiltere tepişirken, biz alttan alttan böbürlenme hallerine bürünmüşüz. Agam kimse takmıyor seni… Suriye’ye demokrasi götürmek sana mı düştü?
- Koca ABD senelerdir hangi demokrasiyi Irak’a, Afganistan’a götürdü de, bu ülkelerin yurttaşları mutlu ve mesud oldular?
- Şimdi bizimkiler ABD’ye özeniyorlar, güya Suriye’ye demokrasi götürecekler… Güldürmeyin… Hiç güleceğim yoktu…
- Bir de gocunmuyorlar mı?
- Efendim “Esad diktatör” demezler mi?
- Demezler mi, “Diktatör Esad halkını öldürüyor” diye
- Suriye’ye nizamat vermek bize düşmüş gibi, başlarını açmışlar, cepheden mevzuunun içerisine dalmışlar.
- Akıntı götürmüş rezilliğin içerisine atmış bizim ülkeyi, çık çıkabilirsen işin içerisinden. Dersin, “Bizde hükümet, dış işler diye bir şey yok”.
- Şimdi sevgili arkadaşlarım, krizin tam göbeğinde kendimize yer biçmekteyiz.
- Ne olacak şu uçak mevzuu?
- Rusya neler buyurmaktadır?
- Çin neler söylemektedir?
- Putin neden gelişini erteledi?
- İran hadisenin hangi safhasında seyreylemekte?
- Ya İsrail…
- Bakın İsrail’i unutmuştum.
- Sağıma bakıyorum vaziyet vahim, soluma bakıyorum vaziyet vahim…. Etraf harala gürele bir halde ve dikkat buyurunuz arkadaşalar, çevremizde tek bir tane dahi bize destek olacak bir ülke yok. Yani kimse bizi takmıyor.
- Takmıyor yahu… Bu ülkenin muktedirleri kime güvenip de başını açmış Suriye’ye savaş açma çabasına girişmişler?
- Yahu biz bilmiyor muyuz, emperyalist ülkelerin ipiyle kuyuya inilmeyeceğini…
- Neyse, burada şimdilik bir nokta koyalım ve bekleyip, izleyelim gelişmeleri. Zira bu iş daha çok su kaldırır.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..