Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '13

 
Kategori
Bilişim
 

Tablet'li eğitim

Tablet'li eğitim
 

Tablet'li Eğitim Bilişim Teknolojili Eğitimdir.


Tablet’li Eğitim” ( Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) Fatih Projesi kapsamında, bir uygulamadır.

 “Akıllı tahtalar ve tablet bilgisayarlar”la yapılması düşünülen Fatih Projesi ile ders tekrarlarının kolaylaşması, yer ve zamana bağlı kalmadan öğretimin sağlanması, çoklu ortamlarda değişik materyallerin kullanılmasıyla öğrenmenin kalıcılığının sağlanması, eğitim alanlarındaki bilişim teknolojisinin kalitesinin arttırılması, gelir ve yaşam düzeyi düşük ailelerin çocukları ile yüksek olanların çocukları arasında fırsat eşitliğinin sağlanması, öğrencilerin bilişim teknolojileri araçlarıyla okul dışında da öğrenim etkinlikleri gerçekleştirmesi hedeflenmektedir.

Tablet PC” öğrencilerin kullanacağı  “el bilgisayar”larıdır. 

Türkiye’de “tablet ve akıllı tahta” kullanılması yaygınlaşmaktadır. Yurt dışında ise deneysel kullanım aşamasındadır.

Bu projenin amacının eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek olduğu ifade edilmiştir.

Gelecek için öğrenme ve öğretmek” olan bu projede bence önemli olan  teknolojiyi  sınıfta öncelikle öğrencilerin bilinçli kullanmasıdır. Ancak o zaman proje hedefine ulaşır. Öğrencilere bu hedef benimsetilmelidir.

Tablet kullanımında, öğretmen yönlendirici olmalı. Teknolojiyi kendisi ile birlikte öğrencilerine kullandırtmalıdır.

Bu proje tek cümleyle “kitaplı ve defterli eğitim” yerine, öğrencilere verilecek olan (uzmanların 3G’li ve wi-fi’li olmasında yarar olduğunu belirttikleri)  tablet bilgisayarların  kullanılacağı  bilişim teknolojili eğitim” olacaktır.

Öğrenci Merkezli Eğitimde öğrenme, eğitim teknolojileri ile çok kolaylaşmıştır. Öğrencinin istediği gibi tasarımını geliştirmesine yardımcı olur. Öğrenci ile öğretmen arasındaki interaktif ilişki gelişir.

Öğrenciler ayrıca “z-kitap” denilen“zenginleştirilmiş kitap” ile de tanışacaklar. Örneğin z-kitapta yer alan bir İngilizce kitabını açan öğrenciler, İngilizce metinleri dinleyebilecek, videoları izleyebilecek. Bunun için de “bilgisayar okur - yazarlığı” ön plâna çıkacaktır.

Bu yaşta teknoloji ile tanışan ve onu ilköğretim çağında kolaylıkla kullanan çocuklarımız, okullarında artık basılı kitap-defter taşımak istemez hale gelecekler. Onun yerine e-içerikli –kendilerine zimmetli- “tablet bilgisayarlarını” taşıyacaklar.

Sınıflarında hızlı ve güvenli olacağı belirtilen internet ile kendi kendini güncelleyendokunmatik akıllı tahtalar”la –görsel anlatımla- etkileşim içinde olacaklar.

Öğretmen ve öğrenciler “akıllı tahtayı” “tablet”lerinde kullanabilecek, görüntüyü kablosuz olarak perdeye yansıtabilecek ve birbirleri arasında paylaşabileceklerdir. Tahtaya kalkmadan soruları çözebileceklerdir.

Öğrencilerin tabletleri sınıflarda –öğretmenlerin rehberliğinde- kullanması limitli olmalıdır. Öğrencilerin tabletleri ne amaçla kullandıkları gözlemlenmelidir.

Öğrencilerin öğrenim yaşamlarında, “twitter” ya da “facebook”a sürekli girmeleri başarılarını olumsuz yönde etkiler. Ancak, kendi düşüncelerini özgürce ifade etmeleri, sunum paylaşmaları ve ödev yapmaları için “blog” lar doğru bir yerdir. 

 “El bilgisayarları” ya da “tablet bilgisayarları”nda o sınıfa ait derslerin kitapları,  ek çalışma notlarının yanı sıra dersle ilgili testler ve ders dışı –oyun hariç- bir çok aktivite de yer alıyor. Çanta yükünden kurtuldukları için mutlu olduklarını söyleyen öğrenciler, bu sistemin kendileri için hem çok faydalı hem de eğlenceli olduğunu belirtiyor.

Her zamanın kendine göre araçları olmuştur. Eğitim-öğretimde amaçlarımız değil, araçlarımız değişmelidir.  Önemli olan çocukların dilinden anlayabilmek ve  onların heveslerine ve isteklerine odaklanmaktır.

