Susuzluk

Bu konu ile ilgili birşey yazmak istemiyordum aslında. Ama dayanamadım, birkaç laf etmek istiyorum. Durum ciddi. Kimse tam algılamıyor, sessiz, derin tehlike yaklaşıyor: SUSUZLUK.

Küresel ısınma ile ilgili birçok yazı çıktı bu sayfalarda, ama bunun sonuçlarından biri olan susuzluktan pek bahsedene rastlamadım şu son günlere kadar. Hava raporlarındaki baraj yüzdelerini dinlemeye devam ediyoruz. Ankara'daki iki üç günlük kriz durumun tam bir afet olduğu gösterdi.

Evet deprem nasıl doğal bir afetse, susuzlukta bir afet sayılmalı acil önlem (ler) alınmalı. Yetkililer kış aylarından beri rapor veriyorlar, bu yaz durum iç açıcı değil diye. Ama hükümet ve belediye yetkilileri umursamaz bir tavırla 10 ay suyumuz var, 8 ay suyumuz var, 6 ay suyumuz var diye diye bu günlere geldik. Büyük şehirler, Orta Anadolu ve Ege bölgesinin durumu çok kötü. Kuraklık ve susuzluğun sonu nereye varacak bir tahmin edin. Yeni proje olarak sundukları derelerin kuruma olasılığı ne kadar sizce. Tarım çalışanından, hayvancılıktan bahsetmek istemiyorum. Sebze ve meyvaları ucuz yeme dönemi bitti galiba.

Ankara'da yaşanan olaylar tam trajedi. Ertlenen ameliyatlar, patlayan su boruları vb. Bir makamdan daha nasıl, ne şekilde istifa edilir bilemiyorum.

Esas ısınma ve kuraklığın 2009 da olacağını söylüyorlar. İşimiz dualara kaldı.
Önümüzdeki kış ne kadar yağmur yağacak bilemiyorum, ama 2008 yazı rahat geçmesi için normal yağışın 3-4 kat fazlasını yaşamamız gerecek. Özellikle kar yağışının bol olması gerekiyor. Eylül ayında yağışlar başlarsa iyi.

Yetkililerin uyarılarını dikkate almamız gerekiyor. Depremle yaşamasını, az suyla yaşamasını er geç öğrenmemiz gerekecek.

Saygılarımla...