Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '07

 
Kategori
Eğitim
 

Suyu arayan adam (2)

EĞİTİMLE İLGİLİ ROMANLAR (36)

Yazarı: Şevket Süreyya Aydemir

Roman Kahramanının Değerlendirilmesi:

Şevket Süreyya bir göçmen çocuğudur. Annesi okuma-yazma bilen bir kadındır. Biraz zaman geçince oğluna da okuma-yazma öğretir. Artık o da mahallenin aranılan, sayılan küçük bir insanı olur. Ş. Süreyya’dan ayrı, mahallede okuyan çocuk yoktur. Onu en yakın mahalle mektebine verirler.

Ş. Süreyya, içinde her gün bir an önce asker olmak, bir an önce harbe katılmak ihtirasını taşır. Vakti gelince askeri Rüştiye Mektebi’ne verilir. Öğrenimini tamamlamadan askere alınır. Kendini savaşın içinde bulur. Kafkas Cephesine kendi isteğiyle ve şehit ağabeyinin yerini doldurmak için gider. Birinci Dünya Savaşına katılır. Kendi ülküsünü gerçekleştirmek üzere Kafkas ve Hazar Ülkelerine gider. Bolşevik İhtilalinin baş gösterdiği sıralarda Rusya’da, Moskova’da aradığını bulmaya çalışır ama bulamaz.

Ş. Süreyya’ya göre; yeni devletler, yeni bir kültür hamlesi, hurafelerin, geriliklerin, bütün köhne mavi artıklarının birer birer süpürülmesi… İşte Büyük Turan böyle doğacaktır. Kendini Turan’ın çöllerinde, yollarında, köylerinde, sokaklarında etrafına koşan insanlara ümit ve teselli dağıtırken görür. Tarihi varlığı artık sona ermiş bir imparatorluğun yerine temelleri bağdaşık bir milletin tarih birliğine, dil ve dilek birliğine dayanan milli bir varlığın, Turan’ın kuruluşu onun vazifesidir.

Muallim Mektebi’ndeki yarım kalan tahsilini tamamlamak ister. Gündüzleri mektepte çalışır, mektep saatleri dışında çarşıları, mahalleleri dolaşır, insanlara Büyük Turan’dan bahseder.

Sitare adında bir kızı sever. Aydemir’e göre masallarda anlatılan sultanlardan biri, hakiki şark güzelidir. Sevdiği kız nişanlıdır. Nişanlısıyla aralarında duygusal bir bağ yoktur. Nişanlısı bir Rus kızıyla yaşamaktadır. Nişanlanmayı aile baskısı, miras kaygısı zorunlu kılmıştır. Sitare, Aydemir’in gönlünün sultanı, yıllarca rüyalarına giren, talihinin aradığı güzeldir. Nuha’ya döndüğü zaman Sitare Aydemir’e her şeyi açıklar; ayrı dünyaların insanları olduklarını, beraber olamayacaklarını anlatır. Aydemir, onun yaşadığı şehri terk eder.

Olaylar istemediği şekilde de gelişse o içinden gelen sese göre hareket eder. Turan’da bahtını arayacak, saltanatını kuracaktır. Kendi ülküsü için yola çıkmıştır. Uzak Türk illerine gidecek ve bir gün Büyük Turan’ı kuracaktır.

İstanbul’a döndüğü zaman memleket meseleleriyle ilgilenir. Aydınlık Mecmuası’nda Marks’ı, Marksizm’i anlatan yazılar yazar, tercümeler yapar. Ankara’dan gelen emirle dergi kapatılır, Aydemir 10 yıl hapis cezası alır. 1, 5 yıl sonra serbest kalır.

Rusya’da öğrenimini tamamlayıp memlekete döner, ilkokul öğretmenliği yapma hayaliyle geldiği Ankara’da Yüksek ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü’nde muavinlik yapar.

Ya yeni bir hayat nizamına yönelecek ya da hayal kırıklıkları ve kırgınlıklar içinde kendini tüketecektir. Bütün ömrü boyunca aradığı su; bazen masum bir hayal, bazen gençlik rüyası, bazen ideal, bazen aşk şeklinde Aydemir’i arkasından koşturmuştur. Onu bazen kaybeder, bazen bulduğunu sanır. Ama onu aramaktan vazgeçmez. Ve en sonunda yıllar yılı kaybettiği en değerli şeyi yani “kendini” bulur.

Şevket Süreyya Aydemir; hayal ettiği ve gerçekleşeceğinden emin olduğu ülküsü Büyük Turan’ı kurmak için mücadele veren, zorluklardan çekinmeden yoluna devam eden ve sonunda kendini bulan bir insandır.

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..