Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

04 Şubat '09

 
Kategori
Aksesuar / Takı
 

Süslenmenin Çeşitleri ve Ayrıntıları

Süslenmenin Çeşitleri ve Ayrıntıları
 


Giysiler, insanoğlunun kendini süslemek için başvurduğu çeşitli araçlardan sadece bir tanesidir. Buna ilâve olarak deriye çeşitli dövmeler yapılabilir, tırnaklar boyanabilir, yüz ya da vücut pudralanabilir. Süslemelerin daha yaygın başvurulan bölümü geçicidir. Bu grup bilhassa aksesuarlardan oluşur. Mücevherler, peruklar, eşarplar ve benzerleri bir yanda, makyaj, saç modelleri, parfümler diğer yanda, kalıcı olmayan vücut süslemelerini oluştururlar.


Kalıcı olan süslemeler ise, dövmeler ve kasıtlı iz bırakmalar gibi, eskiden ilkel toplumlarda bağlılık ifadesi olarak görülen, lâkin günümüzde sıkça bireysel örneklerine rastlanan bir nevi nişanlardır. Bunlar arasında en yaygın olarak uygulanan kulak deldirme ve dövmedir.


Bir çeşit kalıcı süsleme de estetik müdahaledir denilebilir. Yapılan çeşitli ameliyatlarla yüzün ya da vücudun istenilen yeri düzeltilmekte, güzelleştirilmektedir. Bilhassa vücuda yapılan estetik müdahalelerin, kaybolan ya da yıpranan çekiciliği yerine getirme kaygısından kaynaklandığı bir gerçektir. Bu alanda yapılan ameliyatların büyük çoğunluğunun göğüs ve karın bölgelerine müdahale şeklinde olduğu düşünülürse, cinsellik faktörünün belirleyici rolü daha açık olarak ortaya çıkar. Esnekliğini yıllar içerisinde kaybedebilen bu organlar, cinsel çekiciliğe gölge düşmemesi adına adeta onarılmaktadırlar.


En önemli kalıcı olmayan süs araçlarının başında, hemen her çağda peruklar gelir. Peruklar, cinselliğin yanısıra toplumsal statüyü de sergileyen aksesuarlar olagelmişlerdir. En az 5.000 sene evvel kullanılmaya başlanan perukları Eski Mısır'da yaygın olarak görmek mümkün... Romalı kadınlara da savaş tutsaklarının saçlarından peruk yaparlarmış...


Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kilisenin rağbet etmediği takma saçlar, nihayet İngiltere kraliçesi I. Elizabeth'in zayıf saçlarını, Fransa kralı III. Henry'nin dazlak kafasını örtmek gibi çok pratik bir takım zorunluluklar neticesinde yeniden sahne almış. Bir yandan kaybolmasından endişe edilen cinsel çekiciliği muhafaza ettikleri gibi, bir yandan da kullananların geldikleri yüksek tabakanın simgesi olmuşlardır...


Fransız Devrimi ile birlikte önemlerini kaybeden peruklar ancak zorunlu durumlarda kullanılırlar. Nihayet 1950'lerde sentetik saçın imâl edilmesiyle peruklar yeniden moda olmuştur. Bu defa daha yaygın bir tüketici kitlesince kullanılmışlardır. Lâkin daha büyük talep kadınlardan gelmiş, erkekler bunun yerine saç ektirmeyi tercih etmişlerdir.


Diğer bütün uyarım bölgelerinin giysilerle örtülü olduğu düşünülürse, en fazla oynanabilecek iki alanın baş ve eller olduğu hemen anlaşılır. Dolayısıyla, önemli bir cinsel çekim kaynağı olan saçların gerektiğinde ikame edilmeye çalışılacağı, yâni er ya da geç peruklara iş düşeceği söylenebilir.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..