Tacizle suçlamak ve suçla bağımız

Aslı olmadığı halde bir insanı 'beni taciz etti' diye suçlamak için nasıl bir ruh sahibi olmak gerekir? 

Suçluyu kazıyın altından insan çıkar diye meşhur bir söz vardır. Bu suçluları anlamamızı ve onları suça iten sebeplere dikkat çekmemizi önerir ve gayet de yerindedir. Ama bu sözü şöyle okumak da mümkün: Suçluyu kazıdığımızda altından insan çıkıyor olması, her sade insanın suça ne kadar yakın olduğunun kanıtıdır. 

Son zamanlarda sanırım suçun genetik kökleri olup olmadığına dönük incelemeler yapılıyor. Suçun sosyolojik ve psikolojik faktörlerden öncelikle yapısal nedenleri var mı diye bakılıyor. 

Belki bazı genetik durumların insanları suça meylettiği ortaya çıkabilir ama tüm suçların nedeninin genetik olduğu kanıtlanamaz bence. 

İnsanoğlunun hayatı alışkanlıklardan ibarettir. Bunlar öğrenilmiş, dikte edilmiş, belletilmiş, kendiliğinden süreç içinde gelişmiş sistemler olabilir. Püf nokta sonradan edinilmiş bir sistem/perspektif olmasıdır. Sistemin mantığı ile oynayarak tekil olayları meşru hale getirmek ya da yapılabilir hale getirmek mümkündür. Bir insan, psikolojik eşikler süreç içinde adım adım geçilerek, diğer farklı ya da karşıt koşullar elverişli hale sokulduğu sürece, insanoğlunun hayatında varolan her türlü yaşam tarzına adapte ettirilebilir. Yeni içine girilen durumların mantığı ile önceki sistem ve tekil durumları yadsınır. Böylece iç çelişki de ortada kalmaz. 

Suç için de bu böyledir. Küçük bir suç işleyen bir insan zamanla, diğer koşullar da elverişli olduğunda, bir insanı ya da insanları öldürebilecek noktaya kadar geliştirilebilir. 

Bir insanı aslı olmadığı halde ve üstelik kamuoyuna malolacak şekilde tacizle suçlamak bu yolda oldukça dejenere olmuş bir ruh halini yansıtıyor.