Bu tablet bilgisayarlarına, örneğin, öğretmenlerinin verdikleri ödevleri ve soruları okulda sağlanacak olan internet hizmeti ile tabletlerine yükleyecekler. Eve gittiklerinde, sorularını yanıtlayacak, ödevlerini yapacaklar. Özellikle özel okulların kullandığı sistemlerde, ödevler sistem tarafından kontrol edilmekte ve değerlendirilmektedir.

Eskiden olduğu gibi “Yazın okunaksız. Soruları atlamışsın. Kendin mi yaptın ?” derdi olmayacak. Ne güzel.

Çocuklar, ücretsiz sahip olacakları tablet bilgisayarları evlerine götürebilecek.Tablet bilgisayarlara öğrenci hangi sınıfa devam ediyorsa, o sınıfın ders kitapları yüklenecek. Sınıflarda akıllı tahtalarla tablet bilgisayarlar etkileşimli olacağı için dersin işlenişi de süratli ve daha kolay yapılacak.

Tabletlerde MEB.nin belirlediği içerik kullanılabilmektedir. Ancak  öğretmenlerin en büyük isteği “dersle ilgili hazırladıkları kaynakları” tabletlere yükleyebilmek.

Tabletli eğitimde –olası- bazı sorunlar da çıkabilir.

Öğrencilerin kırılan veya çalınan tabletlerinin yerine yenisi nasıl sağlanacak? Öğrencilerin tabletlerinin güncellenmesi, bakım ve onarımı,  değişmesi gereken yazılımların hazırlanması nasıl olacak?

Öğretmen konuları yetiştiremezse, öğrenci nasıl tamamlayacak? Tablet bilgisayarlara uyumlu sınavlar ne şekilde yapılacak? Bunları hep göreceğiz. Pilot uygulamalarda çıkmayan başka sorunlar da olacaktır.

Projenin başarılı olabilmesi, tüm öğretmenlerin (Hizmetiçi-Hizmet Öncesi Eğitim) ile bu sistemleri kullanabilecek hale gelmesine bağlıdır. Bu sorun da kademeli olarak verilecek eğitimlerle çözümlenmeli. Aslında Eğitim Fakültelerinin 4.sınıflarında bu konular öğrencilere öğretilmelidir.

4 yaşındaki torunum babasının ipad’ini kendisi açarak, açılan pencerelerden geçişler yaparak, seçtiği çizgi filmleri izlemekte. Parçaları yerlerine yerleştirme ve benzeri oyunlar oynamakta olduğunu  izliyorum.  Yeni nesil daha o yaşlarda   “oyun oynayarak”  teknolojiyi öğrenmekte.

Çocukların teknolojiyi “oyun” ile kolayca öğrendikleri bir gerçektir. Ama “bilgisayar”ın oyuncak olmadığı” da çocuklara – pozitif kelimelerle - öğretilmelidir. Özellikle okul öncesinde bilgisayarı “çocuk oyalansın” diye “oyuncak niyetine” kullanmasına izin verilmemeli.   Onun yerine onlara seviyelerine uygun zekâ geliştirici oyuncaklar almalı, birlikte oynamalı ve onlar için alacağımız kitapları okumalıyız.

Bu nedenle çocuğun teknoloji kullanımı( sağlık açısından ve sosyalleşmesi  yönünde) sınırlı olmalıdır. Bu sınırlama onun ilgisinin gözlemlenmesi sonucu belirlenmeli. Çocuk çok erken yaşta bilgisayarla tanışmamalıdır.

e-tablet” kullanımı ile e-içerikli tablet kitaplar eğitim sistemini temelli ve köklü değiştirecektir. Zira üç yaşında, kağıda basılı renkli dergiyi beğenmeyip dokunmatik tableti tercih eden,  ipad oynayan bir çocuğa ileride basılı kitap okutturmak zor olacak.

Bizler “çıktı” alarak okurken, “dijital nesil” e-içerikli kitapları “scan” ederek(tarama yaparak) ekrandan okuyacak. Haliyle de kendisinden önceki nesilleri, “dijital göçmenleri” yani bizleri “çağ dışı”  ilan edecek. Dijital neslin efendileri onlar olacak.

Tabletli Eğitim”de, tek cümleyle “karatahtalı, kitaplı ve defterli eğitim” yerine, öğrencilere verilecek olan “tablet bilgisayar ile derste akıllı tahtaların” kullanılacağı “bilişim teknolojili  eğitim” olacaktır.

Teknolojiye ve dijital dünyaya yabancı kalmamanız ve e-tabletlerin tüm öğrencilerin ellerine zamanında geçmesi dileğiyle.

Sevgi  ve saygılarımla.

Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Bakanlık Başmüfettişi (E)

e-mail: aliihsanozcakir@hotmail.com

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..