Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '13

 
Kategori
Deneme
 

Tam bir muamma

Tam bir muamma
 

Sevdiğiniz birini bir an olsun kaybetmemek adına, tüm sevgisizliğine sevimsizliğine rağmen sevmeye mecbur kaldığınız birini kırmamak vaaz geçmemek adına ona seni sevmiyorum demek mi zor?

Yoksa uğruna bir an olsun her şeyden vazgeçmeye, çok seviyor olmanız rağmen kendi hayallerinizin mi yoksa sevdiğiniz kişinin hayallerinin mi peşinden gitmek mi zordur?

Tam bir muamma tam bir çıkmaz sokak hatta labirent desek daha kolay anlatmış oluruz. Sevdiğimiz kişi zaten bizimle beraberdir, böyle bir durum karşısında sevdiğimiz birisini kaybetmemek adına tüm sevimsizliğine rağmen sevmeye mecbur kaldığımız bir insana seni sevmiyorum demek bence çok abes ve insanlık adına da utanç verici bir davranıştan başka bir şey değildir. Hayatta üzümün sapı da olacak armudun çöpü de olacak, her şeyin dört dörtlük olmasını arar durursak hiçbir şey bulamayız hayatta yalnız kalırız. Böyle bir soruya maruz kalmayı hiç ama hiç istemem, bu soruyu soran kişinin de aklında zoru var diye düşünürüm o anda belki! Hayallerimi sevdiğim kişi uğruna vaaz geçmek ve onunla hayallerinin peşinden gitmek tabii ki zor gelmez insana beraber olduğun hayat yolunda beraberce yürüdüğünüz insanın hayalleri ile beraber onunla gitmek çok kolay ve anlaşılması hiçte zor değildir. Onun veya benim hayallerim yok bizim hayallerimiz var artık belli bir yerden sonra; hayatınızı birleştirdikten sonra.  Çünkü her insan, içinde koca bir evren barındırır yaşam dünyasında kurduğu hayallerini yıkmak onunla beraber olmamak hele de hayatınızı bir ömür boyu birleştirmişseniz onunla hayallerinin peşinde gitmemek ihanettir, yalnızlığa davetiye çıkarmaktır. Bu soruya birkaç söz ve hikâye ile son vermek istiyorum mesneviden alıntıdır: “Elbise biçilmiş, dikilmiş olursa terzinin mahareti görünebilir mi? Budaklar yontulmamış olmalı ki marangoz onu yontsun, rendelesin... Ondan asla yahut fer’e ait bir şey yapsın. Usta kırıkçı nerede ayağı kırılmış varsa oraya gider. Hasta ve arık kişi olmazsa tıp sanatının güzelliği nasıl görünür?” “Bir kişi, eşeğin kuyruğu altına diken kor. Eşek onu oradan çıkarmasını bilmez, boyuna çifte atar. Zıplar, zıpladıkça da diken daha kuvvetli batar. Dikeni çıkarmak için akıllı bir adam lazım. Eşek, dikeni çıkarabilmek için can acısı ile çifte atar durur ve yüz yerini daha yaralar. O diken çıkaran hekimdir üstattır, bu işi bilendir halden anlayandır”.“ Hiç kimse gidilecek yolu ay ışığıyla görmedi de güneş doğunca yol meydana çıktı, göründü. Güneş, alınacak, satılacak şeyleri güzelce gösterdi de bu yüzden pazarlar gündüzleri kuruldu. Kalp akçeyle sağlam akçe iyice ayırt edilsin, kimse hileye kapılmasın, aldanmasın diye.”Sevgilerimle.

MEHMET ALUÇ

ANKARA-SİNCAN

Kaynak:Mesnevi

 

 

 

 
Toplam blog
: 959
: 197
Kayıt tarihi
: 04.06.13
 
 

Ben Mehmet Aluç 1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi..