Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '11

 
Kategori
Felsefe
 

Sürü yaşamı 5

Sürü yaşamı 5
 

5-] Elbette otoritenin totaliter olmasına karşı oluşla eğimsem beliren yol; mücadelelerin eksen düzeltmeleri ile otorite düzenine dek işleyişinizi, yetkin kılacaktır. Otorite, iş gördürenle, iş gören; yani güden ve güdülen otorite ilişkisi; insanlığın çoban sürü ilişkisinden çok öncedir. İnsanlık, grup ve insan sürü yaşamı ile otoriteyi ortaya koymuştur. Üstelik diğer primatlar da, bir çoban sürü ilişkisi hiç yokken; primatlar çoban-sürü bağıntısı yapmazlarken dahi, “sosyal öğrenme yoluyla” grup ve sürü yaşamı içinde otoriteyi sağlamıştırlar (primatlarda da otoritenin, çoban-sürü ilişkisine benzer anlamı olması, yoktur).* Otorite bir çeşit saygı lamadır. Ki bu da, bilinç edişe, denk düşer bir durumdur. 

Sürü ve grup yaşamı içindeki otoritede; karşılıklı sağlayıştı bir ram oluşlar bilinci, sürü-çoban ilişkisi içinde yoktur. Söz gelimi sizin, bir sürüye(koyun-sürüsüne) ihtiyacınız (ram oluşunuz) varken; sürünün bu birliktelikte size; hiç ihtiyacı (boyun eğmesi) yoktur! Öyle insana ihtiyaçlı sürü olsaydı (sürünün size ihtiyacı olsaydı), bugün insan denetimi dışındaki ortamlarda, doğada; salt sürüler olamazdı. 

Sürüyü koruduğunuzu iddia edebilirsiniz! Bu da safsatadır. Sürü, doğada ha ayı ve kurt elinde yem olmuştur, ha sizin kendiniz için koruyuculuğunuzla; sizin elinizde, size yem olmuştur! Sizin koruyucu oluşunuz sürü için değildir. Sürü için ne fark eder ki? Bu bir insan mantık aldanmasıdır. İnsanlık ta sürü yaşamının kendisine özgü oldurgan lığı ile sürü yaşamlar içinde süzülüşlerle, bugün sürü sahibi olmuşturlar. 

Sürü çoban ilişkisi ile otoritenin benzeşmezliği arasında ikinci bir önemli yan da, sürü çoban ilişkisinde çoban (otorite-yöneten) oluşla ve sürünün (güdülenin, otoriteye ram olanın, yönetilenin)her biri ayrı varlıktırlar. Oysa otoritenin apayrı bir ontolojisi yok. Oysa toplumsa ve sosyal yaşayışta, otorite insan varlığının soyut birlik gücüdür. Otoritenin kullanımı da, uygulanması da, insan eliyle birliğin gücünün düzenleşiği bir sözleş ilmeli, kutsal ittifakıdır. Bu fark görülmedi mi, gelişme ve aykırı oluş sıfırlanır! Sıfırlanmış bakışlarla da, doğru anlamalar, doğru çözüm ve doğru yaklaşımdı gelişmeler sağlanamaz. 

Sosyal birlikler değin grup yaşamı, sürü yaşamı ve komün yaşamı kendi düzlemlerine özgü geçirdikleri zaman yarılmaları da, toplumsal yaşam dediğimiz yepyeni bir alan boyutlu zaman devinmesini orta yere serdi. Kutsal ittifakı oluşma, sosyal birlikler konfederatif liginde, yönetimin git gel yapan otuma biçimlenmesi ile üretimin gücünden gelen teknik topaklanma ilişkilenmesi, bir ayrı alan zaman düzenletilmesi oldular. Bu sosyal birlikler yarılmasında ikinci olaraktan da yepyeni bir yapı ortaya çıktı. Bu yapı, teknik üretim den gelen gücün dışında kalışla, yeni bir zaman ve zemin düzlemi oluşla; halk, sosyal yaşamıydı. Üretim gücüne sahip bireyinde, üretimden sonraki zamanı, bu yapının içinde geçer. 

Bu halktı zemin, üretimden yoksun oluşla ve sahibi yenli mülkiyetle aç kalmanın buhranını yaşamıştı. Evlilik kurumu henüz o aşama da bilinmediğinden, halktı çekirdek aileye sahip olma ve çekirdek aileye bakma sorumluluğu da yoktu! Klan sosyal birlikti kutsal (tabucu totem)aile, çökmüştü. 

