Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Suyumuzu önemsiyor muyuz?

Suyumuzu önemsiyor muyuz?
 

Su tüm yaşamların anasıdır.


Su; dünyadaki tüm canlıların yaşam kaynağı, molekül yapısı iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan vazgeçilmez tatsız ve kokusuz bir maddedir.

Su yenilenebilir bir kaynak değildir. Alternatifi yoktur, başka bir şeyle ikame edilemez. Bugün kullandığımız su milyonlarca yıldır dünyada var olan sudur. Su Dünyada hareket eder, form değiştirir ve canlılar tarafından kullanılır. Asla yok olmaz. Bu olayın adı “su döngüsü”dür.

Dünya yüzeyinin 3/4 ‘ü (% 71 i) sularla kaplıdır. Dünyadaki suların yaklaşık %97 si okyanuslarda bulunmaktadır. %2.4'ü buzul ve kardır. %0.6 sı ise göller ve nehirlerden oluşur. Bu suyun sadece % 0, 3 ünü kullanabilmekteyiz. Son on yıl içinde Dünya nüfusunun 1 milyardan fazla artış gösterdiği ve küresel su talebinin 6-7 kat arttığı göz önüne alındığında su kaynaklarına olan ihtiyacın giderek daha da artacağı görülmektedir.

Halen Dünyada iki milyardan fazla insan sağlıksız ve kalitesiz su nedeniyle güvenli içme suyundan ve çevresel olarak güvenli yaşam koşullarından yoksun yaşamaktadır. Dünyada küresel ısınma nedeniyle yaşanan iklim değişiklikleri sonucu kuraklık tehlikesi giderek artmaktadır. Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve su kaynaklarının kirletilmesi ile ilgili acil olarak önlem alınmazsa dünya üzerindeki canlılar giderek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle Dünyadaki su kaynakları da her zamankinden daha fazla önem kazanmaktadır.

Türkiye, birçoğumuzun bilgisinin aksine su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen ortalama 1642 m3 kullanılabilir su potansiyeliyle, UNESCO’nun Dünyadaki tatlı su kaynakları, temizliği, atık suyun işlenmesi açısından yayınladığı Dünya Su Gelişme Raporuna göre Dünya’da 45/148. sıradaki yeri ile uluslar arası ölçütlere göre su sıkıntısı çeken ülkeler arasında değerlendirilmektedir.

Türkiye'de 2009 yılı itibarı ile sayıları 2103 olan belediyelerin sadece 166’sında atık su arıtma tesisi bulunmaktadır. (Bu arıtma tesislerinin 34’ünde fiziksel arıtma, 128’inde biyolojik arıtma, 4’üne ileri arıtma teknolojileri kullanılmaktadır.) Arıtma tesisi olmayan diğer belediyeler atık sularını arıtmadan içme ve kullanma suyu kaynaklarına vermekte ve su kaynaklarımızın kirlenmesine ve kısıtlanmasına neden olmaktadırlar. Türkiye genelinde 251 Organize Sanayi Bölgesinin sadece 16’sında arıtma tesisi vardır. Türkiye’de sulanan tarım alanlarının % 85’inde yüzey sulama, % 12’inde yağmurlama, % 3’ünde ise damla sulama yöntemi kullanılmaktadır. Yüzey sulama yöntemlerinin uygulandığı alanın yaklaşık % 60’ında ise, sulama verimliliği son derece düşük olan salma sulama yöntemi kullanılmaktadır. İyi denetlenemeyen su kayıplarının fazla olduğu sulama yöntemleri ile topraklarımız hızla tuzlaşmakta, besin emniyeti tehlikeye sokulmakta, sellere ve kuraklıklara yol açılmaktadır.

Küresel ısınma, kaynakların kuruması, kirlenmesi, mevcut kaynakların kötü yönetimi, nüfus artışı ve şehirleşme neticesinde talep ile mevcut kaynaklar arasındaki dengelerin bozulmasıyla 21’nci yüzyılın en kritik maddesi haline gelen ve ikamesi olmayan suyumuzu ne kadar önemsiyoruz?

Türkiye’nin çöle dönüşmesini ve susuz kalmasını önlemenin en önemli yolu su kaynaklarımıza sahip çıkmaktır. Su kaynaklarımızı korumak ve bilinçli yönetmektir.

 
Toplam blog
: 27
: 2362
Kayıt tarihi
: 06.10.08
 
 

1960 ANKARA doğumluyum. Evliyim. İki çocuk babasıyım. 1979 yılında Zırhlı Birlikler Assubay sınıf..