Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

Öğrendikçe öğreneceklerimin arttığını görerek, bu kısır döngüye yinede kendini kaptırmış bir eğitim kurbanıyım. Öğrenme hastalığına yakalandım. Ve tedavi edilemiyorum. İTÜ ve TÜBİTAK'ta uzun bir süre üniversite havası soluduktan sonra akademisyen olarak kapağı yurt dışına attım. Yazılım güvenliği ile ilgileniyorum..

Devamı
 
 

Yazdığım Kategoriler

 
Bir 1 Mayıs yazısı

Aynı yazı için şu yorumu okudum: "Pravo arkadaş! Çok karmaşık ve zorlu, zurnanın zart dediği yerdeki meseleler yumağını gayet güzel ortaya sermişsin, nerdeyse çözümlerine ait ipuçları da verecek gibi olmuşsun. Şahsen teşekkür ederim bu güzel yazı için, seni tanımıyorum ve ilk kez raslıyorum ama beğendiklerime alıyorum, daha çok okunmasını dilerim." Aynene katılıyorum. Selam ve saygılarımla...

09 Mayıs 2010 23:09
Fütursuz fütüristlere dersler: O gelecek geldi

Çin ekonomisi hakkında "Çinliler Geliyor-1" yazısını da o dönemde okumuştum ama bazı şeylerin sistematiğe sokulmasını İSPATLAMAK gerçekten büyük iddia!! 7 yıllık periyot iddianız Çin tezinden daha etkili bir çalışma. Üşenmeden bütün yazıları okudum. 7 yıl teorisi galiba doğru. Ama bir doğrunun kabul görmesi için birilerinin eleştirmesi ve test etmesi gerekir.. Selam ve saygılarımla.

09 Mayıs 2010 23:05
Yazılımcılar pazarlamadan nefret eder

Yazılımcılar, özel sektördeki en kalabalık laboratuar insanı sınıflarından biridir. Laboratuar ortamı iki odalı bir dükkan gibidir. Atelye ve kütüphaneden oluşur. Buna teori ve pratik de diyebilirsiniz. Bu insanlar işlevleri olan bir ürün ortaya çıkarmak için sosyalliklerinden feragat ederler... Pazarama ve satış ise sosyallik içeren uğraşlardır. Proje bazlı işler hariç laboratuar ile müşterinin ilişkisi olmaz. Teknik kökenli kişiler de; lafa ve görüntüye çok önem veren bu işlerle zaman kaybettiklerinde; pazarlamacının teknik terimler, fonksiyonlar ve teoriler ile dolu laflardan sıkıldığı gibi sıkılır. İki kesim de biribirinin seviyesine 'inmekte'(!) zorlanır. Kendi bakış açısına göre inceler. (Buna sosyolojide de: "Yakındaki şeylerin büyük görünmesi prensibi" denir bence doğrudur.) Saygılarımla.

16 Aralık 2009 14:57
 
Toplam blog
: 3
: 900
Kayıt tarihi
: 30.07.08