Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sus! Çünkü Sen Mecnun Değilsin

Sus! Çünkü Sen Mecnun Değilsin
 


1 Kasım 2006 Tarihinde bir yazım yayınlandı bu sayfalarda. Yıllar önce dinlediğim ve çok güldüğüm basit bir fıkra üzerine bina ettiğim sıkı bir aşk yazısıydı. Sadece Milliyet Blog’ta, beş binin üzerinde okundu.


Google arama motorunda, yazı başlığı, ayrıntılı arama linkinden girilip, sadece başlıktaki cümle grubu filtreli arattırıldığında dahi 2.570 sonuç çıkıyor. Yüzlerce sitede, altında ismim belirtilerek ya da –çoğunlukla- belirtilmeden, bu yazım yayınlandı.


Yazı başlığı “Leyla, Mecnun’un Nesiydi Sahi?” şeklindeydi ve şöyle başlıyordu:


“<ı>Lise son sınıf öğrencileri, edebiyat dersinde, son bir haftadır meşhur, ‘Leyla ile Mecnun’ hikayesini işliyorlardı. En ince ayrıntılarına kadar konu ele alındı. Artık son dersin son dakikaları idi. Öğretmen sınıfa sordu:

‘Arkadaşlar, son olarak sormak ya da eklemek istediğiniz bir şey var mı?’

Arka sıralardan bir öğrenci söz istedi:

‘Hocam, ben her şeyi anladım da bir konu var tam kavrayamadığım. Bu Leyla, Mecnun'un nesi oluyordu acaba?’

Öğrenciler gülmekten, öğretmen ise sinirden bayılmak üzere idi.

Bu, fıkra ya da yaşanmış olay her aklıma geldiğinde ben de sorarım kendi kendime. Sahiden de Leyla, Mecnun'un nesi oluyordu?....”


Yazımın devamı ve devamındaki cevabım için: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=11923


Leyla’yı Leyla yapan, şüphesiz ki Mecnun’un ta kendisiydi.


Genelde yaptığım üzere; sıkıldığım, bunaldığım, kara bulutları gönül gözümün önünden kaldırmakta birazcık zorlandığım zamanlarda daha çok okumaya gayret ettiğim Mevlana’yı, içime çekmeye çalışıyordum geçen gün yine. Ve Usta’nın, Mesnevi’deki bir sedası; aldı götürdü Beni, yaklaşık üç sene önce yazdığım ve yukarıda bahsettiğim yazıma. Diyor ki Mevlana Celalettin Rumi merhum:


“<ı>Halife, Leyla’ya: Sen misin, Mecnun’u perişan edip, yoldan çıkaran? dedi.

Sen, başka güzellerden daha üstün değilsin. Leyla: Sus, dedi. Çünkü Sen, Mecnun değilsin.”*


İşte Ben de demiştim ki yukarıda linkini verdiğim malum yazımda, nihai cevap olarak, edebiyat öğretmeninin ağzından, öğrencilere, son cümlede:


“<ı>Leyla, Mecnun’un hiçbir şeyiydi. Mecnun, zaten Leyla’ydı.”


Biliyorum bu zamanda Leyla aramak da, Mecnun bulmak da zor, neredeyse imkansız. Dün “Lale Devri Çocuklarıyız Biz”i (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=191734) yazmıştım, bugün de “Leyla ile Mecnun” taştı gönül ırmağımızın, her daim kabarmaya hazır, alüvyonu sevgi maddesinden müteşekkil yatağından.


Okuyan, hisseden, gülümseyen, özleyen ve nemlenen yüreklerinize sağlık.


Gönül ırmağının taşkınlarından bazıları:


@ "Çırılçıplak Denize Giren Kızın Enteresan Sözleri": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=61336

@ "Şarap Bizden Sarhoş Oldu, Biz Ondan Değil": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=16333

@ "Uzman Doktorun Aşk Cehaleti": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=128512

@ "Hoşça Bak Zatına": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=189285

@ "Online Kalpler Durağı": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=38147

@ “Denizi Bir Testiye Döksen, Ne Kadar Alır?”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=191622


* Mevlana Celaleddin Rumi, Mesnevi, Doç.Dr.Derya Örs çevirisi, Konya Büyükşehir Belediyesi Yayınları, Sayfa 30-31, 1.Baskı, Aralık-2008.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..