Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '14

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Taklit

Taklit
 

Kendine karşı dürüst  ol, çünkü senin kendi hakikatin seni nihai hakikate götürebilir. Başka birinin hakikati senin hakikatin olamaz.

İçinde bir tohum var. Yalnızca o tohum filizlenip bir ağaç olduğunda SEN yeşerebilirsin; o zaman bir coşkuya, rahmete ulaşırsın. Ama başkalarını takip edersen o tohum ölü olarak kalır. Ve sen dünyada tüm idealleri toplayabilir, başarılı olabilirsin. Ama boş hissedersin, çünkü seni başka hiçbir şey dolduramaz; yalnızca tohumun bir ağaç olduğunda seni doldurabilir. Yalnız hakikatin çiçek açtığında tatmin hissedersin, başka türlü değil.

Zen ustası Gutei ne zaman Zen hakkında bir soruyu açıklasa parmağını havaya kaldırmayı alışkanlık edinmişti.

Çok genç bir öğrencisi onu taklit etmeye başlamış ve ne zaman biri öğrenciye ustanın ne konuda vaaz verdiğini sorsa, çocuk parmağını havaya kaldırırmış.

Gutei bunu duymuş ve bu çocuk bunu yaptığı sırada onu görmüş, çocuğu yakalayıp bir bıçak çıkarmış, çocuğun parmağını kesip fırlatmış.

Çocuk haykırarak uzaklaşırken Gutei bağırmış: “Dur!”

Çocuk durmuş, arkasına dönüp gözyaşları arasında ustasına bakmış. Gutei kendi parmağını havaya kaldırmış. Çocuk gidip ustanın parmağına uzanmış ve parmağın orada olmadığını fark ettiğinde başını önüne eğmiş. O anda aydınlanmış.

Bu çok tuhaf bir hikayedir ve bu hikayeyi yanlış anlaman mümkündür, çünkü hayatta anlaması en zor şey aydınlanmış bir insanın davranışıdır.

Ustalar hiçbir şeyi, parmağını havaya kaldırmayı bile boş yere yapmazlar. Gutei parmağını her zaman havaya kaldırmadı, bunu yalnızca Zen hakkında bir soruyu yanıtlarken yaptı. Neden mi? Tüm sorunlarının sebebi senin bölünmüş olman, bir kopukluk, bir kaos olman, bir uyum olmamandır. Ve meditasyon nedir? Birlik olmak. Gutei’nin açıklamaları önemsizdi;  önemli olan, bir parmağını kaldırmasıydı.  “Bir olun! Ve tüm sorunlarınız çözülecek.” Diyordu.

Çocuk onu taklit etmeye başladı. Şimdi, taklit seni hiçbir yere götürmez. Taklit, idealin dışarıdan geldiği, senin içinde olmadığı anlamına gelir. İçinde bir tohum var; sen başkalarını taklit ettiğin takdirde o tohum cansız kalır.

Gutei çok ama çok şefkatli bir adam olmalı. Parmak yalnızca bir semboldür. Çocuk şiddetli bir şekilde şoke olmalıydı ve ıstırap benliğinin köküne inmeliydi. Çok şiddetli bir farkındalık anı, harika bir araç…Gutie, “Dur!” diye bağırdığında o durma anında ıstırap da bitmişti, farkındalık başlamıştı.

Sırf eski bir alışkanlıktan ötürü usta parmağını havaya kaldırdığında, çocuk da parmağını havaya kaldırır – ama orada yoktur. Ve ilk kez çocuk, bir beden olmadığını farkeder; o bir farkındalıktır, bilinçtir.                                  

O bir ruhtur ve beden yalnızca bir evdir.

Sen içindeki ışıksın; lamba değil alevsin.

Sevgiler,  

Sevilay Erdoğan

Yaşam Koçu & E.F.T  Uzmanı

erdogansevilay@hotmail.com

 
Toplam blog
: 5
: 240
Kayıt tarihi
: 14.02.14
 
 

Kişisel Gelişim Uzmanı, Yaşam Koçu ve E.F.T (Duygusal Özgürleşme Teknikleri) Uzmanı. Bu konul..