Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '21

 
Kategori
Tarih
 

TABGAÇ DEVLETİ ÜZERİNE

4.yy. sonlarında Kuzey Çin ile Orta Asya sınırında kurulmuş, 6.yy. ortalarında ortadan kalkmış bir devlettir. Bu devleti tartışmalı yapan konu Türklerin kurduğu bir devlet mi, Çinlilerin kurduğu bir devlet mi olduğudur.

Kabul edilmiş genel kanı, kurulduğu dönem ve kurucuları Türk, halkın bir kısmı Türk diğer göçebe toplumlar ile bir kısmı Çinlilerden oluşuyor, sonradan devlet merkezinin Çin’in içlerine taşınması ve Çinli Prenses ve çocuklarının etkisi ile Çinli danışmanlarının etkisi, Çin nüfusunun artmasıyla da  tamamen Çinlileşen bir devlet.

Çinliler  bu devlete  kurulduğu dönem TAPO, daha sonraki dönemde WEİ Devleti  demişlerdir.

Bölgede HSİNG-NU (HUN yani TÜRK) ve HSİEN-Pİ (Moğol) Kökenli kabileler vardır.  Bu durum devletin kökeni konusunda tartışmalara sebep olsa da özellikle yöneticilerinin Türk kökenli olduğunu W. EBERHARD, ÇİN TARİHİ adlı eserinde ve AHMET TAŞAĞIL, BOZKIR KAĞANLIKLARI eserinde açık olarak belirtmişlerdir. 

 

Kaşgarlı Mahmud’un, Türkler’den bir bölük olduğunu kaydettiği Tabgaç’lar Çin yıllıklarına göre Asya Hunları’ndan bir kısımdır. Sülalenin resmi tarihinde (Wei-shu) de Mete Han eski T’o-ba (Tabgaç) hükümdarı olarak gösterilmiştir.

 

Çin’deki FU CHİEN DEVLETİ yıkıldığında, bu sırada Asya Hun devletinden kopan Hun kabilelerinin bölgeye gelmesi ile bölgede TABGAÇLAR adıyla yeni bir güç olarak ortaya çıkmıştır.

 

Bizans kaynaklarında TAUGAST olarak geçen bu devlet, bu isim Göktürkler dönemi Çin için kullanılmıştır. Çünkü Göktürkler’in ilk zamanlarında Türkler’ce “büyük” tanınan bu sülale Çin’de hüküm sürmekte idi.

 

Tabgaç kelimesinin “sahip,ulu, muhterem, saygıdeğer” anlamına geldiği bazı Karahanlı hükümdarlarının bu kelimeyi unvan olarak kullandığını görüyoruz.

 

P.A. BOODBERG, THE LANGUAGE OF THE TAPO WEİ adlı eserinde efsane ve delillere göre bu devletin kurucuları Türk’tür ve bu devlet bir Türk devletidir.

 

Tabgaçlar’ın örf-adet ve geleneklerinden çoğu: Kurt efsanesi, mağara, dağ, orman kültleri, göç efsanesi vb. Türkler’le ilgili bulunduğu gibi, dillerinin de Türkçe olduğunu ortaya koyan deliler vardır. Örneğin; Bitegçin (Bitikçi, katip, hariciye nazırı), kapugçin (kapıcı, hacib), atlaçın (atlı, süvari birliği), tabagaçın (yaya, piyade birliği), kurakçın (koruyucu, muhafız kıtaları), yamçın (posta sürücüsü), aşçın (aşçı, matbahçı başı), törü (kanun töre) vb. Çin kaynaklarında geçen bu kelime ve tabirler aynı zamanda Tabgaçlar’ın devlet idaresi ve ordu kuruluşları hakkında da bilgi verir durumdadır.

 

Tabgaç Devletinin kurulduğu dönem Çin’in iç karışıklıklar içinde olması bu devletin bölgeye hakim olmasını kolaylaştırmış. Çin’in birleştiricisi oldukları ve bunu da Türk Devlet sistemi olan ikili teşkilatını Çin’de uygulamaları sayesinde yaptıkları belirtilmiş. Türk siyasi ve askeri yapısı sayesinde Çin’deki karışıklara son verilmiş.

 

İlk başkentleri Shan-si bölgesindeki TAİ şehri. İlk liderleri SHAMO HAN. Bu Han ilk olarak 16 Hun beyini kendine bağladı. İlk olarak Kuzey Çin’e hakim oldular. Bu döneme Çin kaynaklarında 16 Kabile Dönemi deniyor ve Çin Tarihinden Çin Devleti sayılmayan dönem. Tabgaçlar verimli topraklara sahip Doğu Çin’i ele geçirince iyice güçlendiler (Kue dönemi 386-409). Sonra başkent Ping Cheng’e taşındı.

 

İlk dönem devlette Çinliler yerleşik, Türklerin başını çektiği diğer kabileler göçebe yaşıyorlar.

Karışık bir yapısı var.Bu Türk devletinde oldukça büyük ölçüde Moğollar’ın da yer aldığı anlaşılıyor. Araştırmalarda Tabgaçlar’a bağlı kabilelerden kimlikleri tespit edilebilenlerin yarısından fazlasının Moğol menşeli olduğu neticesine varılmıştır. Ancak Moğollar, diğer Çinli halk ile birlikte şüphesiz teb‘a durumundadır.

 

Sınırlar Çin’e doğru genişledikçe Çin nüfusu artmış, baskın bir kültür oldukları için de diğer kabileler için asimilasyon da başlamıştır. Çin nüfusu kalabalık olunca devlet idarecileri yönetim sistemini Çinlilere göre ayarlıyor. Askeri birlikler Türk ve diğer göçebe topluluklardan oluşurken, tarımsal üretim sistemi Çinlilerin kontrolündedir.

