- Kategori
- Anne-Babalar
Tabuları yıkmak keşke demekten iyidir! Hele de söz konusu bir Ergense…
Çoğu zaman ergen aklı deyip geçtiğimiz küçücük şeylerin arkasında esen dev fırtınalara yakından şahit olmak bana çok şey öğretti. En önemlisi ise sevgiye, ilgiye ve saygıya ne kadar aç olabileceklerini… O cüsselerinin içinde atan minik kalpleri insanı şaşırtıyor ve olgunlaştırıyor.
Tek istedikleri kendilerine bir yetişkin gibi davranılması… Çok şey istemiyorlar öyle değil mi? Onlar yetişkin gibi davransın, biz de onlara yetişkin gibi davranırız diye aklınızdan geçtiyse şuraya bir tık lütfen. Linkteki yazımla neden öyle davrandıklarını biraz olsun anlatabildiysem haydi devam edelim…
Evet o inşaat sahası gibi beyinler çok işler açabilir başlarına… Açmaması için beynine hükmedebilmesini beklemek yerine duygu, düşünce ve davranışlarını doğru şekilde yönlendirmesine yardımcı olabilirsiniz. Unutmayın! Ergenlik “en çok arkadaşa danışılan” dönemdir. Size danışmasını istiyorsanız ona karşı dürüst, saygılı ve sevgi dolu olun. Konu ne olursa olsun anlayışla yaklaşın. Hatta bazı konuları öğretmen havasında değil de arkadaş havasında siz açın.
Çocuğunuzun ilgi alnına, endişelerine, arayışlarına göre farklı konular seçebilirsiniz. Ama ergenlerle olan deneyimime göre yanlış yönlendirilmelerini istemeyeceğiniz bazı konu başlıklarını paylaşmak istiyorum sizinle. Bence bu yaz tatili bitmeden bu konularda tatlı tatlı sohbet edin derim… Bazıları aileniz için tabu konular olsa bile… Zira siz fark etmeseniz de kendisi bir sorun yaşıyor olabilir ya da bir sorun yaşayan arkadaşına destek oluyor olabilir. Her iki türlü de o genç insanların hayatları etkilenecek… Biri de sizin çocuğunuz olmak üzere… Tabii bu konuşmaları yapmak nereden başlayacağınızı bilirseniz sandığınız kadar stresli değil aslında…
İlişkiler:
Hemen erkek arkadaş, kız arkadaş, sevgili moduna geçmeyin… Tüm ilişkileri kastediyorum. Arkadaşlık, kardeşlik, öğrencilik, sizinle ilişkisi, sevgilisi ile ilişkisi… Liste uzayıp gidebilir. İlişkilerimiz bizi mutlu da edebilir çok mutsuz da. Evet ergenler çoğu zaman zor yoldan öğrenmeyi tercih ederler. Benzer durumlarda sizin yaşadıklarınızın bir önemi yoktur. Olmamalı da. Bırakın yaşasın, deneyimlesin… Burada size düşen ilişkilerinde kendi istediklerinden, kendinden vazgeçmemesini öğretebilmek. Hele de bu yaşlarda kendini kabul ettirme endişeleri beynini dağlarken… Ona sadece “hayır demeyi öğren” demeniz yeterli olmayacaktır. Ona gerçek arkadaşlığın ne olduğunu anlatmanız önemli. Ama öğüt verircesine değil tabii.
1.Kendine saygı
Kim olduğunu bilmesi, kendini tanıması ve kendini olduğu gibi kabul etmesi… Her şeyin başı bunlar aslında. Bu konuda yön gösterici olun. Kendini katı bir şekilde yargılamamasını öğrensin, gerisi kendiliğinden gelir…
2 Öğrenmek, öğrenmek, öğrenmek…
Okula gitmek öğrenmenin sadece bir yarısı… Akademik bilgiler bizi hayata hazırlamaz. Bunu fark etmeli. Aslında farkında. Onun için çoğu ergen okula gitmeyi anlamsız buluyor. Ama okul olmadan da iyi bir gelecek kurmak hayal gibi neredeyse… Okulun ona kattıklarını anlamalı ama katamadıkları için de kendine bir yol çizebilmeli. Bu yol hangisi? O yola nasıl çıkacak? Karşısına çıkabilecek engellerin farkında mı? Yolun sonuna varmadan önce gerçekten gitmek istediği yerin orası olup olmadığını nasıl anlayacak? Nasıl? Onunla yapacağınız hoş sohbetlerle... Kendi cevaplarını teker teker bulacak…
3. Para yönetimi
Bu konuyu daha sonra detaylı bir şekilde ele alacağım. Ama parasını yönetemeyen bir birey ne kadar para kazanırsa kazansın hüsrana uğrayabilir. Para yönetimini öğrenmesinin en kestirme yolu belirlediğiniz harçlık sınırında yaşayabilmesidir. Her parası bittiğinde eli sizin cüzdanınızda olacaksa üzgünüm ama hiiiç ümit yok demektir.
