Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '07

 
Kategori
Haber
 

Susuzluktan beter!

Susuzluktan beter!
 

Başkent Ankara'nın Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek, susuzluk karşısında sergilenen tepkileri "Anlamıyorum" demiş. Bu susuzluktan daha vahim bir konudur. Sanayinin, ticaretin, hizmetlerin ve başta da gündelik yaşamın idamesi için su yaşamsal önemdedir.

Ankara İç Anadolu Bölgesi'ni sarartacak bir kurakılığın çevriminde giderek sıfır noktasına sürüklenen bir susuzluğu yaşamaktadır. Bu tabloda elbette tek bir kişinin de Sayın Gökçek'ın de kusuru yoktur. Ancak benzer iklimin etkisi altındaki başka kentlerde sorun Ankara için geçerli olduğu gibi ağır ve kavurucu şekilde yaşanmamaktadır.

Bu anlamda su planlaması ve kullanımı açısından Sayın Gökçek beliki de tüm Ankaralılar gibi kendi payına düşen bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Ankara'da milyonlarca yurttaş yaşamaktadır ama bir tek Büyükşehir Belediye Başkanı vardır; onun da su gibi en temel hizmetin üretimindeki sorumluluğu birincil plandadır. Sayın Gökçek'in anlaması ve kavraması gereken de budur.

Susuzluk olgusu aylar önceden geliyorum diyen bir felaketti. Gerek ulusal ve yerel gerekse yabancu basın küresel ısnımnaın etkisi altında kent havzalarının zor durumda kalcağı konusunda uzman görüşlerine yer veriyordu. Geçiminmde tarımın da büyük payı bulunan ülkemizde bu uyarıların çok ciddiye alınması ve ulusal bir koordinasyon merkezi ile konuya afet planlaması boyutunda yaklaşılması beklenirdi.

Suyu yeterli olan ve konuya duyarlığını daha önce sergilemiş kimi beldeler de var: Bir Eskişehir bir Adana gibi. Ancak onlar da belli ki kendi olanaklarıyla belli bir konumda bulunmaktadırlar. Ankaralı hemşehrilerimizin de sorgusu burada başlamaktadır: Sene başında bir tek gün kar yağan, İskandinavya arkasında kümelenen bulutların Kuzey'den yurdumuza girmeyip teğet geçeceği belli olan bir senenin başından olsun neden yeterli önlemler alınmamıştır da bu sefalete sürüklenmişizdir.

Yerel önlemleri almayan Sayın Gökçek belediyesi gibi merkezi hükümet de konuyla ilgili yeterince duyarlı davranmadı. Sayın Gökçek olsa olsa bu durumu eleştirmeli ve bir özeleştiri yapmalıdır. Oysa bu anlayış şimdi biribirini tamamlarcasına davranmakta ve Ankara örneğinde Kızılırmak'ın yanı sıra bir de Gerede seçeneğinden yararlanmaya kendisini kapatırken, çaresizliği, suya zam yaparak aşmaya çalışmaktadır.

Sayın Melih Gökçek, Ankara'da üst yapı konusunda başarılar da sergiledi. Ancak belediyecilik alt yapı hizmetlerinde asıl tartıya vurulması gereken bir toplumsal hizmet değil midir? Gerçi bir tüketim toplumunun görsel olgulara dönük kışkırtılmış iştahı olduğu da söylenebilir ve toplum kapıya gelmeden su gibi, elektrik gibi temel maddelerin değerini bilemiyebilir. Ancak bu bütün toplumlar için geçerlidir. Yöneticilik biraz da hem hizmet üretmek hem o hizmetleri hakça fiyatlandırmak hem adil dağıtmak hem de halkı bilinçlendirmeye çalışmaktır.

Ben de olan biteni anlamakta güçlük çekiyorum ve karşılıklı "anlayışsızlık" susuzluktan beterdir sanırım!


 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..