Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '10

 
Kategori
Güncel
 

Taksim özgürleşecek...

Taksim özgürleşecek...
 

1 Mayıs 77


1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü bu yıl Taksim’de kutlanacak. Yıllardır emekçiye yasak olan Taksim yürütülen kararlı mücadele sonucunda çalışanlara açıldı.

Geçen yıllarda (2007/2008/2009) yaşanan gaz ve coplu görüntüler kamuoyu vicdanında iktidarı mahkum etmişti. Küresel politikaların yılmaz savunucusu iktidar AB’den de tepkiler almıştı.

Sendikaların dirençli tutumu karşısında geri adım atmak zorunda kalan iktidar, 1 Mayıs’ı gerçek ekseninden kopararak “İşçi bayramı” ilan etmişti.

Emekçiler uygulanan liberal ekonomi politikalarının mağdurları. 2010 1 Mayıs’ında Taksim’den iktidara/dünyaya seslerini duyuracaklar. Güvencesiz çalıştırmaya, 4-C, 4-B uygulamalarına hayır diyecekler.

ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, EDP Genel Başkanı Ziya Halis, TKP Siyasi Büro Üyesi Mehmet Kuzulugil, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, SP Genel Başkan Yardımcısı Kadir Akın, partilerinin 1 Mayıs gündemini açıkladılar.

Alper Taş: “İşsizliğe ve güvencesizliğe karşı 1 Mayıs'a Özgür demokratik Türkiye, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik anayasa talebini dile getireceğiz. 1 Mayıs, emeğin anayasasının ilan edilmesi, emekçilerin ve ezilenlerin kendi anayasalarının başlıklarını ortaya koymaları açısından önemli. İşçi sınıfı Türkiye'de esnek istihdam uygulamaları, kıdem tazminatının kaldırılmasına dönük çalışmalar, güvencesiz çalışma, işsizlik gibi önemli sorunlarla karşı karşıya. İşsizler ordusu giderek büyüyor. 1 Mayıs'ı işsizlerin, solun ve sosyalistlerin işsizliğe ilişkin taleplerini dile getirmek için "İşsizliğe ve güvencesizliğe karşı 1 Mayıs'a" başlıklarıyla karşılıyoruz.”

Halis: “Gündemde demokratik anayasa, işsizlik ve toplumsal barış var Baştan sona yeni, demokratik bir anayasa; ekonomik, sosyal, etnik, inanç ve cinsiyet temelli eşitsizliklerin ortadan kaldırılması; demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleştirilmesi; emeğin ve emekçinin hak ettiği kaliteli yaşama kavuşması; toplumsal barışın tesis edilmesi taleplerimiz var. Türkiye'de iktidar ve muhalefet demokratikleşe konusunda benzer bir tutum izliyor. İkisi de aynı yasakçı, statükocu anlayışa sahip. Türkiye'de yaşayan insanların sorunları sümenaltı ediliyor. İşsizlik ve ekonomik sorunlar ayyuka çıktı, fakirlik, fukaralık diz boyu ama gündemde başka şeyler var. 1 Mayıs, bu sorunların gündeme getirilmesi açısından çok önemli.”

Kuzulugil: “İşçi sınıfının AKP'ye karşı güç gösterisi "İlk hayır Taksim'de" sloganını kullanıyoruz. Özelleştirme ve ülkenin ekonomik yıkıma uğratılması üzerinden yürüttüğümüz "Hesap Sorma Zamanı" başlıklı çalışmamızı Taksim'e taşıyacak şekilde örgütleniyoruz. 1 Mayıs'ın, işçi sınıfının AKP'ye karşı güç gösterisine dönüşmesi doğrultusunda çalışıyoruz.”

