Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '10

 
Kategori
Güncel
 

Takke düşmeden kel göründü!..

Takke düşmeden kel göründü!..
 

www.birizbizbiz


AK Parti İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar, Ardeşen'de konuştu:

Ne dedi?

Yine maddeler halinde kısaca sıralayalım ve kolay anlayalım.

1-“Çay tasarısı, Çaykur'un özelleşmesinden doğacak mağduriyeti önleyecek”

2- “Yasası olan ürün ile yasası olmayan bir ürün arasındaki fark nedir”

3- “Bu kurulun da işi gücü sadece çay olacak.”

4- “Yani Çaykur Genel Müdürlüğü’nü biraz farklı şekilde, geniş şekilde düşünün.”

5- “Devlet bu bölgedeki özelleştirmeden dolayı doğabilecek muhtemel mağduriyeti ortadan kaldırmaya yönelik ve çay piyasasını daha düzenli hale getirmeye yönelik çalışmalar yürütmekte” demiş.

Kel göründü, hem de takke düşmeden. Etekteki taşlar bilerek yere döküldü.

Sayın vekil damdan düşer gibi özelleştirmeden dolayı doğabilecek muhtemel mağduriyetten söz ediyor ya işte bu takke düşmeden görünen kel dir. Yani özelleşmedir vede kaçınılmaz bir durumdur.

Hani köşe bucak asla Çaykurumu’na dokunulmayacak diyordu ya birileri. Özleşmesine karşıyım diyorlardı ya!..

Biz sorular sorduk, cevaplar bekledik ama olmadı. Sayın Nusret Bayraktar verdi herkesin ağzının payını. Yerelde söylenenlerin yalan olduğunu haykırdı bir bakıma.

Tersinden devam edelim.

“Yani Çaykur Genel Müdürlüğü’nü biraz farklı şekilde, geniş şekilde düşünün”

Daha geniş bir Çaykur, milletin sırtına daha büyük bir kambur değil mi sayın vekil?

Biz daha ileri bir adım attık. Dedik ki; Çaykur’un ismini değişin, Çay Üst Kurulu olsun geçiş döneminde.

Ak Partinin İstanbul millet vekili sayın Bayraktar “yasası olmayan” diyor, acaba bir sürü çayla ilgili kanundan haberi mi yok?. Haberi kesin vardır ama böyle ada soyada dayalı bir kanun çıkarmak gerçekten zor iş ondan demiştir.

Ankara’dayım. Zamanım olursa Nusret beyi ziyaret edeceğim.

Bu kanun tasarısına öncülük eden Sayın Mehmet Erdoğa’nın garanti veren sözlerini hatırlatacağım.

Evet, şimdilik kanun tasarısı üzerinde çalışmalar var. Görüşler alınıyor. Herkes kısa ve öz kanunda neleri istediğini bildirmeli ve o tavrını belirlemelidir.

Bir şey var ki hazırlanan tasarı çok kötü ve bana göre düzeltilmesi imkânsız. Yeniden bir komisyon tarafından ele alınmalı iş aceleye getirilmemelidir.

Takke düşmeden kel göründü, Çay Kurumu özelleştirilecek.

Bu tasarı zaten kel başa şimşir tarak.

Bizim vekiller neredeler? Kişi ve kurumları ziyaretlerle bu kanun tasarısına katkı olmaz.

STK’ların istekleri belli.

Hiç kimse Çay Kurun özelleşmesini istemiyor.

Bu statükonun devamını istemek değildir.

Bir önemli ve geri dönülmez tehlikenin bertaraf edilmesi Çay Kurun bir süre daha yaşamasıyla mümkündür.

Kurum Özelleşirse telafisi imkânsız yaralar açmak kaçınılmaz olacaktır. Endişe bu yüzdendir.

Bizim siyasetle hiçbir alakamız yok, biz bildiğimiz gördüğümüz gerçekleri söyleriz her platformda ve halkımızı doğru bilgilendirme gibi kutsal bir görevimiz vardır.

Yönetenleri uyarma gibi yine kutsal bir görevimiz vardır.

Hazırlanan kanun tasarısı özelleşmenin ayağı ise ki öyledir ve kurum özelleşecekse hiçbir kanun üreticinin mağduriyetini önleyemez.

Dağlara taşlara yüreğini kazıyan Rizeli canı pahasına oluşturduğu çay bahçelerini orman olarak görecektir çok kısa zamanda.

Bütün dünyada tüketim fazlası kalitesiz kuru çaylar az gelişmiş fakir ülkelerin elinde sipere yatmış beklerken devletin aradan çıkması ile bu pazara akın edecektir. Serbest piyasa kurallarına bütün gelişmiş ülkelerle birlikte imza atan devletimiz özel şartlar ileri sürerek bu sanayi destekleyebilir. Yoksa dışarıda çok daha ucuz ve kalitesiz kimyasal ilaç kullanılmış çaylar bu piyasayı kolaylıkla ele geçirecektir.

Aşıkar tehlike budur.

Çok önemli bir dostumun hazırlanan kanun tasarısı hakkında görüşlerini tekrar ediyorum.

1 “Kanun denetim dışında olan alan için yapılır.

2-Kamu zaten işin içindedir, olacak. Bir yanlışı varsa siyasi otorite denetlesin, gereğini yapsın.

3-Özel sektör üretici ilişkisi ticari kurallar içinde değerlendirilir. Özelleşme olursa üreticiyi koruyamazsınız.

4-Gereğinden çok fazla madde var. Oturmuş dengeleri bozar. Bir insana tedavi için vereceğiniz ilacın dozu fazla ise insan ölür”

5-Bu işin dört ayağı var diyor dostum. 1 kamu, 2 üretici, 3 imalatçı 4 tüketici…

6- Bazı bölümlerde çok ağır cezalar var. Bu güveni sarsar, ıslah edici rolü ortadan kaldırır. O nedenle etkili olamaz. Böyle kanun olmaz. Yüzde 25 diye kanun racom kesemez…

7- Kurul mu düzenliyor, kurum mu düzenliyor bu kanun belli değil.

8-Haftada bir değil her gün toplanmalı.

9- Kurulda üyelerinin ve çalışanların kurumlarından hemen ilişiği kesilmeli. Tarafsızlıkla bağdaşmaz.

10-Bu ücretler çok anormal.

11-Başkan vekili başkanın bütün yetkilerini kullanır” diyor dostum ve ekliyor “bu kanun tasarısı ilgili bakanlıklardan geri döner, görüş sorulacak bütün kurumlardan geri döner. Kanunla uzaktan yakından alakası yok” diyor..

Bu kanun tasarısına önemli katkıları olacağına inandığım bu maddelerin dikkate alınması gerekiyor. Benim anladığım bu.

Sevgi ve saygılarımla…

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..