Susturamazlar..

RTE’nin ve ülkemiz “Bağımsız Yargısının” yeni bir tertibi ile daha karşı karşıyayız.. 

İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık Gazetesi basıldı aramalar yapılıyor.  

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü hakkında gözaltı kararı. 

Ayrıca Ulusal Kanal ile Aydınlık Gazetesi’nden onu aşkın Muhabir hakkında arama kararı. 

Doğu Perinçek’in evini aramak için aynı evde oturan, oğlu Mehmet Perinçek’in de evini arıyorlar. 

İşleri gazetecilik olan ve yaptıkları cesur, Cumhuriyet yanlısı yayınları ile dikkat çeken bu yiğit ve devrimci insanların içinde, Hatay’da Suriyeli Sığınmacılarla ropörtaj yapıp oradaki Amerika ve Eşbaşkanı RTE tertibini ortaya çıkarıp kamuoyuna duyuran İlyas Gümrükçü’de var.. 

Türkiye’de ABD ve Eşbaşkan tertiplerinin önündeki tek kale olan İşçi Partisi ile Ulusal Kanal ve Aydınlık gibi yayın organlarına yapılan bu baskılar tabiki geri tepecektir. 

Tüm bu baskıların bahanesi ne: 2009 yılında İnternet sitelerinde yayınlanan RTE’nin Mehmet Ali Talat ve Remzi Gür ile yaptığı telefon konuşmalarının, yine İ.Melih Gökçek’in Burhan Kuzu ile yaptığı ve kısaca “Abi beni kurtarın” diye açıklanabilecek, bazı kanunların çıkarılması isteğini ilettiği telefon konuşmalarının, o zamanki haftalık Aydınlık Dergisinde yayınlanması. 

Bu gün bir AKP, bir CHP, bir MHP kadar yasal ve halkın bağrında olan İşçi Partisi, bu suç unsuru olan ve kesinlikle Yüce Divan’da yargı konusu olması gereken konuşmaları Basın Toplantısı ile açıklıyor ve bu yiğit gazetecilerde görevleri gereği bu haberi veriyorlar. Kaldı ki bu haberlerden dolayı Aydınlık Dergisi’nden Deniz Yıldırım şu anda içerde ve Ufuk Akkaya’da 16 ay yattıktan sonra tahliye oldu, yani bu konudaki uyduruk dava zaten sürüyor. 

Bu durum AKP’nin içinde bulunduğu aczin göstergesidir ve hiçbir zaman başarılı olamayacak bir susturma girişimidir. 

Bu durum ABD çıkarları için Suriye’ye karşı düşünülen bir harekatı halkın gözünden kaçırma operasyonudur. 

% 95’i esirleştirilmiş medya oluşumunun % 100’e çıkarılması harekatıdır. 

RTE’nin, ABD’ye dikensiz gül bahçesi sunma çabalarının yeni bir uygulamasıdır. 

Suç işleyenlerden hesap sorması gerekirken bunu yapmayıp bu suçları açıklayan gazetecilere, hele hele Ulusal Medya’ya baskı uygulamak “Bağımsız Yargı’nın” kör olmasıdır. Ülkeyi şu anda yönetiyor gibi gözükenlerin karanlık ve Yüce Divanlık geleceklerini görmemesidir. 

Bu bir Amerikan Operasyonudur. 

Baskılar ülkemiz devrimci güçlerini yıldıramaz. 

Her gün bir Aydınlık alıyordum, artık iki Aydınlık Gazetesi alacağım. Ülkesini seven ve baskılar bizi yıldıramaz diyen herkesinde bu yolu izleyeceğini düşünüyorum. 

CHP’lisi, MHP’lisi herkesin bu karanlık dönemde İşçi Partisi’nin yanında olmasını bekliyoruz. 

Gün o gündür.. 

Saygılar.. 

19.08.2011