Tahliye kulli

Taraf gazetesinin büyük iddialar ve sansasyonlarla yayınladığı “Balyoz Harekat Planı iddiası belgeleri” ile ilgili olarak tutuklanan emekli ve muvazzaf subaylar bir bir tahliye ediliyor.

En son dün açıklanan on dokuz tahliye için Taraf’ın başlığı; “Bir balyozda on dokuz tahliye.”

Başlığa bakarmısınız;

Birisi çıkıyor bir balyoz darbesi vuruyor ve bu “memlekette darbe ortamı yaratmak isteyenleri” serbest bırakıyor. Halbuki onlar (tahliye edilenler) “ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektirecek bir suç işlemişlerdi.” Bu nasıl olur diye bas bas bağıran bir başlık.

Devam ediyor Taraf;

İstanbul 12. Ağır Ceza üye hakimi Oktay Kuban, Genelkurmay Başkanının bile “çok ciddi” dediği Balyoz soruşturmasında tutuklu on dokuz sanığı tahliye etti.

Daha önce bu dava ile ilgili olarak, 11. Ağır Ceza’nın, 9. Ağır Ceza’nın verdiği tahliye kararlarında hiçbir hakimin isminden bahsetmeyen Taraf, her nasılsa 12. Ağır Ceza’nın verdiği tahliye kararlarını isim vererek eleştiriyor ve her zaman yaptığı gibi bilmem neyin altında bilmem ne arıyor.

Taraf’ın bu haberi veriş şeklindeki iki yüzlülüğü ve hezeyanı bir tarafa bırakalım, özünde kendi kendisi ile bile bir sürü çelişkiye ve tutarsızlığa düştüğünü görüyoruz.

Bu iddialarla ilgili olarak tutuklamaları yapan hangi makam?: Bu mahkemeler.

Peki tahliyeleri veren hangi makam?. Yine bu mahkemeler.

Efendim iddialar çok ciddi ve ağırlaştırılmış müebbet hapis gerektiriyor. Bakın Genelkurmay Başkanı bile ciddi olduğunu söyledi. O zaman nasıl serbest bırakılırlar?.

Yani şimdi Genelkurmay Başkanı “çok ciddi iddialar” dedi diye, yargının da bu yönde bir karar vermesi mi gerekiyor. Zaten adı üzerinde ciddi denilen suçlamalar sadece bir iddia ve bunun doğru olup olmadığını da yargı çözecek.

Hem sonra Taraf ve okuyanları ne zamandan beri Genelkurmay’ın açıklamalarının doğru olabileceğini düşünüyorlardı ki, bu açıklamaya da doğrudur diye sarılıyorlar.

Her zaman söylediğimiz gibi, Taraf’ın ve bilumum liboş takımının çok tipik bir ikiyüzlülük örneği bu haberin veriliş şekli. “Taraf yazmışsa doğrudur, suçlular hapislerde çürümelidir.!!!” Geçin efendim geçin..

Taraf’ın yayınladığı, fakat tutuklananların bir harp oyunu, bir seminer diye adlandırdıkları Balyoz harekat planı iddialarına dayanılarak, 23 Şubat’ta başlayan ve dört gün süren soruşturmalar sonucu on altısı emekli, yirmi beşi muvazzaf kırk bir asker tutuklanıyor. Geldiğimiz noktada, aralarına bir numaralı sanık olarak gösterilen Çetin Doğan'ında bulunduğu on üç emekli, yirmi muvazzaf subay tahliye..

Efendim tahliyeler suçsuz olduklarını göstermez, tutuksuz yargılanacaklar..

Bekle o zaman kendi ön yargılarına göre hemen suçlu ilan etme, okurlarını ve kamuoyunu yanıltıp kime hizmet ettiğini bu kadar açığa çıkarma..

“Fatih Camisi bombalanacaktı, Türk Jeti düşürülecekti, ikiyüz bin kişi tutuklanıp stadyumlara doldurulacaktı, AKP hükümeti aciz gösterilip darbe ortamına zemin hazırlanacaktı vs vs.”

Taraf’ın, beş bin sayfalık belgelerin önemli bölümlerini günlerce yayınladığı iddialara göre bunlar yapılacakmış!!.

Öyle değilmiş işte. Açıklıyor tahliye gerekçesinde yargı. “Kuvvetli suç şüphesi olgusu yok”

Sormazlar mı?..

Sen bu tahliyeler için 12. Ağır Ceza hakimine güvenmediğini ima ediyorsun da, o zaman bu iddiaların doğru olduğunu savunup niye bu yargıya şikayet ediyorsun?.

Balyoz, Ergenekon vs tüm darbe iddiaları için açılan davalarda da bu noktaya gelinecek gibi görünüyor.

Olan, suçsuz yere haklarındaki suçlamaları bilmeden sadece AKP ve ABD muhalifi oldukları için içerde yatan, orada ölen, intihar eden onlarca insana, aydına, bu memlekete yıllarca hizmet eden bilim adamı ve gazetecilere olacak.

Okyanus ötesinden gelen esinti ile, içerde rahatsızlanıp GATA’ya sevk edilenler için GATA KULLİ imasında bulunanlar, Bu tahliyeler içinde her halde “bu işte bir TAHLİYE KULLİ var” imalarını içeren suçlamalarda bulunmakta gecikmeyeceklerdir. Efendilerine kusursuz hizmet etmeleri için, işlerini kolaylaştırmak açısından bu “Tahliye Kulli” lafını hediye ediyorum. Kullanabilirler.

****

Ülkemizin içine düştüğü traji komik duruma bakınca nelerin döndüğünü daha iyi görebiliyoruz.

Anayasa mahkemesine üye atayabilmek için yapılan Hülle yollu ayak oyunlarına mı gülersin,

Anayasa değişiklik paketindeki imzalarda yapılan evrakta sahteciliğe mi gülersin,

AKP’li İbrahim Hasgür’ün CNN’de “biz hükümetiz bu yasaları çıkarıyoruz, sizin hükümet olma derdiniz yok mu?, o zaman bu yasalar sizinde işinize yarayacak” diye açıkça yargıyı kuşatmak istiyoruz itirafına mı gülersin..

Bu kadar ağlanacak halimiz varken, neye güleceğimize biz de şaşırdık.

Saygılar..

02.04.2010