Survivor Survivor olalı, Tuğçe kadar iticisini görmedi

Başta ne kadar da sempatik gelmişti Tuğçe.

Güzel bir kadın olmasının yanı sıra, ekstrem bir spor olan buz hokeyi ile uğraşması, milli sporcusu olması, tavrı ve tarzıyla çok hoşuma gitmiş,

Performansını da oturttuğu zaman Survivor maratonunun uzun soluklu olacağı fikrindeydim.

Ancak gün geçtikçe ve palazlandıkça, belki biraz sert olacak ama "içinin dışı kadar güzel olmadığını" düşünmeye başladım.

Muhtemelen Türkiye'ye döndükten sonra; orası başka bir atmosfer, açlıktan ne yaptığımızı bilmiyoruz diyecek ama kimse bu dediklerini yutmayacak.

Zira açlıktan sinirli olabilirsin, sıkışmışlık hissinden dolayı her şey ve herkes gözüne batabilir ama o anlarda ağzından çıkan kelimeler sensindir.

Yani üslubunun tonajı adanın atmosferi ile değil senin karakterinle ilgilidir.

Son iki gündür Tuğçe'nin ağzından çıkanlara şöyle bir bakalım 

Anıl, Ogeday ve Volkan'ın yanına oturmak için geldiğinde, Anıl için "şuraya oturacağım ama oturmak istemiyorum ya adamdan tiksinti geldi" dedi.

Konsey çıkışı yine Anıl'a "şeytan ya şeytan" diye avazı çıktığı kadar bağırdı.

Kendisinden on dört yaş büyük bir adama, "yürekli olacaksın oğlum" diye dayılana dayılana konuştu.

Nankör diye ithamlarda bulundu.

Yetmedi, "bence erkek olmak çok daha önemli" bile dedi.

Bunları dediği adamda karşısında üslubunu hiç bozmadı, tüm tahriklere karşı saygıyla dinledi.

Daha önce su topu oyununda Şahika'yı iteklemesi, suratına top atması, saldırmasını da unutmak mümkün değil.

Kimseyi beğenmiyor, herkesi eleştiriyor.

Gökhan'ın gitmesini istiyor zira o gittiğinde yalnız kalan Elif'in kendilerine yanaşacağını düşünüyor ve böylece dönek olduğunu ispatlanmış olacağım diye demeçler veriyor.

Bugünkü oyun öncesi; "kızlardan kim çıkacak" diye sorulması üzerine Elif,  "ilk ben çıkarım deyince",  "zaten hep sen çıkıyorsun" diye garip, kavga amaçlı bir yorum yaptı.

Neyse ki Elif o potaya girmedi.

Sonrada oyuna çıktı ve kazanmamak için elinden geleni yaptı.

O hep en iyi...

O hep en hızlı.

O hep en doğruyu bilir.

O herkese laf edebilir ama kimse ona laf edemez.

O istediği olmazsa çirkinleşebilir, hatta oyunları bile isteye isteye verebilir.

Tuğçe bence, hayatı ve ilişkileri sadece skorlardan ibaret görüyor.

Bana bunu yaptı, şimdi ben bunu yaparsam berabere olur, sonra da şunu yaparsam şah mat...

Gerçekten çekilecek gibi değil.

Anıl susuyor olmuyor,

Berna konuşuyor olmuyor,

Çünkü en doğru Tuğçe...

Ne yaparsan yap, ne söylersen söyle söyleyecek sözü var.

İlla üste çıkmanın yolunu bulacak.

Bu durum Anıl'a yarayacak, Ogeday'a zarar verecek

Konsey ve konsey sonrasında üslubunu ve tarzını asla bozmayan Anıl bence iyi not aldı.

Gider gözüyle bakarken, bu tavrıyla potadan kendini kurtaracağını düşünüyorum.

Büyük ihtimalle Burçak elveda diyecek.

Ondan sonra gönüllüler tarafında işler iyice karışacak.

Sonuç olarak Tuğçe zaten yeterince kan kaybetti. Kendini seyirci gözünde koyacağı yere koydu.

Tüm bunlardan esas zararlı çıkacak olansa; en başından beri bir türlü olması gerektiği yeri bilemeyen, kadın kavgalarının içine girmeye bayılan ve aslında bence performans anlamında Kıbrıs koltuğunun en büyük adaylarından olan Ogeday olacak.

Zira Survivor sadece performans değil ve Ogeday sezon başından beri davranış, duruş ve taraf anlamında çok hata yaptı.

Bu arada son not olarak bence, bu haftadan sonra Acun Ilıcalı tepkileri göz önüne alarak, Tuğçe'yi kamera arkasında ya da önünde üslubuyla ilgili uyaracak.

Yani Tuğçe önümüzdeki hafta sessizleşir, tepkisiz kalırsa yani içine kaçarsa, anlayın ki uyarı almış.

Televizyon, sinema, yaşam ve sokaktaki hayat üzerine diğer yazılarımı okumak istiyorsanız, http://www.bibaksana.com.tr adresli bloguma uğramayı unutmayın. :)