Süslü cümleler

Duygu dünyası zengin insanlar, özellikle kadınlar süslü cümlelerle ifade ederler düşüncelerini. Daha doğrusu erkekler bundan yakınırlar çoğu kez.

Düşünsenize; bardaktan boşanırcasına yağmur yağmış, ardından pırıl pırıl bir güneş çıkmış, ağaçlar yağmurda yıkanmış, yaprakları parlıyor. Havada toprağın güzelim kokusu. Gökyüzü ve deniz masmavi. Kuşlar dallarda cıvıldıyor. Yeni bir hafta başlamış. Nasıl olur da kuru kuruya anlatırsınız bu güzelliği?

Böyle bir güne uyandığınız ve pencereyi açtığınız zaman, içeriye dolan hava mutluluk taşımaz mı ruhunuza? Dilinize bir şarkı dolanmaz mı bir anda?

Bu sabah uyandığımda dilime dolanan şarkı, Livaneli'nin Nesine adlı şarkısı idi. Yatar gül harmanı gibi / Canımın dermanı gibi / Her yanında çiçek açmış / Binboğa ormanı gibi...Hala mırıldanıyorum bu şarkıyı.

İçimde kuşlar cıvıldıyor sanki. Yürümeye başlasam, Torosların eteğine varacakmışım gibi bir duygu seline kapılıyorum. Özel bir şey de yok, günlerdir yağan yağmurun ardından güneşin gülümsemesinden başka, bunları hissetmem için.

Oysa yağmuru ne denli çok severim. Ruhum arınır adeta yağmurda yürüdükçe, izledikçe. Yağmuru da süslü cümleler kurmadan anlatamam ki?

Ağaçları, yolları yıkamak, kuruyan topraklara bereket saçmak, denizin rengini grinin o hüzünlü tonlarına boyamak için yağar sanki. Yağar da arındırır ruhumu.

Ardından, bu sabahki gibi pırıl pırıl bir güneş çıkar, sevinçle doldurur ruhumu. Minik bir kuş kalbime konar, en güzel şarkılarını söyler gün boyunca.

Yollara düşerim; sarılara boyanmış ağaçlar, kırmızı sarmaşıklar, turunçlarla süslü ağaçlar selamlar beni. İçimdeki ben, gülümser hepsine.

Kediler dolanır ayaklarıma, yemek vermemi bekleyerek. Kuyrukları havada, şımararak.

Bir serçe havalanır, palmiye ağacına konar, tohumlarını didikler. Sanki yüreğimdeki dalın üstünde cıvıldar.

Bir Çin Atasözü der ki; Yüreğine yeşil bir dal yerleştirirsen, şarkı söyleyen kuş, gelecektir.

Yüreğimde daima yeşil bir dal vardır, üstü, pembe ve şirin şeftali çiçekleriyle dolu.

Süslü cümleler kurmadan, nasıl anlatabilirim ki size mutluluğu? Nazım'ın; Kırmızı elmam, kalbim...dediği yüreğimi nasıl gösterebilirim ki süslü cümleler olmadan?

Bu bahiste realite umurumda değil işte...