Suriyeli mültecilere 300 milyon dolar mı harcadık?

Yaşı otuzun üzerinde olanlar hatırlar, bir zamanlar Kuzey Iraklı Peşmergeler ülkemize doluşmuş, devletin kendilerine verdiği tavukları bölge halkına satarak geçimlerini sağlamaya(!) çalışmışlardı.

Peşmergelerin ülkemize geliş nedeni, Rahmetli(!) Saddam’ın üzerlerine kimyasal gaz sıkmasıydı.

Kimyasal gaz nedeniyle 4-5 bin civarında Peşmergenin hayatını kaybettiği söyleniyordu. Gazdan kaçan peşmerge sayısı ise beş yüz bin civarındaydı.

Ülkemize sığınan Peşmergeler sınır boylarındaki ormanları keserek yok etmişler, ayrıca beslenme barınma gibi ihtiyaçlarını da ülke olarak biz karşılamıştık.

Bu peşmergeler uzun süre ülkemizde kalmış, başta ABD ve AB olmak üzere Peşmergelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere bize cüzi yardım(!) etmişlerdi. O zamanlar Başbakan Rahmetli Turgut Özal, batılılara sitemlerini iletmişti(!)

Peşmergeleri korumak üzere Çekiş Güç kurulmuş ve o Çekiç Güç bu günlerin temelini atmıştı.

İşte bu Peşmerge akınından ve Çekiç Güc’ün uygulamalarından sonra PKK ülkeye sızdı ve eylemlerini arttırdı. Bu sızmadan sonra bir daha ülkeyi terk etmedi. Ülkede terörist eylemler her geçen gün arttı.

Biz gelelim Suriyeli mültecilere:

Şu anda Suriye ile aramızda bir sınır yok!

Çünkü kimin ne zaman geleceği, kimin ne zaman gideceği belli değil.

Ayrıca kimin silahlı kimin silahsız mülteci konumunda olduğu hiç belli değil.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin zorluklara tek başına göğüs germesinin zorlaşmaya başladığını, şu ana kadar’300 milyon dolar harcandığını’ ve uluslararası toplumdan gelen desteğin sembolik olduğunu dile getirdi.

Davutoğlu bu konuşmayı yaparken, "Yanlış anlamayın buraya Suriyeli kardeşlerimizden dert yanmaya gelmedik ve daha fazla fon da istemiyorum ama ülkemde önemli fedakârlıklar yapıldığı ve bunun uluslararası toplumu atalete sevk ettiği görüşleri var. Açık kapı politikası uluslararası reaksiyonu geciktiriyor ve trajik durumla yalnızca komşuların başa çıkması gerekiyor. Yakın zamanda mülteci akışıyla başa çıkamayacak duruma geleceğiz" diyerek, resmen ve alenen yardım istedi.

Uluslararası devletler bu yardım talebine duyarsız kalamayıp, İngiltere 3 milyon Sterlin, Fransa 5 milyon Avro yardım(!) sözü verdi.

Bizi bu bataklığa süren ABD toplantıya bile katılmadı!

Kendi ülke insanına üç paralık sadaka dağıtmayı sosyal devlet olmanın gereği olarak halka anlatanlar, Suriye’den gelen ve ne oldukları belli olmayan insanlara üç yüz milyon dolar para harcadıklarını göğüslerini kabartarak söylüyorlar.

Hani bu mültecilerin tüm masraflarını karşılayan Suudi Arabistan ve Katar’dan gelen yardımlar?

Yoksa onlar sadece Ap Aydın kampındaki silahlı militanlara mı yardım ediyor?

Hani, şu Adalet Bakanının bile giremeyeceği, CHP milletvekillerinin alınmadığı kamptan söz ediyorum.

Adalet Bakanı giremez ama PKK’lı teröristlerle kucaklaşan Ertuğrul Kürkçü, bu kampa girebilir öyle mi?

Neyse bizde oraya, buraya harcanacak çok para var!

Biz bir koyar üç alırız!

Ancak, bu güne kadar üç koyup bir aldığımız bile görülmedi!