Takma adla yazmak

İnsan, bir şekilde, düşüncelerini dile getirme derdindeyse eğer, kendi adıyla, sanıyla yazmalı yazacağını...

A.Nilgün Aktaş, Yeşim Buyurgan, Yurdagül Alkan, Dilek Yaka, Ayşe Battal, Tülin Aksoy, Beran Uzer, Ayşegül Hayvar, Nilgün Akad, Ayşegül Çetin, Melek Çoruh, Filiz Alev, Merve Ballı, Ayşen Kura, Esma Kahraman, Süleyman Ekim, Ahmet Balcı, Dr. Atanur Yıldız gibi adını yazmalı... Bi de okuduğu ve tavsiye ettiği blog yazarlarımızı böyle uzatmamalı! Dimi ama benim canım blogdaşlarım?!! Çilekeş yoldaşlarım!...

Bir de adını yarım yazanlar var mesela... Sadece adını, ya da soyadını yazanlar Sennur gibi farz-ı misal... Sennur'a ayrı bir paragraf açmam lazımdı. Açtım işte! Bloğumuzun en kısa; en etkili, en vurucu şiirlerini yazan şiir piri, şiir üstadı... Her neyse; daha fazla şımartmadan Sennur'u yazmaya devam edeyim! Olma mı?!! Milliyet Bloğa ikinci bir Sennur gelse, has! Sennur, orjinal! Sennur ne yapar acaba?!!

Madem AYRINTIDA GEZİNMEK istiyorsun. Ve bunu da çok, çok, çoook iyi yapıyorsun. Ne diye adını gizliyorsun? Bu kadar iyi yazmayı biliyorsun, beceriyorsun da neden adını gizleme ihtiyacı hissediyorsun? Ayrıntılar kraliçesi!...

Takma adla yazanlar, istenildiği an, gerçek adlarına ulaşılabilineceğini bilmiyorlar mı? Haaaa! dert, gizemcilik oynamak, kendine, fikrine tam güvenmemekse; o başka... O zaman hiç yazma! Takma ad, sadece adını gizleme takıntını rahatlatır. Sana da sadece gizli bir stres yaşatır.

Siz de biliyorsunuz ki, doğru olan kendi gerçek adınla, sanınla yazmaktır.

Lafın tamamı kime söylenir? Cevabı siz biliyorsunuz!