Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tabuta el atan ölümden korkmaz!

Tabuta el atan ölümden korkmaz!
 

Gündemde ülke cumhurbaşkanımızın hocasının tabutuna omuz attığı resimler damgasını vurdu! (Sanki hiç bir cumhurbaşkanı bir tabuta omuz vermemiş de ilk kezmiş gibi...)

Fotoğraflarda en çarpıcı detay, bana göre, kulaklarında kulaklıkla yakın korumaların tabuta omuz verenin yanı başında olup onu korumalarıydı ki ölüm ve yaşam arasındaki ince sınıra haiz olunması gereken yerde dahi ölüme meydan okuma anlamını taşıyordu!

Ya da "Korkunun" gövde bulmuş hali mi desek?

(Oysa ölüm de doğmak kadar gerçektir ve hele ki din inancı yüksek olanlar daha iyi bilirler ki ölüm bir anlamda gerçek evine ulaşmaktır.)

Bu manada; ya o tabuta omuz vereceksin ama yanında korumaların olmayacak, ya da "Korumalarım olmadan asla çıkmam" dediğin platformlardan cenazelere katılmayı çıkartmasan da tabuta omuz atmayı çıkaracaksın arkadaş!

O maneviyata ya haizsindir ya da değil!

******

Bedelli askerliğin ortamı gereceği belliydi...

Öncelikle bir anne olarak duygularımı aktarayım: Hiçbir siyasinin oğlunun askerde şehit olmadığı ancak "üç-beş mehmetcikten ne olur?" diye savunma yapan, askerleri yok sayıp da polis devleti kurmaya çalışan, efendime söyleyeyim, gazilere verilen değerden fazlasını Suriyeli mültecilere vermeyi tercih eden, orduyu ekarte etmeye çalışıp da, bu arada dış ilişkilerimize mantık ötesi zarar veren bir hükümete oğlumu yem etmek istemem!

Aynı mantıkla, hiçbir annenin de oğlunu feda etmeyeceğinden yola çıkarak "Paranın gözü kör olsun!" diyebilirim!...

Açık konuşmak gerek; bir Kurtuluş Savaşında olsak, inancımızla, hedefimizle bir bütün olur, canımızı da ortaya koyardık!

Otuz yıldır devam eden bir savaşımız var; şehitlerimiz bir yanda, öldürülenler yan tarafında...

Mehmetcikler kadar bebekler de öldü ve şimdi de itibarı geri verilsin deniliyor Apo için...

Bunu diyen hükümetin eline ne yapar ederim ama oğlumu vermem diyenler az değildir!

Adalet anlamında terazinin ibresi dik değildir; parası olan askerlikten kaçsın, olmayan askerliğini yapsın!

Para dediğimizde de, yumurtanın tanesinin neredeyse 1 lira olduğu, kıymanın 35, etin 45 olduğu zamanlarda asgari ücretin de bin liranın altında olduğu dönemlerdeyiz.

Açlık sınırının altında yaşayan çokça vatandaşımız varken kaçak sarayların, yanına da küçük sarayların yapıldığı dönemlerde bedelli askerlikten gelecek paralar da "ohhh cukka!" kıvamında değerlendirilecek!

İnce çizgi demek isterdim lakin "Gayet kalın bir çizgi"; öyle de yapsan, böyle de yapsan sonuç senin değil de birilerinin işine yarıyor!

(Şu anda karikatürist olmayı isterdim; çizgi ile aklıma geleni çizebilseydim keşke!)

******

"Kuvvetli şüpheli" döneminden "Makul şüpheli" dönemine geçtik! Hayırlı olsun!...

"Makul" demek akıllıca, akla uygun anlamında, "Makul şüpheli" aklından şüpheli olma olasılığının geçtiği kişi anlamında kullanılıyor zannımca... 

Valla, benim aklım fazlasıyla makul bir şüpheli tanıyor, biliyor ama cumhuriyetin savcıları da, hakimleri de yargılamakta yetersiz kalıyor!

Bu yeni kanun benim nezdimdeki "kuvvetli şüpheli"yi korumuşsa  "Makul şüpheli" konusunda neler yapmaz!

Ver elini korku kardeşim! Açlık yetmedi... Ölümün sıradanlığı da keza...

Asansörler düşerken, madenler sulardan nasiplenirken Apo yol gösterici sıfatıyla itibarının iadesini istiyor ve bu itibarı savunanlar var iken...

Deve tellal, pire berber iken...

Üç hurma düşmüş gökten...

Üçün biri "R" ye, ikincisi "T" ye, üçüncüsü de "E" ye...

Üç hurma ile nefsini körelten peygamberin savunucu 3000 odaya sahip olmaya çalışırken vatandaşın üç hurma ile doymasını salık vermesinin; salık vermesinin ötesinde bu durumu sağlamak için elinden geleni ardına koymamasının çok güzel bir örneğidir: Dört kişilik bir aile bir gün boyunca ne yerse doyar?

Hurma fazla yok ülkede, kişi başı üç hurma hesabına göre ithalatını da yaparlar!

Bu hesaba göre; bir hurma midene, üç hurma devlete...

Hamdolsun de...

Demezsen münafıksın!

Valla, yoksa çarpılırsın!...

 

Mail: gulgun_2006@hotmail.com

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..