 

 Devletin en parlak dönemi 424-452 arası TAİWU dönemidir. Taiwu, budizmin Türklerin arasında yayılmasını engellemek için ferman yayınlamış, budizmi Türklerin yaşantısı için zararlı görmüş.T’ai-wu, Çin askerinin “taydan ve düveden farksız” olduğunu söylüyor ve kendisi “Börü” (= Kurt, Çince şekli Fo-li) lakabını taşıyordu.Bu dönem devlet Türkistan’a ve Çin’in bir bölümüne hakim. İkili teşkilat sayesinde Türk soyluları ve Çinli ileri gelenler arasında dengeli bir siyaset güdüyor, devletin gücünü koruyor. Göçebe topluluklar uzun süre Çinlileşmeye direnmişler.

 

Devletin Çinlileşmeye başladığı dönem Tapo Chün ölünce başlıyor. Karısı Çinli Kraliçe FNEG, tüm yönetimi ele geçiriyor. Bu dönem Çinlileşme politikası başlıyor.

Önce üvey oğlu I. Tapo Hung’u sonra üvey torunu II. Tapo Hung’u tahta çıkarıyor. Çince ünvanlar kullanılmaya başlıyor. Bu iki hükümdarın Çinlileşmeye öne çıkartan politikalar izlediğini görüyoruz. Özellikle II. Tapo Hung, Çinli danışmanlarının önerisiyle bütün devlet sistemini Çin düzenine göre yeniden yapılandırıyor. Yönetimde Türk kökenliler uzaklaştırılıyor, tamamen Çinli olanlar getiriliyor. Esas kırılma başkenti Orta Asya-Çin sınırından Çin’in içlerine taşımasıyla yaşanıyor. Başkent içlerdeki LOYANG’A taşınıyor.

 

Burada Türkler tamamen uzaklaşıyor. Devlet tamamen Çinlileşiyor. Bozkır kıyefeti giyilmesi, Çince dışında dillerin yasaklanması, Çince isimler dışında isimlerin kullanılması ve verilmesi gibi yasak ve uygulamalara geçiliyor. 495 yılında Türk örf, adet, geleneklerini, Tabgaç dilini ve hatta yazışmalarda Türkçe tabirlerin kullanılmasını yasaklamakla tamamlandı.

 

Sivil idarenin Çinlilere geçtiği dönemde askeriyede Türkler etkinliğini korurken, atlı asker ihtiyacı azalmaya başladığı bir dönemde tamamen atlı askeri kültürden gelen Türklerin etkisi askeriyede de yavaş yavaş azalmış ve ortadan kalkmıştır.

 

Sayıları iyice azalan Türkler, kurdukları devletlerini kaybettiler, şehirlerde yaşayanlar asimile oldular, Çinlileştiler. Benliklerini korumaya çalışan gruplar Orta Asya’ya geri döndü.

 

Çinlilerin TAPO dediği TABGAÇ DEVLETİNE artık WEİ devleti denmeye başladı.

Ve Çin tarihinde Çinli hanedanlar olarak yerini aldı. Juan Juan baskısı ile Wei Devleti ikiye ayrılmıştır. Batı Wei Devleti CHOU, Doğu Wei Devleti’de CH’İ olarak anılmıştır. Kısa zaman sonra bütün arazileri Çinli hanedanlara intikal etti (550-556).

 

NOT: Bu yazım akademik bir çalışma değildir. Kaynakça da belirttiğim kitapların bir kaçı elimde, okudum, en sondaki makalenin pdf’sini internetten ulaşabiliyoruz. Bazı kaynaklarda konu ile ilgili temel kaynaklardan olduğu için meraklanan ve bulabilenler için paylaştım. Okurken beni en çok sıkan şey asıl kaynakların Çince olmasından dolayı isimlerin Çince olması. Bu durum çok rahatsız edici ve sıkıcı geldi. Okuyası da gelmiyor insanın.

 

Maalesef burada, asıl rahatsız edici olan, İslamiyet Öncesi veya İlk Türk Devletleri dönemi Türklerin göçebe bir yaşam tarzının sonucu olarak yazılı kaynak bırakmaması, Hun, Göktürk gibi devletlerimiz ile ilgili bilgilerimizi yerleşik Çin gibi komşu devletlerin kaynaklarından öğreniyor olmamız. Burada hemen atlayanlar olacaktır, kendi yazımız var (Göktürk, Uygur gibi) ama yaşam tarzımız olarak yıllık-kronik adıyla bilinen resmi kayıtlar bırakmamamışız. Son dönem bulunan eserlerde Hunların bile yazı kullandığını görüyoruz. Ama ne Hunlar da ne Göktürklerde devlete ait resmi kaynakların olmaması tarihimiz açısından önemli bir eksiklik.

 

KAYNAKLAR:

*JAGUES GERNET; A HİSTORY OF CİVİLİZATİON

*R. GROUSSET; BOZKIR İMPARATORLUĞU

*DAVİD CHİRSTİAN; A HİSTORY OF RUSİA, CENTRAAL ASİA AND MONGOLİA

*P. B. GOLDEN TÜRK HALKLARI TARİHİNE GİRİŞ

*W. EBERHARD; ÇİN TARİHİ

*AHMET TAŞAĞIL; BOZKIR KAĞANLIKLARI

* T. Gökçe BALCI;  TABGAÇ DEVLETİ’NİN KURULUŞU VE İMPARATOR TAODÖNEMİ (386-409),   Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi,  (Kış 2018) 13/2: 141-160

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..