Takdir ve Tekdir

          “Dinle, bu ney neler hikâyet eder,
          Ayrılıklardan nasıl şikâyet eder.”

          Her yıl 7-17 Aralığı kapsayan haftayı, Mevlana Haftası olarak adlandırıyoruz. Kendi tasavvuf anlayışını halka, halkın anlayacağı dilde anlatan bu büyük zatı anmak, anlamak da erdemliliktir. 745 yıl öncesinden kendini bu zamana taşıttırıyorsa bir kişi, bu zaten başlı başına mükemmelliktir. Ve iletişimin zor olduğu, matbaanın bulunmadığı bir dönemde, çevresindeki binlerce insana ışık olan, Mevlana gibi, Hacı Bektaşi Veli gibi Yunus Emre gibi, Yesevi gibi büyüklerimizin insanlığa İslam’ı doğru öğretme adına ömürlerini adamaları fevkaladeliktir. Bu yüzden hepimiz onlara müteşekkiriz.

           Ve biliyoruz ki onlar hizmet ettikleri dinin yolundan hiç çıkmamışlar, verdikleri bilgilerin çıkış noktası da hep; “Gaybın anahtarları O'nun katındadır. O'ndan başka kimse bilmez. Karada ve denizde olanı da O bilir. Bir yaprak düşmez ki; onu bilmesin. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru müstesna olmamak üzere her şey apaçık bir kitaptadır.” (En’âm sûresi, 6/59)  diyen Kuran’ı Kerim olmuş.

           Bu hafta Mevlana Haftası olduğu için Mevlana’dan örnekle açıklarsak; Mevlana’nın bütün eserlerinin özeti şeklinde “Mevlana’nın 7 Öğüdü” diye papüler olmuş öğütleri araştırdım ve hepsinin Kuran’dan alındığını gördüm.

          1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. (İsra ve Leyl… Surelerinden)

          2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. (İsra, Enbiya, Hac, Rum, Araf, Nisa, Mümin, Al-i İmran,Yusuf, Kehf, Ankebut, Belet, Nahıl,Şuara, Fetih, Hadit… Surelerinden)

          3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. (Hucurat, Nur… Surelerinden)

          4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. (Al-i İmran, Nisa, Araf, Tevbe, İbrahim, Nahl, Taha,Enbiya, Hac, Şuara,Azhap, Mümin, Şura,Zuhruf, Fetih, Mülk… Surelerinden)

          5. Tevâzu ve alçak gönüllülükte (mahviyette) toprak gibi ol.( Nisa, Hicr,Nahl, İsra, hacc, Şuara, lokman, secde… Surelerinden)

          6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.(Al-i İmran, Maide, Hucurat,Tağabun, Bakara, Nur,Şura, Araf, Fussilet… Surelerinden )

          7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.( Müdessir, Haşr, Kalem… Surelerinden)

           Günümüze geldiğimizde;
           Yani her şeyi bilen ve anlatan bir kitap elimizdeyken ve dünyanın bir ucundaki kişi telefonumuz kadar bize yakınken, matbaalar bu kadar yaygınken, her köşede bir okul, bir kurs var iken, hala kendini Mevlana’dan çok Mevlana gösteren hatta kendini peygamber, mehdi arzedip haşa Allah ile eş tutan kişilerin etrafında toplanıyoruz.

           Biri çıkıp diyebilir ki, “Ayetler açıklayıcı değildir, kanun şeklindedir. Ayetleri açıklamak için bilgili kişilere ihtiyaç vardır.”

           Tabii ki vardır, hem de çok fazla.  Ama o kişiler ulaşımın, iletişimin bu kadar kolay olduğu bir zamanda; kendini ilahlaştırmadan, insanları grup grup ayrıştırmadan, uydurma zikirler çıkarmadan, abdest suyunu şifalıdır diye millete dağıtmadan, kültürümüze ve dinimize uymayan adetler, bidatlar uydurmadan, kendisine; tarikat adına, cemaat adına, din adına deyip etrafına insanları toplayıp para sızdırmadan, belirli bir zümreyi değil de tüm insanlığa, Allah korkusunu içinde taşıyarak, İslam edebiyle; sohbetini yapan, seminerini veren, kitaplar yazan, internet üzerinden tüm dünyaya ulaşan. hem böylelikle arkasından sürüklediği güruhun da vebalini almayan insanlara ihtiyacımız var.  (Sessiz sedasız bunu yapan hocalarımıza  teşekkürler.)

          Bakara suresi, 170. Ayet de geçen cümle aynen şöyle;

          “Onlara, Allah neyi indirdiyse ona uyun dendi mi dediler ki: Hayır, biz atalarımız neye uyduysa ona uyarız. İyi ama atalarınızın aklı bir şeye ermiyorsa ve doğru yolu bulmadılarsa ne olacak?”

          Ne olacak?

          Yanlış ve haksızlıklar tek taraflı değil. Yeri ve zamanı gelince takdir ve tekdir yapmasını bilmek gerek. Uyanık olmak gerek. Temiz akıl ile doğru yollarda olmak gerek.

          Sevgiyle kalın

          PSD