Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '14

 
Kategori
Siyaset
 

Takiyeci'nin mumu ne zaman söner!

Takiyeci'nin mumu ne zaman söner!
 

internetten alındı


Kemal Kılıçdaroğlu gibi Dersim kökenli birinin CHP gibi Dersime "dersini" veren bir partiye genel başkan olması herkes için şaşırtıcı olmuştu.

CHP'nin seçkinleri, Deniz Baykal'ın pek de namuslu olmayan bir yöntemle alaşağı edilmesinden sonra Dersimli Kemal Bey'in partiyi ele geçirmesinden hiç haz etmediler.

Haz etmediler ama  bir kaç tekil çıkışı saymazsak elleri mahkum bir şekilde işi sineye çektiler. Muhtemelen Kemal Beyin fazla tutunamayacağını düşündüler.

Aslında hepimiz böyle düşündük.. CHP gibi bir rodeo atının üzerinde Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir acemi binicinin bir kaç saniyeden fazla şansı olamazdı.

Ama, CHP'yi "Alevileştirerek" halka indirmeyi, böylece AK Partiye rakip yapmayı planlayanlar, biniciyi ustalaştıramasalar da atı uysallaştırarak süreyi uzatmayı başardılar.

En azından bu güne kadar geldi Sayın Kılıçdaroğlu... Ancak, CHP'nin Alevi olmayan seçkinleri için artık bıçak kemiğe dayanmış görünüyor.

Hukukçu Sayın Emine Ülker Tarhan'ın istifa ederken söyledikleri-ki altına Başbakan Davutoğlu da imzasını attı- aslında bir birikimin patlamasıydı.

Ardından Süheyl Batum geldi... Haluk İnce zaten kongrede karşı aday olarak tavrını önceden koymuştu.

Deniz Baykal, Önder Sav... isimler sayılıp dökülüyor.

Bunların hangileri hangileriyle birlikte hareket ediyor, hangileri bağımsız duruyor, bunu işin uzmanlarına bırakalım. Bizim gözlemlediğimiz karşı taraf kaça ayrılırsa ayrılsın tek rakip Kemal Kılıçdaroğlu...

CHP fabrika ayarlarına geri dönmek istiyor. Hoş,Sayın Kılıçdaroğlu CHP'nin fabrika ayarlarını değiştirecek bir şey de yapmamıştı..Bunun için de takiye sanatının inceliklerini sergilemişti.

Hem darbecilere arka çıktı,hem demokrat oldu; hem laikliğin bekçisi hem Gülen'in kankası oldu.. An için ne icab ediyorsa onu yaptı.

Ama siyaset, hele de CHP deki siyaset maskeleri düşürmede, takiyecilerin takiyelerini yüzlerine çarpmada ustadır.

CHP'nın için için kaynayan kazanı dışın dışın kaynmaya başladı...Kemal Bey, hem partiyi sağa çekmekle(!), hem PKK veya uzantılarına sıcak bakmasıyla, hem Kobaniyle ilgili tutumuyla CHP'nın "esas oğlanları'nın hedefinde.

Bahaneler böyle olsa da işin aslı, CHP dokusu Kemal Kılıçdaroğlu'nu hiç bir şekilde benimsemedi. Bugün yaşananlar ve yaşanacak olanlar bu doku uyumsuzluğunun eseridir.

Devir, takiyecilerin mumlarının söndüğü devirdir. Gerek Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanı olurken yaptığı takiye, gerekse bugün "Paralel" hareket ettikleri Gülen grubunun takiyeleri bir bir ortaya çıkıyor.

Takiye, aslında dini bir terimdir.Zorda kalındığın da dini akidelerin tersine söylem ve eylem yapabilme mezuniyetidir. Özellikle de Şii-Alevi gelenek için gerektiğinde başvurulacak meşru bir yoldur.

Ne var ki, Dersim asıllı Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'de yaptığı takiye de Gülen Cemaati ileri gelenlerinin devlet sızma konusundaki takiyeleri de su yüzüne çıkmıştır.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyorsa, takiyecinin mumu da yatsıyı biraz geçtikten sonra sönüyor...

Eh, memleketde de siyasetin vakti yatsıyı çoktan geçti...

Şu yazıyı da bir okursanız:

http://blog.milliyet.com.tr/chp-kimin-olacak--alevilerin-mi-sunnilerin-mi-/Blog/?BlogNo=350684 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..