Takarım fişimi yaparım işimi

Güney Afrika’nın Cape Town kentindeki bir hastanede sürekli olarak esrarengiz ölümler meydana geliyormuş. Hemşireler haftalardır her Cuma günü 311 no’lu odadaki hastaları ölü bulmaktaymışlar.

Bu gizil ölümlere uzun zaman bir anlam verilememiş. Herkes durumun anlaşılması için seferber olmuş. Konunun uzmanları odanın havasını bakteriyolojik yönden kontrol etmişler. Güney Afrika’nın önde gelen bilim adamları konuyu değişik yönlerden incelemişler. Ölenlerin yakınları ile görüşmeler yapılmış. İşin içine polisler de girmiş. Ancak onların araştırmaları da sonuçsuz kalmış. Bu odaya yatırılan hastaların ölü bulunmaları devam ediyormuş.

Son çare olarak oda sürekli olarak gözetim altında bulundurulmaya başlanmış ve odadaki ölümlerin nedeni anlaşılmış.

Meğer Cuma günleri temizliğe gelen kadın, hastanın bağlı bulunduğu solunum cihazının fişini çekerek, prize elektrikli süpürgenin fişini takıyor işi bitince de solunum cihazının fişini tekrar yerine takıp gidiyormuş.

(Böyle olaylar sadece Türkiye’de olabilir sanıyordunuz değil mi?)

Günümüzde, yeterlilik, liyakat, mesleki bilgi ve becerilerle donanmamış, genel kültürü yetersiz olup ta salt siyasal tercihlerle bulundukları makamlara atanmış bir çok kamu görevlisinin hizmet anlayışının da ne yazık ki üç yüz on bir numaralı odadaki temizlikçi kadının anlayışından farklı olmadığını görüyoruz.

Ülkemizin çıkarları, kamu yararı vb. hak getire. "Takarım fişimi yaparım işimi."