Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '22

 
Kategori
Şiir
 

Taht, Taç, Baht ve Kadın

Ey kadın!.. Koca yürekli, derinliğine insan

Adı ölümün üstüne, mürekkebi kan,

Kalemi kurşunla yazılan masum güzel

Sen bir melek, kanatların akşamsefası

Gecelere sabah, kışlara yaz

Bahara çiçek, gülüşlere haz

Gönüllere taht, başlara taç insan...

 

Gül içinde güldün, yokluğun ölümdü                          

Çırılçıplak olma haliydi evrenin

Dünya henüz gökyüzünü tanımazken

Sen güneşiydin insanlığın, mabediydin sevginin

Bulut oldun yağdın, toprağı yeşerttin

Yaşamak istedin, hakkını aradın

Karanlığın ışığı, kötülüğün korkulu rüyası oldun

Bu yüzden vuruldun, kırıldı elin-kolun...

 

“Saçının teli göründü, ayağında parmakların sayıldı

Güldün, kahkahaların gökkuşağına dolandı

Yoldan geçene baktın, gözler üzerinde asılı kaldı

Sağına döndün suç, soluna döndün yasak

Yaşam sana haram, gün sana kara

ve ölüm sana hak” dendi

Kalbinden vuruldun, saçın-başın yolundu

Kesilmiş bir ağaç misali sürüklendin yerlerde!..

 

Asla eğilmesin başın, dimdik dur, dur ki gözünün yaşını öpeyim

Saçına, saçımı dikeyim, arasına altın, gümüş teller katayım

Parlasın güzel yüzünde zeytin gözlerin

Senin için MAHSA  AMANİ ben ve biz, bütün kadınlar

Başımız göklerde haykırıyoruz: ‘Biz günahkar, biz suçlu değiliz

Anayız, kardeşiz, eşiz, halayız, teyzeyiz

Sazda tel, dilde türkü, gönülde sevdayız, insanız

Öldürülmek değil, yaşamaktır hakkımız

Acımızı yıkılan yüreğimizin duvarına astık

Dehlizlerde, gecenin karanlığında değil

Medeniyetin ışığında yaşamak istiyoruz

Biz kadınız, biz anayız, biz insanız...

 

Rukiye Çelik /27.9.2022

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 145
: 243
Kayıt tarihi
: 26.12.08
 
 

Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmenin kızı olarak 10 Kasım 1953 yılında Posof'un ücra bir köyünde a..