4.Sigara, alkol ve benzeri olumsuz alışkanlıklar:
Size güvenmesini istiyorsunuz öyle değil mi? Dürüst ve açık olun. Yalan söylemeyin. Abartmayın. Konuyu her yönüyle tartışmaya açık olun. Böyle bir alışkanlığı olduğunu söyler ya da hissederseniz ters tepki vermeyin. Yanında olduğunuzu bilmesi çok önemli. Sizin de böyle alışkanlıklarınız (bağımlılık olmayan arada bir olanlardan) varsa karşı saldırıya hazırlıklı olun.
5.Zorbalık, sataşma, taciz:
Şu yaka silktiğimiz sosyal medya ve akıllı telefonlar çıktı, mertlik bozuldu. Eminim ki sizin çocuğunuzun da sosyal medya hesapları vardır. Kiminle arkadaş, kiminle hangi konuda ne yazışıyor paranoyası yaşamak yerine, gizli gizli telefonunu kontrol etmeye çalışmak yerine konuşmak hatta sohbet etmek en doğrusu. Nelerin zorbalık, sataşma ve tacize girebileceğini, bunların sinyallerinin ne olduğunu anne-babası havasına bürünmeden anlatabilmelisiniz. Bir de bakın bakalım sizinki de farkında olmadan taciz eden taraf mı? Bunu okuması bile zor ama bazen gençler farkında olmadan bu tarz davranışlar içinde olabiliyorlar. En basit örneği, hoşlandığı kişiye durmadan mesaj yollaması…
6. Pornografi ve seks:
Yetiştirme tarzımız nedeniyle çoğumuzun bu kelimeleri okurken bile yüzü kızarırken bir de çocuğunuzla açık açık konuşmak mı? Zor ama yapmanız gereken bir şey. Bu konulara ilgisi giderek artıyor ve siz kiminle neyi konuştuğu bilmiyorsunuz. Üstelik internet artık bazı konularda imkansızı neredeyse ortadan kaldırdı. Yanlış bilgilenmesi en kötüsü. Daha da kötüsü yanlış deneyimler… Ebeveyn denetleme (filtreleme) programı kullanmak bir çözüm olabilir ama sadece internette karşılaşacakları için… Peki ya gerçek hayatta karşılaşacakları? Hiçbir şey ona sizinle konuşması kadar yardımcı olmayacaktır. Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, dedim ya internet bazı konularda imkansızı neredeyse ortadan kaldırdı.
7.Araba kullanma ve mesajlaşma:
Ehliyetini almış bir ergenden daha da tehlikelisi araba kullanırken mesajlaşan bir gençtir. Yapılan araştırmalar araba kullanan ergenlerin %30’unun aynı anda mesajlaştığını ortaya koymuş. Her 3 gençten 1’i demek. Benim oğlum, benim kızım yapmaz demeyin… Unutmayın beyni inşaat sahası gibi. Hiçbir şey hayatına devam etmesinden daha acil değil. Önce siz iyi bir model oluşturun, sonra risksiz son teknolojileri araştırabilirsiniz. Ama en önemlisi araba kullanmanın tek başına yapılması gereken bir şey olduğuna onu tatlı tatlı ikna edebilmeniz.
8.Her şeyin başı sağlık
İşte kulak asmayacakları başka bir konu. Arkadaşları ile mesajlaşmak dururken uyumak mı? Arkadaşları ile yemeğe gitmek yerine evde sizinle yemesi mi? Evet o arkadaş ortamı ve mesajlaşmayı ona veremezsiniz ama benzer bir keyfi sizinle vakit geçirirken de yaşarsa bu konularda daha mantıklı kararlar verebilir. Birlikte yemek yiyin, birlikte spor yapın, kitap okuyun, alışverişe çıkın… Evet, o çocuk siz annesiniz ama bunun ille de sıkıcı olması gerekiyor.
- Toplam blog
- : 168
- : 336
- Kayıt tarihi
- : 04.05.09
Elgiz Henden 1968 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini 1989 yılında, yük..