Susma! sustukça sıra sana gelecek.

Bugün yollardaydık yine. Emekli-Sen ve CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenledikleri maaşlara yapılan düşük zammı ve suya yapılan acımasız zammı protesto için sokaklara döküldük. Bazı basında 200 kişilik gurup yazmasına rağmen en az 600 kişi vardı.

CHP İstanbul Milletvekilleri Mehmet Sevigen ve Nur Serter ile CHP İl Başkanı Gürsel Tekin ile Emekli-Sen ve CHP üyeleri olarak ilk önce Mısır Çarşısı önünde toplandık. Hava yine öylesine sıcaktı ki sormayın. Asfalta yumurta kırsak anında omlete dönüşürdü yani.

Biz Kadıköy İlçesi olarak sabah saat 10 da Kadıköy Eminönü Vapur İskelesinde buluşacaktık.

Ben, 10 da buluşacağız diyerek erken kalkmak maksadı ile rahat yatağımı bırakıp salonda kanepede yattım. Çok rahat olursam belki uyuya kalırım diye düşündüm. (Genelde sabaha karşı 3.oo den aşağı yatmıyorum ya.) Saati, telefonun alarmını kuruyorum ama yine e onlara güvenmiyorum.

Neyse sabah 7.30 da uyandım ve bir daha uyumadım. Bir duş almak iyice açtı beni. Balıklarıma yemlerini verdim, içerdeki ve balkondaki çiçekleri suladım ve iki lokma bir şeyler atıştırdım. Hazırlanıp evden çıktım. 9.30 da caddedeydim. Trafik nasılsa açıktı 5 dakikada İskelede oldum.

İskelede, Kadıköy -Kartal Raylı Toplu Taşıma Sistemi Projesi için çalışmaları halen devam ettiğinden, demir saçla çevrilen bölge yüzünden otobüsler çarşı durağında indiriyorlar. Bu da vapur yolunu oldukça uzatıyor bir yandan da trafik çilesi yaşatıyor insanlara. Aklımda kaldığı kadarıyla 2005 yılında bu proje dile getirilmişti ama yıl 2009 halen ortada bir şey yok.

Koştura koştura arkadaşlarımla buluşacağım yere geldim. Bu sırada iki adet İST. Büyük Şehir’e bağlı temizlik aracı aynı yerde dönüp duruyorlardı. Bir kez daha dikkat etmiştim buna, hatta sürücülerine çatmıştım. Zira hep aynı daire içinde gürültülü bir şekilde dönüp duruyorlardı.

İşte yine aynısıydı. Amaç yerleri temizlemek değil reklâm yapmak. Dostlar alış verişte görsün hesabı. Sabah sabah ta, bu ses kirliliği hiç çekilmiyordu doğrusu. Mübarekler jet gibi ses çıkartıyorlar.

Kendi kendime;

—Haydi kızım, şimdi dalaşma adamlarla, onlar emir kulu ne yapsınlar dedim. Gölgelik bir yer aradım çünkü güneş bu saatte bile yakmaya başlamıştı. Saate baktım on’a beş var. Allah Allah ya, neden kimse gelmedi diye aldı bir telaş.

Bari bir tel açayım birisine de sorayım ne oldu diye çantamdan telefonumu çıkarttım (Sakın gülmeyin haaa! Ama isterseniz de gülün, gülmek iyidir.)Telefonum kapanmamış mı?

Hay Allah! Evet, Allah beni ne yapsın diye söylendim, telefonu açtım ve hemen başladı çalmaya.

Telefondaki ses Nilgün’dü

—Günaydın başkan, uyuya mı kaldın, biz iskelede seni bekliyoruz dedi.

—EE, bende buradayım yarım saattir siz nerdesiniz ya! Dedim.

Ahhhh! Ah! Hakikaten bu günlerde bana bir şeyler oluyor yani. Ya sıcaklar çarpıyor, ya çok koşturmaktan sürmenaj oldum veya da erken bunama başladı. Vah benim halime, vah!

Meğer Eminönü İskelesine çağırıyorum onları, Beşiktaş İskelesinde ağaç durumlarındayım.

Eh! Güler misin, ağlar mısın?

Neyse eninde sonunda onlarla buluşup vapura atladık ve Eminönü İskelesinde indik. Mısır Çarşısına kadar yürüdük.

Kalabalıktı.

Görseniz, bastonuna dayanarak gelen yaşlılar mı ararsınız, iki büklüm olmuş yaşlılar mı? İnanın içim sızladı. Bu güneşin altında haklarını aramak için sokaklara dökülmüşlerdi.

Slogan atarak Sirkeci Halk Bankasına kadar yürüdük. Bazı emekliler oradan maaşlarını çektiler. Sonra Sirkeci Postanesi’ne yürüdük, 5 liralık on liralık zam farkları Ankara’ya yollandı. Bu arada durmadan slogan atıyorduk tabi. Geçtiğimiz yollarda esnaf ve halk ta katılıyorlardı bize.

Postane önünde basın açıklaması yapıldı. CHP İst. İl Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Gürsel Tekin krizin bedelinin 8, 5 milyon emekliye yüklendiğini savunurken, Başkan Topbaş'ın yerel seçimler öncesi "Eğer barajlar dolarsa su fiyatı indirilecek" şeklinde bir söz verdiğini, bu sözünü tutmaya davet etti. Suya zam kararı çıkması durumunda yargı yolu da dahil her türlü eylemin yanında olacaklarını medyaya anlattı.

Oradan İst. B.Şehir Belediyesi’ne gittik.

Meclisi izlemek isteyen bizleri içeri almak istemediler. (600 kişi olarak değil sadece 10 kişi filan)Tartışmalar yaşandı ve bu arada CHP. İst.İl Kadın Kolu başkanı Oya Tümer’e çirkin bir darp oluyordu önlendi ama yine de hırpalandı ve ezilme tehlikesi geçirdik.

Sonuçta Sn. Tekin’in müdahalesi ile bazı arkadaşlarımız içeri girdiler.

T.B.M.M sinde olduğu gibi AKP li üyelerin sayıca fazla olmaları nedeniyle suya zam maalesef kabul edildi.

İşte AKP böyle yapıyor her zaman.

Emeklilere verilen sadaka gibi zamların da acısını kat be kat yine vatandaşın sırtından çıkartıyor. Şekere zam, benzine zam. Ne oluyoruz ya! Yetti gayri. Yani anlayacağınız kaşığı ile tattırıyor sapı ile oyarak geri çıkartıyor.

Sanıyorum bu eylemler ve hak arama burada bitmeyecek. Anlayamadığım nokta (aslında anlıyorum da) onca özelleştirmelerin, satılan milli değerlerin paraları nereye gidiyor? Yorumları sizlere bırakıyorum…

Yarın, yani bu gün de 3. Köprüye hayır yürüyüşüne katılacağız. Bir takım insanların rant sağlamalarına hayır demek için.

Onu da anlatmaya çalışacağım sizlere. Dostça ve sevgiyle kalın…