Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Suya sabuna dokunmadan, suyun faydaları...

Suya sabuna dokunmadan, suyun faydaları...
 

Bu günlerde suya sabuna fazla dokunmamak lazım!

Malumunuz olduğu üzere yeni bir Anayasa için düğmeye çoktan basıldı ve siyasi partilere üç günlük süre verilerek, bu süre içinde görüşlerini açıklamaları istenildi. Yoksa Anayasa Değişiklik paketi hemen meclise sevk edilip, en kısa sürede mecliste görüşülerek oylanıp, gerekirse referanduma götürülecek.

Yani yangından mal kaçırır gibi ülkemize reva görülen Anayasa değişikliği hakkında kimse bir şey anlamadan, yep yeni bir anayasamız olacak. Bu arada kim sesini yükseltirse, halk ona inanarak(!) referandumda oy verecek.

Ülke gerçeklerine gelince; ekonomi falan hak getire! İşte bu yüzden suya sabuna dokunmadan ve Silivri’nin yolunu tutmadan, sizlerle suyun yararlarını tartışalım.

Evet, ne kadar su tüketmeliyiz?

Tüm canlıların yaşam kaynaklarının en önemlisi olan su, tüm canlıların varlığında kendisini açıkça gösteriyor. Sağlıklı yetişkin bir erkekte vücut ağırlığının %60’ını, kadında %50’ sini su oluşturuyor. Bu oranlar yeni doğan bir bebekte %70- 75 iken yaşla birlikte azalıyor. İnsan beyninin % 95’i ve akciğerlerin %90’ını su oluşturuyor. Vücuttaki bütün sistemler, organlar ve hücreler yeterli su olmadan fonksiyonlarını sürdüremiyor. Hücre içinde gerçekleşen bütün hayati metabolik olaylar ancak hücre içinde su yeterli ise gerçekleşebiliyor. Vücut sıvısının %2 gibi küçük bir oranda azalması bile hafif yorgunluk, yakın hafızada hafif bozulma, dikkati toplamada ve yapılan işe odaklanmakta güçlüklere neden oluyor. Vücut sıvısının azalmasına basitçe “dehidratasyon” deniyor. Gün boyu devam eden hafif yorgunluğun en sık nedenlerinden biri de hafif dehidaratasyon.

Su neden yaşamın kaynağı?

* Vücutta taşıyıcı göreve sahip olan su, hücrelere besin ve oksijen taşır, atıkları uzaklaştırır.

* Böbreklerin toksin maddelerden temizlenmesine yardımcı olur.

* Kan ve lenf sisteminin büyük bir kısmını oluşturur.

* Vücut sıcaklığının düzenlenmesinde rol alır.

* Kan basıncını kontrol eden elektrolitlerin dengelenmesine ve taşınmasına yardımcı olur.

* Sıcak havalarda vücudu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar.

* Yeteri kadar tüketildiğinde, cildin daha düzgün, daha yumuşak, daha parlak ve daha esnek olmasını sağlar.

* Tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinlerin sindirilmesinde görev alır.

* Su, emziren kadınlarda, süt üretimini artırır.

* Bağışıklık sisteminin görevini yapabilmesi için su gerekmektedir. Bu özelliği ile zinde ve dinç kalmada yardımcı olur.

* Eklemlerin kayganlığını sağlar.

* Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir.

Su tüketim miktarı çevresel ve kişisel şartlara göre değişir

Su tüketiminin sağlığımız için çok önemli olduğu yıllardır anlatılır. Peki, günlük su tüketimi ne kadar olmalıdır?

Bu konuda uzmanların farklı görüşleri olsa da çoğunlukla ortalama günlük su tüketiminin 2-2.5 litre olması tavsiye edilir. Bunu 8x8 yani günde 8 defa 8 onz (250 ml veya bir su bardağı) su içilmesi şeklinde de duymuş ve okumuş olabilirsiniz. Bu miktarlar ortalama miktarlardır. İdeal olan ise su ihtiyacının kişinin durumuna ve mevcut hastalıklarına, hava sıcaklığına ve aktivite düzeyine göre ayarlanmasıdır.

Yeterli su içip içmediğinizi test etmek için 3 küçük ipucu:

* Susuzluğunuzu gidermek için içtiğiniz su miktarının en az 2 katını tüketin.

* Gün boyu ve sık sık su için ve su içmek için susamayı beklemeyin.

* İdrar renginiz koyu sarı renkli ise yeterli miktarda su içmiyorsunuz demektir. İdrar renginiz koyu sarıdan açık ve şeffaf renge dönüştüğünde yeterli miktarda su tüketiyorsunuz demektir.

Kimler daha çok su tüketmeli?

* Yüksek proteinli diyetle beslenenler.

* Lifli gıdalardan zengin beslenenler.

* Bulantı kusma ve ishal ile sıvı kaybının arttığı zamanlar

* Ağır fiziksel aktivite yapanlar

* Çok sıcak ortamlarda olup, aşırı terleyen kimseler daha fazla su tüketmelidirler.

Su her zaman yaşam kaynağınız olmayabilir

Vücutta fazla miktarda sıvının olduğuna işaret eden durumlarda (bacaklarda ödem ve karında asit); kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, siroz ve kronik karaciğer hastalığı gibi zaman zaman sıvı alımının belli bir miktarla kısıtlanması tedavinin önemli bir parçası. Bu gibi durumda olan hastaların doktorlarının tavsiyelerine uymaları daha doğru olacaktır.

Ayrıca çay, kahve, kola suyun yerini tutmuyor.

Su tüketiminizi artırmak için öneriler:

* Su içmek için susamayı beklemeyin.

* Yemeklerle birlikte ve yemek aralarında su için.

* 8x8 kuralını unutmayın. Günde 8 kez 8 onz (240 ml, 1 su bardağı) su için.

* Kendinize su içmek için güzel bardaklar ya da şık bir sürahi alabilirsiniz.

* Çalışma ortamınızda ve evinizde belirleyeceğiniz bölümlere “su iç” yazılı notlar asabilirsiniz.

* Ofis bilgisayarınıza su hatırlatması programlarından kurabilirsiniz. Böylelikle siz işinize konsantre olmuş çalışıyorken, ekranda beliren su şişesi size su vaktinin geldiğini hatırlatır.

Nasıl, suya sabuna, futbolumuzdaki şike olayına değinmeden, sınırda kurulan Çadır Mahkemelerine, mahkemece 7 dakikada yargılanan teröristlerin aklanmalarını konuşmadan, suçunu bilmeden 2 yıldan beri hapiste yatan, Silivri sakinlerine değinmeden, sırf gizli tanıkların ifadelerine dayanarak, Ordu Komutanını suçlu ilan etmeyi, bir ilin Cumhuriyet Başsavcısını tutuklamasını konuşmadan, ülkemizdeki ekonominin iyice dibe vurduğunu, çalışan memurlara ve emeklilere verilen maaş zammının iki ayda eridiğini, SSK emeklilerinin zorla dernek üyesi yapılarak, maaşlarından haberleri olmadan aidat kesimini konuşmadan, çiftçinin, küçük esnafın perişan halini gündeme getirmeden pek ala bir yazı yazılabiliyor. İşte bu yazıda öyle bir yazı!

Temiz ve bol su içmeniz dileğiyle…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..