Suriyeli mültecilerle artan kuma sorunu

 Bulutlu bir Bodrum sabahına uyandık bugün. İçimde hava gibi bulutlu. Canım yazı yazmak içimi dökmek istiyor.Yazmak, kelimelere dökmek içimdekileri, dertleşmek okurlarımla bana iyi geliyor. Zira etrafımdaki herkes dertli. Hani derlerya bir dokun bir ah işit modunda tüm çevremdekiler. Onlara anlatmaya başlayınca içimdekileri lafı ağzımdan alıyorlar başlıyorlar anlatmaya. Bana fırsat kalmıyor . Anlayacağınız en iyisi yazmak.

Neresinden başlayayım anlatmaya. En son biraz evvel internette okuduğum bir haberi yazayım önce. Bana sen mültecilere taktın diyeceksiniz belki ama Suriyeden ve diğer az gelişmiş Asya ülkelerinden gelen kaçakların ülkemin insanın başına açtığı ve açacağı sorunlar yaz yaz bitmiyor. En son Güneydoğuda kadınların Suriyeli kuma sorununu okudum biraz evvel. Hep vardı oralarda kuma sorunu ama ikinci bir eş almak epey pahalıya mal olduğu için biraz duraksamıştı . En azından geliri az olanlar cesaret edemiyordu bu olaya. Ama şimdilerde Suriyeden gelen kadınlar 2,3 bin lira gibi çok ucız bir fiata satın alınabildiği için tüm evli kadınların korkulu rüyası haline gelmiş kuma sorunu.

Al işte toplumda mültecilerin yarattığı bir büyük sorun daha. Ege kıyılarında açılan mülteci kabul merkezleri, turizme vurulan büyük darbe. mültecilerin getirdiği hastalık,pislik.kalitesiz nüfüs artışı, terör korkusu derken bir de kuma sorunu.Yaz yaz bitmez. 

Zaten televizyon dizilerimiz de çok eşliliği fazlası ile destekler durumda.Yakında İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde de bu sorun ortaya çıkarsa hiç şaşmam. Aslında fena fikir de değil. Nasılsa büyük şehirlerde evler daha geniş. Aynı evde iki kadın işleri de bölüşür, paşa paşa yaşarlar.Şaka Şaka.

 Ben aslında bugün başka bir konuyu yazacaktım.Konuya nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Siz de fark ettiniz mi. Bazı insanlar birden parlamaya başlıyor Türk toplumunda. Fazla eğitimi olmayan,hatta hiç eğitimi olmayan, bir zamanlar toplumun değer yargılarına aykırı hareketleri bulunan bazı kişiler birden yükselmeye başlıyor. Öylesine yükseliyor ki adeta bütün iyi değerlerin örneği haline geliyor. Birden en iyi sanatçı, en makbul insan,kültürün, asaletin ,edebin rol modeli haline geliyor.

Her yerde , her branşta, her köşede karşınıza çıkıyor o çok masum ve örnek halleri ile. İşte o zaman bir çelişkiye düşüyor kişi. Ben yıllardır okudum, çalıştım, bir trafik cezası bile almayacak kadar iyi vatandaş oldum.Acaba boşunamıydı bütün çabalarım diyorsunuz kendi kendinize.Tüm basın organlarında , her yerde gördüğünüz bu çok başarılı ama başarısı kolay elde edilmiş kişi sizin yıllarca kafanızda yarattığınız değer yargılarınızı tuzla buz ediyor birden.

Benim en büyük endişem benim değer yargılarımı tuzla buz eden bu rol modellerin yeni yetişen nesillere çok kötü örnek olması ve çocuklarımızı okutalım, iyi yetiştirelim diye çırpınan ebeveynlerın çabalarının boşa gitmesi.

Daha yazarım içimdeki sorunları ama sanırım pazar pazar çok iç kapatıcı  oldum.İyisi mi ben bir kahve yapayım ve bahçeye çıkıp kuşlarımın sabah serenatlarını dinleyeyim. 

Gene ne varsa kuşlarda var. Ne kuma sorunu ne ............