Suya, sabuna dokunmak

Çalıştığım yer alanında apayrı bir unvana sahip, temizliği herkes tarafından bilinen ve takdir edilen bir lokanta. İsteyen herkes binanın her köşesini gezip temizliğini denetleyebilir.

Yukarıdaki paragrafı yazmaktaki amacım, çalıştığım yerin tanıtımını yapmak değil asla. Amacım, sadece hem ülkemiz insanlarının hem de ülkemize gelen turistlerin tuvalet alışkanlıklarından bahsetmek dilimin döndüğü, aklımın yettiğince.

Dedim ya burası temizliğe ciddi önem veren bir yer. Muhakkak ki tuvaletlerin temizliğine de mutfakların temizliği kadar dikkat edilir. Bir görevli sürekli tuvaletleri denetler ve temizler. Her müşterinin arkasından içeri giren görevli önce klozeti sonra da lavaboyu temizler, kurular, çöpe atılan kâğıtları alır.

Sanki bir evin salonuymuş gibi girişi olan, her yeri çiçekler ve tablolarla dekore edilmiş ve hatta yere de oldukça kıymetli bir halı serilmiş olan bu tuvalete kimi hanımlar girerken hiçbir yere dokunmamaya çalışır ve bunu da muhakkak bir şeklinde etrafına ilan ederler.

Zor bela girdikleri kabinde klozet örtüsünü fark etmez ve her yere tuvalet kâğıdı yayarlar ama içeriden su ve sifon sesi gelmez. Çıktıklarında klozete örtü edilen kâğıtların yerlere saçılmış, tuvalet kâğıdınınsa çöpe değil ama hemen çöpün yanına, yere atılmış olduğunu görürsünüz. Hanımefendi içeride ellerini kullanmadı ya tabii ki lavaboyu da kullanmaz ve yine asla hiçbir yere dokunmadan çıkar gider.

Kimisinin klozeti tüneme veya bacaklarının arasına alarak ayakta durma suretiyle kullandığı, arkasında bıraktığı pislikten anlaşılmakta ve bu duruma akıl sır erdirilememektedir. Tuvalet deliği tutturulamadığı aşikâr olan bu durumda ifrazatın nereye gittiği malumunuzdur.

Bu arada, sözgelimi yemek masasında duran vazonun kenarına minicik çiçek yaprağı köşesi yapışmışsa, bunu derhal şefi ya da işletme sahibini çağırarak şikâyet etmeyi de ihmal etmez. Çünkü burası müşterinin daima haklı olduğu bir müessesedir.

Allah sizi inandırsın dünyanın her yerinden gelen turistlerin alışkanlığı birbirinin aynısı. Tek fark bizim hanımlar görünenin aksine aşırı titiz olduklarını ima etmeye çalışıyor, turistlerinse umurunda bile değil. Temiz buluyor, pisletiyor, ellerini kullanmıyor, güle oynaya mekândan ayrılıyor.

Ha herkes mi böyle, hayır değil. Girdiği tuvaleti bulduğu gibi bırakan, ellerini özenle yıkayan, kıyafet, saç ve makyajını kontrol ettikten sonra görevliye gülümseyen hanımlarımız da var tabi ki.

Geçtiğimiz yıllarda bir televizyon reklamı vardı. Yanlış hatırlamıyorsam el sabunu reklâmıydı. Ellerimizi 21 saniye yıkamamızı öğütlüyordu. Ancak temizlenirmiş. Ama eğer içeride ellerinizi kullanmıyorsanız boşu boşuna musluk başında 21 saniye beklemenize gerek yok.

Aynı tuvaleti kullanıyor olmamız dolayısıyla ben size hanımların alışkanlıklarından bahsettim ama temizlik görevlilerinin ortak kararı beylerin de farklı olmadığı yönünde.

Suya, sabuna dokunmadan yazayım dedim.