Suyun Gizemi

Japon bilim insanı Dr.Masaru Emoto Tokyo da bulunan Hado Enstitüsünün başkanıdır. Japonca da bu kelimeyi meydana getiren iki hece ‘’dalga’’ ve ‘’hareket’’ anlamına gelmektedir. Dr Emoto insan vücudunun ve yaşamış olduğumuz yer kürenin % 70 ‘ den fazlasını kaplamakta olan suyun insanların düşüncelerinden, sözcüklerinden ve dinlemiş olduğu müziklerden bile etkilendiğini belirtmektedir. Daha önce “Kötü söz” başlıklı bloğumda Solomon adalarındaki yerlilerin kelimelerin gücünü kullanarak nasıl ağaçları devirdiklerinden bahsetmiştim.

İnsanların yaşam kalitesinin, yaşama geçirilen pozitif düşünceler ile suyun kalitesine bağlı olduğunu savunan Emoto bununla da kalmayıp araştırmalarını tüm bu savları doğrular şekilde sonuçlandırmıştır.

Bethoven’ ın pastoral müziği çalan iki hoparlörün arasına birkaç saatliğine distile su koyarak suyun donduktan sonraki su kristalin muhteşem görüntüsünü fotoğraflamış (soldaki resimde görülüyor). Bu çalışma da beklentileri doğrultusunda sonuç verince, ayni deneyi suya bu kez heavy metal müzik dinleterek gerçekleştirmiş (sağdaki resim) ve su kristalindeki inanılmaz deformasyonu görünce araştırmaları daha da derinleştirerek word prosesor aracılığı ile cam şişelerdeki sulara gece boyunca farklı söylemler içeren sesler dinletmiş. Kimine teşekkür sözcükleri, kimine kin ve nefret dolu sözcükler, kimine de Bach’dan ‘Air for the G string’ dinlettikten sonra her bir su kristalinin fotoğraflarını çekmiş. Tüm bu çalışmaların sonucunda kendilerine sevgi dolu sözcükler söylenen su örnekleri çok parlak, yoğun motifli, simetrik ve çok renkli desenler oluşturdukları, buna karşılık kötü söz ve kelimelere maruz bırakılan su örnekleri ise koyu renkli, asimetrik ve tamamlanmamış motiflerin oluştuğu gözlemlemiş. Emoto çektiği birbiriden çarpıcı bu fotoğrafları ’Suyun Verdiği Mesajlar’’ adlı bir kitapta topladı.

Çarpıcı bir başka örnek var daha da var;

İki farklı şişeye pişmiş pirinç koyup şişenin birine "Teşekkür ederim!" diğerine ise "Seni Aptal!" diye yazmışlar. Bir ayın sonunda "Teşekkür ederim!" yazılan pirincin renginin sarı ve kokusunun helmelenmiş pirinç gibi olduğunu ve "Seni Aptal!" yazılan pirincin ise simsiyah ve kötü kokulu olduğunu görmüşler. Bunu siz de deneyebilir söz ve düşüncenin etkisini bizzat gözlemleyerek yaşayabilirsiniz.

Su; canlı ve her düşünceye tepki veren bir madde, ona bir şey söylendiğinde anında etkilenmektedir.

Bedenimizin %85'i su olduğunu, düşüncelerimizin, konuştuklarımızın, dinlediğimiz müziğin, izlediğimiz filmlerin bedenimizdeki suya kaydedildiğini hiçbir zaman unutmamalıyız. Dolayısı ile biz bir bakıma düşündüğünüz ve konuştuğunuz şeyler olur ve o kalitede yaşarız. Sözün kısası, hayatımızı biz oluştururuz.