Böylesi savunmasız kalan halk yapı zorunlu olarak, eski yaşama dek olan kutsal aileci ortak sağlayışla (cennetin) değerlerine sığınmalıydı. Yine üretim gücünün dışında kalan halk boyut, üretim gücüne sahip olanların; ürettikleri malı tüketmek zorundaydılar. Üreten birey, sosyal yaşamını halktı boyutla birlikte girişiyorlardı. Böyle olaraktan girişip, kısmen özel yaşamı ortaya çıkaran bir eksen eşilme ile konsantre oluşun yoğunlaştığı alan zaman devinme biçimleri ortaya çıktı. 

Toplumun zamanı, işbirliği temelinde; üreten ve üretim gücü sahipliği diye ikiye yarılmıştı. Bütün çelişkiler burada; hem topluma, hem halksa sosyal yaşam zamanına yön verecekti. Tinsel devinim de, şimdilik her iki alanın, imleç ekseni gibidirler. Tinsel güç, üretim gücü topaklaşma alanındaki zaman içinde, binlerce yıllar süren; artan bir ivmelenendir. 

Hem yükselen değerler olarak sistemleşen tinsel yaptırımlar; üretim gücü alanında da, ufak ufak otorite olmasının da, çekim eşir olacak öznel, nesnel zorunluluklarına başlayacaktı. Ki bu çelişkili alanını yepyeni bir öznelce topaklaşma ile dolduracaktı. Bu topaklaşışla da giderekten, evrensel tinselliğin çekim alanlarıyla belirir olacaktı. 

Şimdiki yeni zamanın içinde toplumun tümden teknik bilgi ve teknik içerikle donanımlı olmasından ötürü halksa yarılmanın tinselce insani etkileri; artık kendi dinamik ayakları üzerinde duran toplum sal yarılmaları halk taşır olamayacağından, halk topluma Fransız kalacaktır. Halktı yabancılaşma, halkın eski tinsel katılımları; toplumsal yarılmalarının kendisine özgü zaman zemindi işlevce görevleri içindeki rolü bitmiş olacağından, halkın toplumla ilişkileri, neredeyse tümden kopuşla halk, bir ara geçidin fosil andırımı olmaktan kurtulamayacaktır. 

Eski toplumun halkla iç içe oluşuyla, hem halktı yaşamı; hem toplumsa yaşamı denetleyen toplumun öz yarılma durumu vardı. Şimdiki ayrışan gelişmeye göre; halktı işlevler zamanı, kendi alan boyutuna kafeslenmeliydi. Halk, ölü zaman paketli, iterasyondu kullanımlı, bir devinme içine sokulacaktı. Yeni devinme alanı içinde, halktı işlevler; 'zamanın ruhu' olur biçimde güncel kalması sorunu vardır. Halkın gerekli var oluşla, dışta teknik etki eşmeli, girişeceği bir çevresi kalmamıştı. Elektriğin (teknolojinin), müdahili olmadan, teknolojiyi kullanmıştı! Bunlar halkın ileri dönük, üretimse olmayan açmazlarıydı. 

Artık halk, kendi iç evren giriştirilmeli işlev pozisyonuyla, dönüşü ivecektir. Halk, tıpkı bir organ el gibi, tıpkı bir organ işlev durumla gibi, kişiseldi; tikel kişileşmeleri olacaktır. Halk durum, Güneş sistemi içinde yer eksendi zaman boyutlu insanların, bir kişilik özelliği olacaktır. Artık halkın her şey değil de, bir dönemselliğe değin; geçmiş zamanın ruh olduğuna dair oluşla, bir fosil süreç, başlar olacaktır. 

İnsanların halk yaşamları; toplumun gerisinde kalışla, dış çevre ilişki bağları zayıflamıştı. Hal bu ki dış bağ ilişkilerini var tutmak, süreç olmanın en temel girişmesiydi. Toplumsal şekillenme giderek halkın, halk yapının; alan aşmasının önemsizleştirilmesini iyice açığa çıkaracaktı. Toplum kimi temel durumu (tinselliği) ile halkı, kendisi ile ilişkiler olup; devinmesi içine katmayı bilmiştir. 

Sürecek 

 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..