Tadını çıkarıp bilerek yaşama

Tatil deyince aklımıza ilk gelen sahiller... Bu kez farklı olmalı dedim takıldım Edremit’ e büyük bir bahçenin ortasında yaşayan dostların yanına.

Edremit’ e vardığımızda gece iyice karanlığını sunmuştu bizlere, yıldızlar daha bir parlak mıydı burada sanki...

Öyle yorgundum ki üzerinde yastık ve çarşaf gördüğüm ilk yere uzandım, pencerede açık sinek? Onlar için telden bir hapishane kurulmuş gelemiyorlar, oh sefamız olsun var mı öyle gönlünce şişlemek.

Horoz sesine kuş sesi karıştı ardından çınar ağacı koroya eşlik edercesine yaprakları ile fısır fısır bir şeyler konuştu ki uyandım güneş artık yapraklar arasından usul usul ışıklarını saçıyordu cömertçe kalkın artık dercesine.
Uyuyan kim, böyle güzel bir günde uyumak için deli olmalı insan.
Şöyle bir döndüm baktım, içersi deli dolu.:P Kalabalığız her odada iki kişi uyuyor maşallah yatakhane gibi çoluk çocuk... Mutluluk bu olsa gerek.

Göz alabildiğine bir bahçe meyve ağacı dolu mandalinler yeşil yeşil, ilerde şeftaliler göz kırpıyor adeta gel beni kopar diye sağ olsun dallarını yerlere kadar eğmiş , kolayca ulaşayım diye, birkaç metre ilersinde kırmızı yanaklı elmalar göz süzmekte bana gel hadi dercesine, ilaçsız, gübresiz olduğu gibi.

Tişortumun etek kısmını kıvırdım topladığım elmalarla ağırlaştı etekler, içlerinden birini şöyle bir bluzuma sürerek parlattım aynen manavların yaptığı gibi, öyle bir özenirim ki, şart olsun bir gün elmaları böyle parlatıp meyve kabında tutacağım bakalım kime yemek kısmet olacak.

Kümesten sesler yükselmede, hadi gelin dercesine çocukluğum ve bir tekerleme geldi aklıma;Gıt gıt gıdak, yumurtam sıcak, inanmazsan gel de bak..

Bir koşu dolandım yanlarına folluk da dört en hasından yumurta, aldım sıcacıktı. Halbuki marketin soğutucusundan almaya alıştığımız yumurtalar şimdi sımsıcak avuçlarımda, doğal yemle en doğal hali ile.Tavuğumuz benekli kız gururla baktı sanki gör gör işte tavuklar ne yumurtalar doğuruyor der gibi.

Tarlalar devlet suyu denilen devletin 140 metre derinliğe inerek çıkardığı, yeraltına döşenen bir düzenekle tarlasını sulamak isteyene ücret karşılığı verdiği su ile sulanmakta, o suyun akışını gördüm muhteşemdi billur gibi koy karpuzu suyun içine çatlasın... Su hayat elbet, bu gidişle bu savurganlıkla... Bir şey demiyorum..

Sulanan topraktan deli semizotları ortalığı yeşile boğmuş. baktım o deli semiz otlarını ben para verip satın alarak” Aaa bunlar yerli “diye keyifle yiyordum... yenirmiş ama akıllısını dururken delisi..:) Şehirdeki biz cahiller daha ne çok şey öğrenmemiz gerek değil mi:)

Dört güne ne çok şey sığdı, anlatılacak benim ki alternatif doğal hayat tatili... Sevgi ile kalın.