Tahterevallide türban

Referandum bitti, AKP bu referandumla istediğini aldı, büyük ölçüde de muradına erdi.

Referandum sonrası ise CHP’de, AKP’de yaklaşan genel seçimlerin stratejisini oluşturma gayreti içersinde “yeni taktikler” geliştirme çabasında.

İki partinin hedefi de “türban”. Bir türlü aşılamayan türban meselesini bu kez CHP’de kendisine “koz” seçti.

CHP yeni lider kadrosuyla “türbanı biz çözeriz” mesajı vererek yola çıkmasının ardından, elinden şekeri alınmış çocuklar gibi kalan AKP’de CHP’nin bu çözüm yaklaşımına hemen yanıt verdi; Başbakan CHP’ye : “Gelin bu meseleyi hemen çözelim, siz lokomotif olun, bizde arkanızda katar (vagon) olalım.”

Gelişen olaylar öyle bir noktaya geldi ki iki partide “birbirinin niyetini okumaya” yönelik hamlelere başvurdu.

AKP elindeki silahı kaptırmamak için CHP’nin gerçek yüzünü açığa çıkarmaya, CHP de AKP’nin samimiyetini test etmeye çabalıyordu.

Heyetler oluşturuldu, randevular alındı ve “türban konusunda” ilk temaslar yapıldı.

Temaslar sonucu iki partide ortak akılda ve ortak noktada buluşamamış, “tahterevalli siyasetini” içtenlikle oynamaya, (geçmişte olduğu gibi) devam etmeye karar kıldılar.

AKP’nin “Hemen bir komisyon kuralım, üniversitelerde ki türban yasağını kaldıralım” önerisine CHP haklı olarak; “Siz sadece Üniversiteler diyorsunuz, ilerde bu türban ilköğretime, ortaöğretime ve kamusal alana girmeyeceğine dair garanti verebilir misiniz” sorusuna ise AKP kurmayları net bir yanıt verememiştir.

İktidar ve ana muhalefet partilerinin görüşmesi sonrası her iki tarafta birbirini suçlama yolunu seçmiş, ülkenin gündemini geçmişte olduğu gibi yine türbanla örtmeyi başarmışlardır.

Oysa ülkenin hayvancılığı yok olmuş, “kurban bayramında kurban kesilir mi, kesilmez mi” tartışmaları yaşanırken işçi, memur, emekli üç kuruşluk zamma mahkûm edilirken, ne acıdır ki, İktidarla Ana muhalefet liderleri yine tahterevalliye oturmuşlar oyun oynuyorlar.

Türbanın gündemden çıkarılmasını ve genel seçim malzemesi yapılmasını istemeyen MHP ise bu oyuna artık bir son verilmesini, “şapkanın düşüp kelin görünmesini” sağlayacak yeni bir öneriyle iktidara seslenerek; “, “Gelinen bu noktada MHP 2008 yılında AKP ile varılan yazılı mutabakatın bütün unsurlarına bağlı olmayı sürdürmektedir. MHP, iktidar partisinin bu esaslar çerçevesinde TBMM çatısı altında başlatacağı girişimi desteklemeye hazırdır” sözleriyle bu sorunun TBMM çatısı altında çözülebileceğini MHP’nin de bu çözüme hazır olduğunu kamuoyuyla paylaşarak, bu meselenin “bir an önce” çözüme kavuşturulmasını önerdi.

MHP genel başkanı Bahçeli yine yaptığı yazılı açıklamada; “Bu konuyu istismar aracı olarak gören, istismar tahterevallisinin iki kutbu olan AKP ve CHP’ nin siyasi hesapları nedeniyle TBMM çatısı altında ortak bir uzlaşma zemini bulunamayacağı anlaşılmaktadır.” sözleriyle de çözümün MHP’nin meclis desteğiyle sağlanacağını ifade etmektedir.

MHP’nin AKP’ye yönelik çözüm önerisine AKP kurmaylarından şu ana kadar henüz bir yanıt gelmedi.

AKP gerçekten türban konusunda samimi ise MHP’nin bu önerisini dikkate alır ve üniversiteli kızlarımızın sorununu çözerek yollarına devam ederler.

AKP şayet samimi değilse, elinde ki (yıllardır istismar ederek kullandığı) türbanı önümüzde ki genel seçimler esnasında yine istismar etmek istiyorsa MHP’nin bu önerisine de bir takım bahaneler bularak geri çevirecektir.

Şayet türbanı artık gündemden çıkarmak istiyorlarsa, seçim malzemesi olarak kullanmak istemiyorlarsa, AKP’de, CHP’de MHP’nin önerisini dikkate alarak TBMM çatısı altında bu sorunu çözerler. Aksi takdirde CHP de, AKP de daha çok tahterevalli oynarlar.

Sonsuzluk ( Osman Özeker) 25.10.2010