Tüzel: “26 Mayıs'ta genel greve İşçi sınıfının, işsizliğe, yoksulluğa, işten atmalara, zamların geri alınmasına karşı talepleri var. Biz de Emek Platformu'nun TEKEL sürecinde aldığı kararlar çerçevesinde bu talepleri yükselteceğiz. 1 Mayıs hazırlıklarımız sırasında 26 Mayıs'ta gerçekleştirilmesi öngörülen genel grev kararının yaygınlaştırılması için çalıştık. Anayasa değişikliği teklifi, işçi sınıfının iş hayatına, sendikal hak ve özgürlüklerine, demokrasi ve barışa yönelik taleplerini karşılamıyor. 1 Mayıs alanlarında siyasal ve sendikal özgürlüklerin sağlanması, Türkiye'de yaşayan tüm halkların haklarının anayasal güvenceye alınması talebimizi dile getireceğiz.

Bir başka talebimiz de 1 Mayıs 1977 katliamının ve tüm siyasi cinayetlerin aydınlatılması, kontrgerilla ile hesaplaşılması.”

Akın: “Sermayeye karşı emeğin ve barışın kürsüsünü kuracağız Bu sene bütün dünyada farklı dil, din, ırklardan milyonlarca çalışan, neoliberalizmin tükenişi olan krize karşı tepkilerini ortaya koymak ve krizin yükünü taşımayacaklarını haykırmak için alanlara çıkacak. Ülkemizde de işçi sınıfı krizin yükünü taşımayacağını ilan edecek. 1 Mayıs'a işçi sınıfının özelleştirmeye karşı tepkisi damgasını vuracak. Öncelikli talebimiz, güvenceli çalışma koşullarının yaratılması olacak. Demokratikleşme, barış, kurallı çalışma, sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılabilmesi talepleri öne çıkartılacak. 1 Mayıs, sermayeye karşı emeğin ve barışın kürsüsünü kuruyor. Bu kürsü bu yıl 1 Mayıs'ta Taksim'de kurulacak. Ayrıca 1 Mayıs 1977 katliamının faillerinin bulunması talebimiz var, çünkü bu derin devlet yapılanmasının ortaya çıkartılması için kilit öneme sahip.”

Kamu çalışanlarının grevsiz sendika yasalarına mahkûm edilmelerine hayır diyecekler. KESK Başkanı S.Evren yaptığı açıklamada: “Önümüzdeki dönem mücadele esasımızı taşeron çalıştırmalar, 4- B, 4-C'ye karşı çıkmak oluşturacak. Son paketle ilgili Anayasa tartışmalarında maalesef hem ülkenin demokratikleşmesi hem çalışma yaşamının demokratikleşmesi açısından çok pozitif uygulamalar ve öneriler yoktur. Sendikalar açısından kamu çalışanlarıyla ilgili bölümde grev ve toplu pazarlık hakkıyla ilgili Anayasa'nın 90. maddesinde olan güvence hükümetler uygulamadığı için yeniden güvence altına alınması gerekirken maalesef toplu sözleşme kavramı grevden koparılmıştır, ayrılmıştır ve uzlaştırma kurulu karar organı haline getirilmiştir. Bu hem Anayasa'nın 90. maddesine hem uluslararası sözleşmelere aykırıdır hem de kamuoyunda bir yanılsama yaratmıştır. Sanki toplu sözleşme hakkı verildi, grev hakkı da sonra verilecekmiş, bir ileri adımmış gibi anlatılmaya çalışıldı. Bu ileri bir adım değildir, orada toplu sözleşme hakkının içeriği boşaltılmakta, örtülü grev yasağı getirilmektedir.”dedi.

Konfederasyonların hedefi 500 bin emekçi ile 1977 1 Mayıs’ındaki sayıyı aşmak. İstanbul’da bölgesel olarak kutlanacak olan 1 Mayıs’ın buluşma yeri Taksim. Türkiye genelinde ise her ilde 1 Mayıs yüksek bir katılım ile kutlanacak.

1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, emekçilerin yeniden görkemli bir şekilde bir araya gelerek iktidara ve uygulanan küresel ekonomi politikalarına karşı seslerini yükselttiği tarihi bir gün olacak.

Necati TÜFEKCİ 30 Mayıs 2010 ANKARA

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..