Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

TADIMLIK...

TADIMLIK...
 

Papatyalar...


Yeni bir yıla daha girdik işte. Yeni umutlar, yeni istekler, yeni dilekler...Benim yeni yılda yapılacaklar listemin en başında dost görünen ama fost çıkan ve negatif tavırlı insanlardan uzak durmak var. Ya sizin? Yeni yılın ilk dakikalarını heyecanla bekledik, sanki bütüm olumsuzluklar eski yılda kalacakmışda her şey çok güzel olacakmış gibi düşünerek. Aldatmaca işte, kendimizi aldatmaca. Başlangıçlar, bitişler, virajlar, hayat treninin raydan çıkması, dere tepe, dağ bayır, nehir deniz dolaşması, sonra tekrar rayına girmesi, neler götürdüğünü neler getireceğini bilememek...Eski yılın yüküyle devam ediyor oysa hayat.

***

Ne cesur insanlar var şu hayatta. Hatta kadınlar desek daha doğru olur. Elinin hamuruyla, benim diyen erkeğin bile cesaret edemediği olaylara el atan kadınlar. Mesela; yarın ne olur demeden, geride kalanları düşünmeden, el alem ne der demeden, hiçbir şeyi gözü görmeden herşeyi geride bırakarak kocasını çocuklarını terk eden kadınlar. Vicdanları sızlamamak, yarını düşünmemek, nasıl bir cesarettir bu?...

***

Çalışan annelerin aklı hep evdemi kalıyor? Çocuklar, minicik yürekleriyle, bedenleriyle anahtarlarını kaybetmemeleri gerektiği konusunda sık sık yapılan tembihlerle büyüyorlar. Kendi kendilerine yemek ısıtıyorlar, kendi kendilerine kapı açıyorlar. Zile basma lüksleri yok onların. Erkenden ergenleşiyorlar...

***

İçinde gram merhamet, vicdan kalmamış insanlarla başedebilmenin yollarını öğrenmiş, insanların komplekslerini, kabullenmiş, sorumlulukları ben başıma yüklenmenin gerçeğini farketmiş, hep tetikte yaşamayı öğrendiğimi sanıyordum. Ta ki bedenim bu kabullenmişlikleri reddedene kadar. Kendimi kandırmışım meğer. Haksızlığa karşı dik durabildiğimi sanmışım. Kuş olup uçmak isterken bir bakmışımki ağaç olup kök salmışım...Tuhaf bir şekilde hızla geçiyor zaman.

***

Biri bana bu SECRET olayını anlatsın lütfen. Hani şu hepinizin bildiği Secret kitabı. Özeti ise, olumlu düşün olumlu olsun. Çok kısa bir örnek verceğim, yakın bir arkadaşım bu kitabı okuyor ve etkileniyor her okuyan gibi. Diyorki; "Çok doğru düşünce sistemi. Olumlu düşünelimki olumlu olsun herşey. Neyin olmasını istiyorsak onu hayal edelim ve o olsun, Mesela ben posta kutumda açık bir çek bulmayı hayal ediyorum" diyor ve bu hayali kurduktan 24 saat sonra işyerinden tazminat çeki ile birlikte iş çıkışı veriliyor!!!

***

Baba var ama yok. Var olan bir baba, hasret çeken bir çocuk...acı gerçekten çok acı bir tablo. Bazı babaların, çocuklarıyla ilgilanmemesine anlam vermek gerçekten çok zor. İnsan eşinden boşanıyor, çocuğundan değilki. Üstelik o çocuk kendi kanından, kendi canından bir parça. İlgiye, en çok da baba sevgisine ihtiyacı olan can, o çocuk. Bu tarz adamlar vicdanlarını nerelerinde taşıyorlar şiddetle merak ediyorum. Büyükler hep derlerdiki; evlilik bir kumar. Doğruymuş, zarlar hep düşeş gelmiyormuş meğer. Allah herkesi vicdanlı insanlarla karşılaştırsın.

***

Hayat üzülmeye değmezmi sahi?

***

Hayyam'dan;

Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa.

***

Günün sözü: Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır. Zamanınızı ve neşenizi çalarlar.. Goethe

Sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 184
: 2109
Kayıt tarihi
: 11.03.07
 
 

1974 Bremen doğumluyum. Hayatın Med-Cezir'lerle dolu olduğuna inanırdım; yaşaya yaşaya anladım ki ö..