Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tahta sandıkta sade lokum...

Tahta sandıkta sade lokum...
 

Lokum:

Lokum ile tanışma tarihim köyümdeki bakkala dayanır. Bakkal dükkanının emsalsiz kokusu sarar bizleri..Herşey mevcuttu.

O zamanlar marka derdine, son kullanma tarihinin peşine düşmemiştik.

Seçenekler arasında da boğulmuyorduk…Tek seçenek; tek ekmek, tek sabun, tek bulaşık deterjanı, tek çamaşır deterjanı, tek bisküvi, tek helva, tek lokum…

Lokum sözü ne zaman zihnimden geçse, aklıma tahta sandıklarda dizili, sade pudra şekerine bulanmış şeffaf lokumlar ve onun büyülü kokusu gelir. Adı; Sade Lokum’dur…

Bayramlar da, hasta ziyaretlerin de, kız görmeye gitmeler de, nezaket ziyaretlerin de, mevlitlerde hep misafirin yanında yerini almıştır. Oradan ikram edilmek üzere, mütevazi cam yada gümüş tepsiler de…gül suyu ya da kolonya eşliğin de “ tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” dileği ile birlikte bir tatlı huzur bırakmıştır damaklar da…

Envai çeşitleri olduğunu öğrendiğimiz de; artık büyümüş, köy bakkalının yerini şehrin marketleri almıştır. Zaman içerisinde ise tahta sandığın yerini karton kutular, sade lokumun yerini gül kokulu’sundan, fıstıklı’sına, çifte kavrulmuşundan, kaymaklısına kadar çeşit yelpazesine bıraksa da, sade lokum ile tahta sandık ikilisi her zaman çocukluğumuzun tatlı kahramanları olarak kalacaktır.

Şimdilerde, rum’ların, lokum’u sahiplenmesi nedeniyle içimdeki burukluk bu sade lokum’u, haliyle tahta sandığı hatırlattı…Birde kese kağıtlarını…ne kadar zararsız, kanserojensiz yaşıyormuşuz halbuki…Babamın çarşıya giderken boş olarak aldığı file torbasının armut gibi olmuş karnından gözükürdü kese kağıtları…Şimdilerde dört bir yanımızı saran muşamba-naylon kirliliği, kirlenmişlik değildir de nedir?

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..