Tak fişi, bitir işi.

Biliyorsunuz malum bir milletvekillerimiz, malum açıklamalarda bulunmuş, artık içinde tutmakta zorlandığı ifrazatı kusmuştu geçtiğimiz günlerde.

Bazı bilginlerimiz "Havlamasını bilmeyen it, sürüye getirir kurt'' diyerek pek memnun olmuş olmasa da bu kusuşa, ben açıkçası çok sevindim, mutlu oldum Sn: Vekilimizin içini dış edişine.

E kolay değil tabii. Seksen yılın birikmişliği var içinde.

İnce...

İpince bir intikam duygusu.

Tele tabi yaptım da! …

Kendimi onların yerine koydum yani…

Büyük sabır işi, büyük başarı gerçekten!

Ne demiş atalarımız, sabreden derviş,

bir gün gelir erermiş.

Neyine?

Muradına tabii.

Şimdi herkes birbirini fişlemekle meşgul!

Ali-Ayşe’ yi,

Murat-Neşe’ yi,

Abidin-Tuğce’ yi.

İsmail-Çiçeği.

Sağdan

Soldan

Kıyıdan

Köşeden

Ve yandan

Gizliden ya da açıktan!

Ortalık iniltiden geçilmez oldu.

Yo, yo…

Sanmayın ki hüzünden dostlar,

Sanmayın ki yastan!

Mutluluktan.

Mutluluktan!

Huzurdan ve...

Zevkten!

O zaman şimdi napıyoruz kızanlar?

Fişliyoruz.

Neden?

Öylesine…

Zevkten.

Daha da zevklenmek için belki...

Kim için?

Sen, ben, biz, hepimiz için.

Geleceğimiz, bekamız için.

Ne yapıyormuşuz?

Fişliyormuşuz.

Ne için?

Geleceğimiz için.

Ne için?

Bekamız için.

Haydi, o zaman yayılmayın.

Vuslata erip,

Kaykılmayın!

Sizde fişleyin.

Miskinleşmeyin.

Durmak yok!

Yola devam! ...